Kitap Adı: Zorunlu Göç ve Diyarbakır
Yazar: Diyarbakır Kalkınma Merkezi
Basım Yeri: İstanbul
Yayınevi: Gün
Yayın Tarihi: 2010
Diyarbakır, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin metropol kenti niteliğini taşıması nedeniyle, 1990'lı yıllarda zorunlu göçe tabi tutulan insanların akın ettiği önemli merkezlerden biri olmuştur. İlin nüfusu 1990-95 yılları arasında, 5 yıl gibi kısa bir sürede, ikiye katlanmıştır. Zorunlu göçle kente yerleşenlerin büyük çoğunluğu, halen kentin merkezinde ve çeperlerinde yer alan bazı mahallelerde birarada yaşamaktadırlar. Bu mahallelerde doğan bebekler, çocukluklarını aile büyüklerinden dinledikleri köy ve göç hikâyeleri, gittikleri mahalle okulları, ailelerinin geçimini sağlamak için Diyarbakır'ın sokaklarında verdikleri uğraş ve yine çalışmak için aileleriyle birlikte gittikleri pamuk ve fındık tarlaları arasında sıkışmış bir biçimde geçirmişlerdir. Son 15 yıllık süre içinde bu mahallelerde yaşamın çok da fazla değiştiğini söylemek mümkün değildir.
Biz, bu çalışmayla, köylerini terk etmek zorunda kalarak Diyarbakır'a gelmiş insanların göç öncesinden başlayarak günümüze kadar yaşadıklarını anlayabilmeyi amaçladık. Bu amaçtan hareketle ziyaret ettiğimiz mahallelerin sakinleri, bize, köy yaşantılarını, göç sırasında başlarından geçenleri ve Diyarbakır'da geçirdikleri bunca yıl süresince neler yaşadıklarını anlattılar. Bu anlatılarında, sadece geçmişi değil, içinde bulundukları durumu da tahlil ettiler; gelecekten beklentilerini, hayallerini bizlerle paylaştılar. Umarız bize anlatılan bu hikayeleri, sizlere lâyıkıyla aktarabiliriz.
Bu çalışma çerçevesinde belirli bir süreci anlamak için yola çıktıysak da, tabii ki hedefimiz pasif bir anlama süreci ile yetinmek değil. Ancak, zorunlu göçe tabi olmuş insanların karşı karşıya kaldıkları sorunların çözümü yolunda atılacak her adımın, yaşananları kavramakla başlayacağına inanıyoruz. Bu nedenle, çalışmanın son bölümünde, ziyaret ettiğimiz mahalle sakinlerinin talep ve beklentilerinden hareketle, içlerinde bulundukları durumu olumlu yönde dönüştürmeye yönelik önerilerimiz yer almaktadır. Dileğimiz bu önerilerin kamu ve yerel yönetimlerle sivil toplum kuruluşları kadar, Türkiye kamuoyunun gündemine de taşınabilmesidir..