Ermeni yazar Nûrî Hîzanî’nin 1934 yılında yazdığı “Şewqa Sibê” adlı Kürtçe öykü kitabı, Lîs yayınlarından İbrahim Bulak’ın düzenlemesiyle yeniden çıktı. Kürt edebiyatında “ilk modern öykü kitabı” olma özelliğine sahip kitap 8 öyküden oluşuyor.
Kitap ve yazarı hakkında konuştuğumuz gazeteci İbrahim Bulak, Nûrî Hîzanî’nin bu eseri aynı zamanda tarihi bir belge ve bir şekilde Sovyetlerdeki Kürt külliyatı içinde yerini almalıydı dedi. [1]
Ermeni yazar Nûrî Hîzanî’nin “Şewqa Sibê” adlı Kürtçe öykü kitabı geçtiğimiz günlerde Lîs yayınlarından çıktı. Nûrî Hîzanî isimli bir Ermeni tarafından yazılan bu kitap, Kürt edebiyatında ilk modern öykü kitabı olma özelliğine sahip.
Nûrî Hîzanî
Kitap ve yazarı hakkında daha fazla bilgi almak için İbrahim Bulak’la konuştuk. Bulak’ın verdiği bilgiye göre asıl adı Hovakim Margaryan olan yazar Nûrî Hîzanî, 1896 yılında Bitlis’in Hizan ilçesinde dünyaya gelmiş ve Ermeni Soykırımı’ndan sağ kurtulup Erivan’a yerleşerek burada Kürtlerle sıkı bir ilişki içinde olmuş. Yetim Kürt çocuklarına eğitmenlik yapmış. Bulak devamında ise şunları belirtiyor: “Kürtler arasında okur yazar oranının çok düşük olması nedeniyle Kürtçe dersler ve eğitim materyalleri daha çok Kürtçe bilen Ermeniler tarafından karşılanıyordu. Bunlardan biri de eğitmenliğinin yanı sıra Kürtçe kitaplara da imza atan Nûrî Hîzanî’dir. Kürt Pedagoji Enstitüsü’nde Ereb Şamîlov, Emînê Evdal ve Hecîyê Cindî gibi isimlerle birlikte Kürtçe eğitmenlik de yapar.
Rusçadan Kürtçeye çevirdi
Sovyetlerin Kürtçe bölümü için görevlendirdiği Ermenilerden biri olan Hovakim Margaryan bir yandan Kürtçe eğitmenlik yaparken bir yandan da ’Nûrî’ adıyla eğitim materyallerini Rusçadan Kürtçeye çevirir ve Riya Teze gazetesine yazılar yazar. Ben yazar hakkında daha fazla detaya kitabın önsözünde yer verdim. Önce Nûrî sonra Nûrî Hîzanî adını kullanacak olan yazarın bu kitabı şimdiye kadar çok az biliniyordu.
İbrahim Bulak
Sovyetler zamanındaki ilk edebi Kürtçe eser
Şewqa Sibê aynı zamanda Sovyetler zamanında çıkan ilk edebi Kürtçe eser olma özelliğini de taşıyor, zira bu öykü kitabı Erebê Şemo’nun Şivanê Kurmanca (Roman) ve Wezîrê Nadir’in Nûbar (Şiir-Öykü) kitaplarından bir yıl önce yayımlanmış. Hawar dergisi ekolünden Celadet Bedirxan, Qedrî Can, Osman Sebrî gibi yazarların 30’lu yıllarda Kürtçenin Kurmancî lehçesinde yazdıkları öyküler vardır. Fakat bu öyküler çok sonraki yıllarda kitap halinde basılır.’’
Ağrı’daki isyandan söz ediyor
Sekiz öykünün yer aldığı Şewqa Sibê kitabında yazar Sovyetlerdeki Kürtlerin yaşamına odaklanıyor. Şewqa Sibê hakkında ise kitabı yayına hazırlayan İbrahim Bulak şunları söylüyor: “Sovyetlerdeki Kürt edebiyatının ilk kuşak yazarları gibi Nûrî Hîzanî de öykülerinde başlık parası, kan davası, zorla evlendirme, Kürt kadınlarının sosyal ve ekonomik yaşama dahil olması gibi sorunları işliyor. Sorunlara Sovyetlerin penceresinden bakıldığı bu öyküler edebi açıdan güçlü metinler olmasa da dikkat çekici yönleri bulunuyor.
Söz gelimi Rihan ile Silo öyküsünde katliamlarla bastırılmış Ağrı’daki isyandan söz ediliyor. Ağrı İsyanı’ndan bahsetmesini neden mi önemli buluyorum? Çünkü Sovyetlerin Türk devleti ile ilişlikleri bir yana Xoybûn örgütünün Ermeni Taşnak örgütüyle ittifakı nedeniyle Ağrı İsyanı, Sovyet Kürtleri arasında uzun yıllar üzerine konuşulmayan bir tabuydu. Özellikle 30’lu yıllarda Sovyetlerin Taşnak örgütüne karşı tutumu çok sertleşti. Mesela bu yıllarda Heciyê Cîndî, Celadet Bedirxan ile ilişkileri sebebiyle bir yıl tutuklu kalır ki burada asıl sebeb Celadet ve Xoybûn üzerinden Taşnak örgütü ile ilişkisi olduğu suçlamasıdır. Hatta bu Taşnak karşıtlığını Kürt yazarların eserlerinde de görmek mümkün, söz gelimi Şikoyê Hesen’in şiirlerinde koyu bir Taşnak karşıtlığı vardır.
Nurî Hîzanî’nin Ağrı’daki isyana ve diğer Kürt isyanlarına bakışı dönemin Sovyet devletinin Kürtlere karışı tutumuna dair ipuçları da veriyor.”
Şewqa Sibê'nin ilk baskısı
Aynı zamanda tarihi bir belge
Bulak, Nûrî Hîzanî’nin ikinci Kürtçe kitabının ise 1962 yılında yayımlanan ’Hub û Xebat’ isimli şiir kitabı olduğunu belirtiyor. Bulak, “Geçtiğimiz yıl Lîs yayınlarından çıkan benim yayına hazırladığım bu kitapta da ilginç ayrıntılar bulunuyordu. Söz gelimi Dersim’den bahsettiği bir şiirinde Alîşer ve Nurî Dersimi’den söz ediyor ki bu o yılların Kürt şiiri için pek de alışılmadık bir durum” diyor.
Kitabın yeniden yayıma hazırlanmasının önemine vurgu yapan Bulak, “Günümüzde Sovyetlerdeki ilk Kürtçe üretimler söz konusu olduğunda neredeyse kendisinden hiç bahsedilmeyen Nûrî Hîzanî’nin bu eseri aynı zamanda tarihi bir belge ve bir şekilde Sovyetlerdeki Kürt külliyatı içinde yerini almalıydı. Yazarın Ermeni olması ve Kürtçe alfabenin ve gramerin o yıllarda yeni olması sebebiyle Kürtçedeki dişil ve eril sözcüklerin karışması ve başka Kürtçe grameri ihlal eden kurallar var. Hakeza edebi açıdan güçlü olduğu iddası ile yayımlanmadı. Bir şekilde tarihe doğru notun düşülmesi gerekiyordu. Dili ve niteliği bu eserin ilk Kürtçe öykü kitabı olduğu gerçeğini değiştirmez” diye belirtiyor.[1]
Şewqa Sibê'nin yeni baskısı
Bir 'dipnot' bile düşülmemişti
Şimdiye kadar modern Kürt edebiyatı söz konusu olduğunda hakkında bir 'dipnot’un dahi düşülmediği bu kitaptan neden bunca yıl hiç bahsedilmedi sorusuna ise Bulak şu cevabı veriyor:''Kanımca Nurî Hîzanî ve eserlerinden hiç bahsedilmemesinde rol oynayan en önemli faktör Ermeni olmasıydı. Bunu belirtmemin sebebi Sovyet Kürt yazarları arasındaki ilişkilerin informel oluşuydu. Kürtlerin ailevi, sosyal, siyasal ilişkileri de onların eserlerinin Sovyetlerde yayımlanması ve diğer Kürtler tarafından tanınmasında belirleyici bir etkiye sahipti. Ayrıca kendi kuşağının yazarlarının ölümünden sonra tümden unutuldu. Söz gelimi maalesef tüm çabalarıma rağmen hangi tarihte yaşamını yitirdiği bilgisine ulaşamadım. Onun hakkında en son ulaşabildiğim bilgi 1966 yılına ait. Emekli olduktan sonra Kürt aydınlanmasına katkılarından dolayı 70 yaşında girmesi vesilesiyle Erivan’da bir etkinlik düzenlenmiş. 24 Nisan 1966 tarihli Riya Teze gazetesinde çıkan etkinliğin haberini o zamanlar genç bir gazeteci ve yazar olan Emerîkê Serdar yapmış. Hecîyê Cindî, Mîroyê Esed, Tîtal Mûradov gibi kendi kuşağının Kürt yazarlarının katıldığı etkinlikte o zamanlar genç bir şair olan Fêrîkê Ûsiv, Nûrî Hîzanî’ye hitaben yazdığı şiirini okumuş.’’