Kurdên Anatoliya Navîn
Perihan Yoğurtçu
Temsil önemlidir; bir halkı birbirinden haberdar eden birbirine kenetleyendir.
Temsil; sosyal ve psikolojik olarak da bir toplumu etkileyen ve dayanışmayı oluşturan bir olgudur.
Sömürücü aklın ‘böl- parçala -yönet’ politikası her daim yapageldiği bir şeydir. Bu yöntem Kürtler için hala capcanlıdır. Ve bu ağır uygulama İç Anadolu Kürtleri’ni de doğurmuştur. Öncesi ve sonrasın da sistemin bütün ağır elini ensesinde olan İç Anadolu Kürtleri’nin temsil eksikliği daima vardı, her daim hissedilmiş ve bu anlamda sahipsiz bırakılmıştır, HDP çizgisi dışında olan diğer Kürdistan’i partiler bu temelde İç Anadolu’da hiç bir politika geliştirememiştir. Kürdistan coğrafyasında söylemlerini eyleme dökmeyen anlayış, İç Anadolu`da da ne söylem ne de eylemleriyle bir çaba göstermişlerdir.
Kürtler sömürü bir halk bile olmadığını hiç dilinden düşürmeyenler! İç Anadolu Kürtleri’ne dair hiç bir şekilde politikaları yok ve olmadı; varsa da duymadık, görmedik biz.
Fotoğrafı biliyor ve görüyorsunuz. Göreviniz bu fotoğrafı değiştirmek değil mi?. Sebeplerini biliyor ve eleştiriyorsunuz, Sebepleri sorgulayıp değiştirme yoluna gitmeniz gerekmiyor! Sorun bu kadar açık ve netken, neden hala farklı düşüncedeki Kürtleri kapsayacak bir siyaset kanalı açmayı, farklı düşünen ve HDP’ den uzak duran halkımıza bir umut olmuyorsunuz? Sizin için siyaset demek alternatifsiz HDP’yi eleştirmek mi demektir! Kürtleri temsil etme iddiasındaysanız ne zaman şapkanızı önünüze koyup buna göre bir politika yürütmeyi düşünüyorsunuz? Bu temsil sorununu aşmasanız insanlarımız bulanık suda çırpınmayı daha fazla sürdüremez ve bu nesil size kırgınlığı şöyle dursun diğer nesil ne sizin yüzünüze bakıp ne de sizi tanıyacağını göremiyor muşunuz?
Siyasetçi dünyayı okumuyor, öngörüsüz ve ezberci bir anlayışa sahipse yerinde sayar. Ve üretmiyorsa. öncülük iddiasında olduğu milletine yarar değil, zarar verir… Değişim için yola çıktıysa eğer ,stratejik düşünmeli ve halkının farklılıklarının farkında olmayı bilmeli…!
Kürt siyasetinin ideolojisin bahane ederek Kürtlerin elinden alınan Allah’ın verdiği en doğal haklarına sesiz kalmak Efendinin sana empoze ettiğini pratiğe dökmektir. Emirleri kusursuzca yerine getirmektir. HDP’nin siyasetini beğenmiyorsanız, inandığınız ilkeler bazında bir muhalefet izleyin. Eleştirirken de alternatifiniz olmalı ki beğenmediğinizin yerine koyasınız!
HDP’nin siyasetini beğenmeyebilirsiniz ancak, en azından halkını sahiplenme adına yürüttüğü bir politikası var, fakat siz ne HDP’nin siyasetini beğenebiliyor ne de kendiniz can suyu olmaya niyetleniyorsunuz… İç Anadolu’da siyaseti yürütmek zordur. Bir adım atıp on düşünmelisiniz.
İnsanı inancından dolayı kafir ilan etme yarışı kazandırmaz, kaybettirir. Burun kıvırarak cennetin anahtarına sahipmişsiniz gibi bir durum sergilemek Allah’tan rol çalmaktır ‘’ Şirktir…’’ İslam’ın emri hak ihlalini kabul etmemektir. Zulüm kimden gelirse gelsin feveran etmektir, ‘dur’ demektir.
Erk’in kullandığı en etkili silah olan böl -parçala- yönet politikasına bir bütünen halkın üzerinde çok başarılı bir şekilde uyguladığı gibi bölgesel olarak da böl -parça- yönet politikasını ajandasında hiçbir zaman çıkarmamıştır. Egemen aklın bütün bu çabasına rağmen İç Anadolu’da Kürtleri az ya da çok hala kendi dilini ,kültürünü yaşamaya çalışıyorsa, bu muhteşem bir şeydir. İç Anadolu Kürtleri’nin gerek siyaset gerekse sivil kurumların varığı yok denecek kadar az olduğu da çok açık . Dilerim ve umarım ki gerek siyaset gerekse sivil kurumların birbirinden haberdar olur, birbirine kenetlenir artık. Ve zaten elzem olduğunun bilincine de varırlar inşallah…
Şunu şuracığa yazıveresim geldi öylece. Kürtlerin birbirine desteği çok az, köstek olmak ise epey fazla. Ben bu davranışı yine egemen sistemin böl -parçala politikasına bağlamak istiyorum, çünkü mazlum bir halkın enerjisini birbiriyle harcamasını ister, zira bu tür çabalar onun işini kolaylaştırıyor.
Kürtlerin azımsanmayacak derecede bir de şöyle bir sorunları var: Egemen güce gösterdiği muhabbeti birbirine gösteremiyor. Oysa ki Kürtler, durum itibarıyla böyle bir hakka sahip olmadığının kanaatindeyim, Aslında bu söylediğim sadece bana ait bir düşünce değil, halkımızın genelinde bu algı mevcut. O nedenle Kürt siyasi partileri bu algıyı bertaraf etme çabasını vermeliler.
Farklılıklar insan fıtratına aykırı bir şey değil, bilakis zenginliktir. Herkes aynı düşünceye sahip olmak zorunda değildir. Önemli olan konuşma ve uzlaşma kültürünü güçlendirmek. Bu da halk olarak ve zaten demokrasinin de gereğidi.[1]