Kobanê direnişini konu alan ve 6 ay sonra seyirciyle buluşacak filmin senaristi ve yönetmeni Özlem Yaşar, Kobanê halkı ve enternasyonal dayanışmayla çektiklerini belirterek, “Filmin ana temasında karanlığa karşı savaşçı Kürt kadınlarının zaferi var” dedi.
Rojava Film Komünü'nün yapımcılığını üstlendiği Kobanê filminin senaryosunu Medya Doz ve Özlem Yaşar birlikte kaleme aldı. Doz ve Yaşar, senaryo için yüzlerce tanık ve savaşçıyla görüşerek gerçek kahramanları baz aldı. Film, direnişin yaşandığı Kobanê kentinde, Tebqa ve direnişin geçtiği mekanlarda çekildi.
Savaşın izleri hala canlı
“Mücadeleci kadın karakterler filmimizin odağını oluşturuyor” diyen Yaşar, Kobanê savaşının izlerinin hala canlı olduğunu dile getirdi ve ekledi: “Bizim film ilklerden biri. Kobanê filmi kronolojik bir film değil. Gerçeklik ve kurgu iç içe işlendi. Yüzlerce tanıkla röportaj yaptık. Savaşı o dönem bizzat yaşayan yüzlerce kişiyi dinledik. Kayıt altına aldık. Filmin senaryosunu yazarken gerçek hikayelere sadık kaldık. Şehit Gelhat’ı canlandırdık. Şehit Zehra daha birçok karakterimiz var. Gelhat, Zehra, Ebû Leyla, Masiro başrol karakterlerimizdir.[1]”
Filmi Kobanê’de çektiklerini belirten Yaşar, “Hikayenin geçtiği mekanda bulunan hiçbir dokuyu bozmadık. Film için ayrıca bir set kurmadık. Ancak ne savaş öncesi Kobanê vardı ne de savaş sonrası Kobanê. Hikayenin geçtiği mekanları değerlendirmeye çalıştık. O mekanlar bize çok şey de öğretti” dedi.
Oyuncuların hepsi amatör
“Kobanê halkı olmasaydı bu filmi çekemezdik. Halk canla başla film çekim sürecine dahil oldu” diyen Yaşar, şunları dile getirdi: “Kendi şehirlerinin savaş filmini çekildiğini öğrendiklerinde bu konuda hiç kimse geri kalmadı. Yardımcı oyuncular, orada bulunmuş, savaşmış olan halk, bu işe emek veren birçok kişi, filmin içinde yer aldı. Aslında en büyük desteğimizi halktan aldık. Filmde profesyonel diyebileceğimiz bir oyuncu yok. Hepsi amatör oyuncular[1].”
Film çekim sürecinde çocukların da emeğinin olduğunu söyleyen Yaşar, “Kobanê’deki çocuklar bize yol gösterici oldu. Hangi mekanda hangi savaşçının savaştığını, nasıl direndiğini ve nerede son nefesini verdiğini çocuklar bize anlatıyordu. Çocuklar savaş hafızasını canlı tutuyor. Çocukların da filme olan emekleri de unutulmazdı” şeklinde konuştu.
Film saldırı altında çekildi
Türkiye’nin saldırıları altında filmi çektiklerine dikkat çeken Yaşar, şunları söyledi: “Önceki yıl çekimlere başlamak için hazırlıklar yaptığımız sırada Serêkaniyê işgali oldu. Savaştan dolayı filmin çekimini ertelemek zorunda kaldık. Bir yıl önce tekrar hazırlıklara başladık. O süreçte de Kobanê’ye dönük ciddi işgal tehditleri vardı. Çekim yaptığımız mekanlara saldırılar oldu. Bizim yaptığımız bir mekan bir hafta sonra vuruldu. Bütün bu engeller aşılarak film çekim süreci tamamlandı. Çekim süreci bütün bu sorunlardan dolayı 7 ay sürdü.”
Filmin kaderinin direnişe benzediğini belirten Yaşar, “Filmimizin çekimlerine birçok ulustan sinemacılar gelip katıldı. Kürdistanlı sinemacılar, enternasyonal sinemacılar, Araplar, Türkmenler filmimize katkı sundu. Kobanê filmi için güçlü bir dayanışma oldu” dedi.
Yılmaz Güney ve Halil Dağ
Yılmaz Güney ve Halil Dağ sinemasından beslendiğini belirten Yaşar, “Biz yaptıklarımızla Yılmaz Güney ve Halil Dağ’ın sinema geleneğini devam ettirmek istiyoruz. Filmimizle de bu geleneği başka bir aşamaya taşımayı hedefliyoruz. Bunu başarabilirsek ne mutlu bize” diye konuştu.