Zilanlı Mela Muhammed'in Muhaceratı
sedat ulugana
dergi: Kürt Tarihi, C.10,2014,p.14-19, Istanbul
Mela Muhammed , Zilan bölge sinde adaleti ile bilinen . Bonizi Köyü'nden Mela Musa'nın oğlu dur . Mela Musa , Zili aşiret kon federasyonunun alt bir bileşeni olan Hecideri Aşireti'ne mensuptur . Kendisinin tanınması daha çok , yörede ağa olan Mikailili Evdi Bey'in bir Ermeni köylüye yapmış olduğu haksızlığa karşı çıkmasıyla gerçekleşir . İddiaya göre , Mikailili Evdi Bey , yöredeki bir Ermeni'nin mülküne el koyar . İkili , yöredeki bir çok imamın ve seydanın huzuruna çıkar . Bütün imamlar Evdi Bey'den yana tavır alır . Ermeni köylü sonuca razı olmayınca , Evdi Bey en son çare olarak Mela Musa'ya başvurur . Bu defa iki li , Mela Musa'nın huzuruna çıkar . Evdi Bey , baş ta Ermeni köylü ile birlikte melanın huzurunda diz üstü oturmayı bir türlü içine sindirmese de Şeriat kuralları gereği Ermeni köylü ile birlikte oturmayı kabul eder . Kısa bir yargılama sonu cu . Mela Musa , Ermeni köylünün haklı olduğu na karar verir . Evdi Bey de bu karanı benimser . Yöre halkı Mela Musa'ya bu kararından dola yı , eskisinden daha fazla saygı duymaya başlar . Kendisine dair birçok anlatı , yöre halkı arasında hala canlılığını korumaktadır . 1800lerin ortala rinda Gulizer adlı bir akrabasıyla evlenen Mela Musa'nın 1885'te Muhemmed adlı oğlu dünyaya gelir . Muhammed de diğer Zilanlı çocuklar gibi medreseye gider . Medrese eğitiminden sonra , değişik köylerde imamların yanında Feqi ola rak kalır . 1891 yılında Osmanlı yönetimi Zeki Paşa'yı . kendisine bağlı Dördüncü Kolordu mintikasın da mevcut olan aşiretler arasında askeri alay lar teşkil etmesi için görevlendirir . Bu süreç içe risinde , Zilan bölgesindeki Bekiran , Hemoyan , Heciderili , Iski , Mikaili , Kalki adlı Kürt kabile lerinden Ademan adı altında bir süvari alayı oluşturulur . Teşkil edilen bu alaylara 1989'da Hamidiye Alayları ismi verilir . Alaylara katı lan Kürt kabilelerine şu ayrıcalıklar tanınır : Sü vari , çıkaran her hane koyun , ziraat ve devletin bütün genel vergilerinden muaftır . Süvari çıka ran aşirete devletin boş olan hazine arazileri ve rilecektir . Bilindiği üzere 1908'de jön Türkler , Istan bul' da bir darbe yaparak , İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin önünü açar . Aynı yıl Meşrutiyet ilan edilir . Jön Türkler , Sultan Abdülhamit'in teş kil ettiği bir sürü kuruma ve uygulamaya son ver dikleri gibi , sultan ile aynı ismi taşıyan alayların etkinliklerine de son verirler fakat bölgede nüfu sun büyük bir oranını oluşturan Ermenilere karşı müttefik bir güç ihtiyacı nedeniyle bu alayları tam olarak dağıtmazlar . Nitekim alaylar , Aşiret Alayları adı altında Birinci Dünya Savaşı'nın so nuna kadar varlıklarını koruyacaklardı . Çok genç yaşta Hamidiye alaylarına katılan Mela Muhammed , birçok askeri sefere katılır . Birinci Dünya Savaşı başladığında , Rusya Erzu rum , Van , Muş ve Ağrı bölgelerini işgal edince binlerce Kürt , Bitlis üzerinden güney bölgele rine göç etmek zorunda kalır . Kuzeydeki Aşiret Alaylanı , Malazgirt dolaylarında Rus güçlerini durdurmayı başarsalar da işgale mani olamaz lar . Bitlis'teki kanlı çarpışmalarda dağılan aşiret alaylarına mensup Hamidiye Süvarileri de si vil halk gibi ailelerini yanlarına alarak bölgeden uzaklaşırlar . Mela Muhammed'in muhacerati da böylece başlar . Göç serüvenini aruz vezni ile mesnevi şeklinde kaleme Mela Muhammed'in ardından kalan Kürtçe elyazması varaklar , o günlerin izini taşıyorlar . Tarafımdan transkribe edilen elyazması varaklar , Mela Muhammed'in klasik Kürt Edebiyatı'na dair bilgisini gözler önüne seriyor . Hamidiye Alaylarından başlayan Mela Mu hammed , Sultan Abdülhamit'ten övgü ile bah sediyor . Alaydaki zabitlerin kendilerinden oluş tuğunu belirttikten sonra , alaylarda yer alan herkesin bir rütbesinin olduğunu söyler : Alayi hebûn ji me eşiran Zabit ji me bûn bi ritbe nîşan Ebdulhemid padişah û sultan Em kirin ' esakirê xwe ew can Milazim û Çavîş û bi zanyar Bil.. [1]