Besra Erol, #Van# Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nin hakkında beraat kararı verdiği suçlamadan dolayı Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla cezaevinde tutuluyor.
Suruç Katliamı kurbanlarından Evrim Deniz Erol’un annesi Besra Erol’un Van Bölge Adliye Mahkemesi tarafından beraat kararı verilen bir eylemi, tutuklu bulunduğu ve Yargıtay tarafından onanan dosyada da gerekçe konusu yapıldı.
MİT'in DAİŞ eliyle 20 Temmuz 2015'te gerçekleştirdiği Suruç Katliamı'nda yaşamını yitiren Evrim Deniz Erol'un annesi Besra Erol, 29 Nisan 2019'da Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı ve Örgüt üyeliği iddiasıyla 7,5 yıl hapis cezası verildi. Evi basılarak gözaltına alınan Erol, polislerin kendisini, “Sonun geldi Besra hanım” diyerek tehdit ettiğini belirtmişti. Besra Erol hakkında bir diğer çocuğunun yargılandığı dosyanın karar duruşmasında “slogan attığı” iddiasına dayanarak başlayan yargılamasında Van Bölge Mahkemesi tarafından beraat kararı verilmişti. Mahkeme, “Örgüt liderine atfen atılan bir sloganın örgüt propagandası suçunu oluşturmayacağını” belirterek, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu ceza hükmünü bozmuştu.
İki ayrı karar
Erol'un beraat aldığı eylemi, tutuklandığı ve Yargıtay tarafından onanan dosyada gerekçe konusu oldu. Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi (İstinaf Mahkemesi) isnat edilen suçlamalar için Erol hakkında beraat kararı vermesine rağmen Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla aynı suçlama ile cezaevinde tutuluyor.
Hasta tutsağı bildirmiş
Yine Erol’un “Cezaevinde kalamaz” ve “yüzde 96 ağır özür” raporları olmasına rağmen serbest bırakılmayan hasta tutsak Celal Şeker’in yaşamını yitirmesini arkadaşına haber vermesi de suçlama konusu yapıldı.
‘Değer ailesi’ rahatsız etti
Dosyada yer alan bir diğer suçlama ise Erol’un halk tarafından kendisine söylenen “değer ailesi” ifadesi olmuş. İddia makamı, “sanığın örgütsel yapı içerisinde sözde değer ailesi statüsünde olduğunu” hüküm altına almış ve suçlama konusu yapmış.
Yakınlarıyla görüşmesi suç
Savcılık, Erol’un yakınları ve arkadaşlarıyla yaptığı telefon görüşmelerini de suç saymış. Telefon kayıtlarının olduğu dosyada konuşmaların çoğu Erol’un sağlık sorunlarına dair görüşmeler olmasına rağmen savcılığın konuştuğu kişilerin aileleri ya da kendilerini örgütle ihtisaslı diyerek tanımlaması dikkat çekti. Bunları, dosyaya delil olarak eklediği görülüyor.[1]