Diasporada yaşayan Kürt yazar-araştırmacı-gazeteci Evin Çiçek’in Kemalizm ve Kürt Ulusal Sorunu adlı araştırma dizisinin 3’üncü cildi “General Diplomat Şerif Paşa ve Meşrutiyet” adıyla okurlarıyla buluştu.
Kemalizm ve Kürt Ulusal Sorunu çalışmanın bir ve ikinci ciltleri de yine Sitav Yayınevi tarafından basılmıştı. Üçüncü cilt diğer ciltlerin bir devamı olarak basıldı.
Tarihi dönem olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun İttihad-i Terakki Partisi hükümetleri tarafından yönetilmeye başlanması olan 1908 öncesi, sonrası, 1.Dünya Savaşı, bu savaş sonrası paylaşım süreci, Osmanlı İmparatorluğu’nun cumhuriyete dönüştürülmesi ele alınıyor.
Bir yandan Osmanlı’da iktidarın el değiştirmesini detaylı olarak anlatır. Diğer yandan 1908 askeri darbesi ve sonrası Kürd siyasi örgütlenmelerini, Kürd ileri gelenlerinin Kürdistan’ın bağımsızlığı konusundaki çalışmalarını açar. Tozlu dosyalardan alınıp, gün ışığına kavuşturulmuş gerçek Osmanlı/Türkiye Cumhuriyeti tarihiyle Kürt tarihi yan yana yerleştirilmiş.
Yazar Evin Çiçek’in çalışmasının 3.cü cildinde Mısırlı Kürd Mehmet Ali Paşa’nın torunuyla evli olan, General Diplomat Kürd Şerif Paşa’nın İttihatçılarca öldürülme girişimine yer verilmiş. Şerif Paşa’nın yazdığı çok sayıda tarihi, siyasi öneme sahip analize yer ayrılmış. Meşrutiyet’te yer alan yazıların konularına göre imparatorluk sınırları içinde yaşayan farklı halklara da değinilmiş.
Kitabın arka kapağında yazarın şu ifadeleri yer aldı:
« Komite, Komiteciler nasıl tarif edilebilinir ?
Halkların, toplumların ortak kararlarla devleti şekillendirmesini kabul etmez. Halk, toplum yerine devlete öncelik verip, devleti korur. Devlet olanaklarıyla çok rahat yaşamaya başlar. Kastını oluşturur. Kast dışındakilerle ilişkisi olmaz. Halka, halklara tepeden bakar, değersiz görür. Askeri, siyasi bürokratlar topluluğudur. Kimliklere rağmen, kimlikler adına kararlar alan ırkçı “baskın ırk, basılan ırk” felsefesini benimseyen askeri bir partidir. Devletin ulusları asimile etmesini hedefler. Bireyi değil, kulları yönetmeyi amaçlar. Özgür kişiden rahatsız olur. Toplumsal tabanı olmaz. Şiddeti meşru sayar, basın yayını aracılığıyla savunur. Babaerkildir, erkekler topluluğundan oluşur. Piramidin tepesinden tabana emirler yağdırır. Düzenli, düzensiz güçleri hazırda bekletir. Özel örgütlenmesinin fedaileri muhalifleri farklı yöntemlerle susturma uzmanlarından oluşur. Döneminin askeri partisi, parti devletinin modelidir. “Silahlı millet”in model çizicisi hafızalarda tahripkar hatıralar, derin izler bırakmayı başarır.” [1]