HDP Eş Genel Başkanı Sancar, PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşülmesi için muhalefet partilerine çağrıda bulunarak “Bütün muhalefet partilerine de çağrı yapmıştık. Onların da heyetler oluşturarak İmralı’da görüşme yapma talebinde bulunmalarının en doğru yol olduğunu belirtmiştik. Şimdi bizler bu talebi kendi kurullarımızda tartışarak bir başvuruya dönüştürdük”
HDP İl Eşbaşkanları, siyasal gelişmeleri ve sonraki dönem çalışma programını değerlendirmek üzere HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar başkanlığında bir araya geldi.
Ankara’da HDP Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantının açılış konuşmasını HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar yaptı.
Erdoğan’ın çocuk sayısıyla ilgili sözlerine değinen Sancar, şunları söyledi:
“O sözler anlık bir ifade, boş bulunmanın sonucu dile gelmiş birkaç cümleden ibaret görülemez. Bu devletin inkarcı, asimilasyoncu politikalarının temelinde yatan bir anlayışı yansıtmaktadır. Bu anlayış en teknik ve hafif tabirle nüfus mühendisliği olarak adlandırılabilir. Nüfus mühendisliği ülkede asimilasyoncu politikaları, inkarı ve imhayı yerleştirmenin bir aracı olarak kullanılagelmiştir.
Bu politikaların temelinde yatan da ırkçılıktır. Buduncuları hatırlayın. Kürtleri nüfus olarak, kitle olarak, toplum olarak nasıl ırkçı bir anlayışla hedef aldılarsa bugün ifade edilen sözler, AKP Genel Başkanı'nın ağzından dökülen cümleler de aynı anlama gelmektedir.”
Gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Sancar, devamında şunları aktardı:
“Kimyasal silah iddiaları yüzeysel açıklamalarla geçiştirilemez, mutlaka bağımsız heyetlerce incelenmelidir”
Ortada haberler ve önemli iddialar var. Bu iddialar yüzeysel açıklamalarla, tehditlerle geçiştirilemez. Bunların mutlaka bağımsız heyetlerce incelenmesi ve bu konudaki hakikatin ortaya çıkarılması gerekir. Eğer bunların da üstü örtülür, bunlar geçiştirilirse bu ülkede savaş politikaları daha da derinleşecek, toplumsal yaralar daha da büyüyecek, sömürü düzeni daha da kökleşecektir. Bu düzeni değiştirmenin en önemli mücadele araçlarından biri hakikatin peşinde koşmaktır.
“İmralı’da açık görüşme yapmak istiyoruz”
Bütün bunlar için Türkiye halklarını bu belalardan kurtarmak için ısrarla Kürt sorununda demokratik çözümü savunuyoruz. Demokratik çözümün yolu da müzakere ve diyalogdan geçer. Diyalog ve müzakere siyaset zemininden işleyecek en doğru çözüm yöntemidir. Bunu başarabilirsek ülkeyi bu beladan kurtarırız. HDP olarak üzerimize düşen sorumluluğu her alanda yerine getirmeye hazır olduğumuzu defalarca söyledik. Mücadelemizi de politikalarımızı da bu hedefe göre belirliyoruz. Yakın zamanda Eşbaşkanım Pervin Buldan’la beraber İmralı’da açık ziyaret ve görüşme talebinde bulunduk. Talebimiz açık arkadaşlar, bizler barışın ve çözümün yolunu açacak böyle bir görüşmenin savaş politikalarını durdurmak bakımından büyük önem taşıdığını düşünüyoruz, buna inanıyoruz. Bu talebimizin bir sebebi daha var. İktidar İmralı üzerinden çeşitli manipülasyonlar yapmak istiyor. Bu manipülasyonların çeşitli çevrelerde spekülasyon döngüsü yarattığını da görüyoruz.
“Bütün muhalefet partileri de İmralı ile görüşmek için başvuruda bulunmalıdır”
HDP şeffaf politika yürütmeyi esas almış bir partidir. Bizler diyoruz ki bütün bu manipülasyonların ve spekülasyonların önünü almanın temel yolu tecridin sona ermesidir. Ayrıca bu hem evrensel hem iç hukukun bir gereğidir. Bizler çözüm için barışın yolunu açmak için bu dönemde her türlü manipülasyon ve spekülasyonun önüne geçmek için bu görüşme talebinde bulunduk. Şimdi Adalet Bakanlığından cevap bekliyoruz. Hatırlayacaksınız, aynı bundan birkaç hafta önce bütün muhalefet partilerine de çağrı yapmıştık. Onların da heyetler oluşturarak İmralı’da görüşme yapma talebinde bulunmalarının en doğru yol olduğunu belirtmiştik. Şimdi bizler bu talebi kendi kurullarımızda tartışarak bir başvuruya dönüştürdük. Savaş politikalarına karşı barışın ve çözümün yolunu açmak HDP’nin varoluş sebebidir.”[1]