Mahmut Berzenci
1920’ü yıllarda Güney Kürdistan’da en ünlü Kürt milliyetçi lideri ve Kadiri şeyhi. Ünlü Berzeııci ailesine mensup olan Şeyh Mahmud’un babası Kak Ahmed’in torunu Şeyh Said, 1906 yılında Süleymaniye Nakıbü’l Eşrafı iken Musul’da öldürüldü. Süleymaniye bölgesinde güçlü bir nüfuza sahip olan ve I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti tarafından kendisine silah ve para yardımı yapılan
Şeyh Mahmud savaş sonrasında Süleymaniye bölgesinin en büyük yerel otoritesi haline geldi. 1919 Mayısında İngilizlere karşı isyan ettikten bir süre sonra İngilizlerce Süleymaniye ve çevresindeki idaresi tanındı. Savaş ardından bağımsız bir Kürdistankurmak arzusunda olan hırslı ve karizmatik Şeyh Mahmud bir süre sonra bölgesindeki tüm İngiliz politik ve askeri görevlileri tutuklayarak bölgeyi doğrudan kontrolüne almaya çalıştı ve kendisini “Kürdistan Kralı” ilan etti. Güçleri haziran ayında Sülaymaniye yakınındaki Derbend Bazyan’da yenildi ve Şeyh Mahmud İngilizler tarafından tutuklanarak Hindistan’ı sürüldü.
Taraftarları Şeyhin sürgünün ardından İngilizlere karşı olan tutumlarını sürdürdüler. Bu dönemde Türkiye bölgedeki faaliyetlerini arttırdı ve bazı aşiretler İngilizlere karşı isyan ettiler. Ankara Hükümetinin mart ayında atadığı Revanduz kaymakamı mayısta göreve başlarken, haziran ayında da Özdemir Bey (Albay Ali Şefik) düzensiz kuvvetlere komutanlık etmek üzere bölgeye vardı. Durumunun kötüye gittiğini gören ve Süleymaniye’nin Türk- Kürt birliklerin denetimine girmesinden korkan İngiliz Yüksek Komiseri Sir Pery Cox, Şeyh Mahmud’u sürgünden geri getirmeye karar verdi. Zira Şeyh Mahmud’un, bölgenin düzenini ve Türk hükümetinin bölgeye girişini engeleyebilecek yegane kişi olduğu düşünmekteydi. 1922 yılında geri dönen Şeyh Mahmud, 10 Ekim'de Süleymaniye’yi başkent ilan ederek 8 kişilik bir Kürdistan Hükümeti Kabinesi kurdu ve 18 Kasım’da kendisini “Kürdistan Kralı” ilan etti. Şeyh Taha’nın aksine İngilizlerle birlikte Türklere karşı harekete geçmeyi red eden Şeyh Mahmud’un prestiji daha da yükseldi. Gerçekte Şeyh ve Ankara Hükümeti, İngilizlere karşı birbirlerinden istifade etmek niyetinde idiler.
İngilizler 1922 Noel’inde Kürtlerin özerkliklerini tanıyan bir bildiri yayın- ladılarsa da gerçekte uygulamaya yanaşmadılar. 4 Şubat 1923’te birinci Lozan görüşmelerinin kesilmesinden sonra bölgede karışıklıklar daha da arttı. Şeyh Mahmud’un Irak’ta genel bir ayaklanma çıkarmak üzere Necef ve Kerbala’daki Şii ulema ile temasa geçtiği ve Özdemir Bey’le birlikte mart ayında Kerkük’e saldıracağı yönündeki bilgiler üzerine İngilizler Şeyh Mahmud’dan kurtulmaya karar verdiler. Şeyh Mahmud’un kabinesi ile, Bağdat’a gelmeyi redd etmesi üzerine 1922’de, mart ayının başında Süleymaniye şehri uçaklarla bombalandı. Kürt Krallığının dergisi Bangî Heq (Hakkın Sesi) cihat çağrısı yaptı. Şeyhin güçleri savaş hazırlığını sürdürdü. Bu arada İngilizlerle savaşmayan Ali Şefik Bey, ikinci Lozan görüşmelerinden önce 22 Nisan 1922’de Revanduz’u boşalttı. İngilizler Seyyid Taha’yı buraya yönetici olarak atadı.
İngilizler Mayıs 1923’te Süleymaniye’yi işgal ettiler. Bölgeyi kendileri ile işbirliği yapan ileri gelenler aracılığı ile idare etme girişimi başarılı olmadı. İngiliz birliklerinin haziran ayında Süleymaniye’yi boşaltması üzerine Şeyh Mahmud, temmuz ayında yeniden Süleymaniye’ye dönerek büyük ölçüde kontrolü yeniden sağladı, ingilizler Şeyhin etkinliğini kırmak için idari önlemler alarak Ranya, Keladıza, Çemçemal, Karadağ ve Halepçe bucaklarını Süleymaniye’den ayırdılar.
Musul Meselesini çözümsüz bırakan Lozan Antlaşmasından sonra bir Kürt özerkliği söz konusu olmadığı gibi İngilizler, Irak Kiirdistanı/Musul vilayetini Irak’a bağlama konusunda daha kararlı bir tutum takındılar, tngi- lizlerin oluşturdukları kurucu meclis (bile) İngiltere ile işbirliği antlaşmasına karşı çıktı. Bağdat’ta antlaşmaya karşı sert tepki göstermesi Irak’ta ve bölgede karışıklık ve protestolara sebep oldu. Ve durum Şeyh Mahmud’un prestijini yeniden yükseltti. İngilizler 20 Mayıs 1924’te Şeyh Mahmut’a 25 Mayısa kadar Bağdat yönetimine teslim olmazsa şehrin bombalanacağını duyurdular ve 28 Mayıs’ta İngiliz Hava Kuvvetleri Süleymaniye’yi bombaladı ve 19 Temmuz’da şehri yeniden işgal ettiler. Şeyh kuvvetleri ile 27 Temmuza kadar tngilizler ile çatışmaya devam etti. Irak Kralı Faysal ilk defa 1924 yılında Kerkük’e gitti. İngilizler, Kiirdistan’ın idaresini Irak yönetimine bıraktılar. 6 Aralık 1925’te Milletler Cemiyeti, Musul Vilayetini Irak’a bırakmayı öneren araştırma komisyonu raporunu kabul ederek Brüksel Hattı denilen sınırı belirledi.
İsyanın bastırılmasından sonra İran’a iltica eden Şeyh Mahmud 1927’ye kadar orada kaldıktan sonra, Irak’a dönüşüne izin verildi.1930 yılında imzalanan İngiliz-Irak Antlaşmasında Kültlerin haklarının garanti altına alınması talebi karşılanmayınca, Şeyh Mahmud yeniden isyan etti. İsyanın tekrar bastırılmasının akabinde Şeyh Mahmud 1931’de Irak’ın güneyindeki Nasıriye’ye sürüldü. Daha sonra Raşid Ali el-Kıylani hükümeti tarafından Bağdat’ta göz hapsinde tutulan Şeyh Mahmud 1941 yılında serbest bırakıldı ve Süleymaniye’ye döndü. Ölümüne kadar Süleymaniye’de yaşayan Şeyh Mahmud 1956 yılında hayatını kaybetti.
Fotoğraf : A.M.Hamilton - Road through Kurdistan