Kamışlı Katliamı
yazar: Mehmûd Baksî
Stockholm
Yayınları: Författares Bokmaskin
1981
Ben, Kamışlı katliamını ancak beş günlük bir gecikme ile duydum. Bazı dostlarım bu acı ve kara haberi telefonla iletmişlerdi bana. Kulaklarıma inanamamıştım önce. Olay inanılacak gibi değildi. Hani bu olay dağlarda, mağaralarda, Kürdistan’ın uçsuz bucaksız yoksul köylerinde geçseydi şaşmazdım bu denli. Ama Kamışlı gibi onbinlerce Kürdün yaşadığı, kaldığı bir yerde böyle bir olay gerçekten inanılmaz gibi geliyordu bana. Hem de sömürgeci Türk komandolarının bir ülkenin sınırlarını aşarak ve hiç bir engelle karşılaşmadan bu cinayeti işlemeleri şaşılacak gibiydi. Gerçi sömürgeci Türk faşist ordusunun içerde neler yaptığını, ne gibi terör estirdiğini yakından izliyordum. Olan olayların, Kürdistan dağlarında, köylerinde, kent ve kasabalarında öldürülen, katledilen yiğit Kürt devrimcilerinin haberlerini alıyordum. Ama faşist-Kemalist Türk ordusunun sınırları dışında da terör estirebileceğine, böylesine kitlesel katliamlara girişebileceğine hiç ihtimal vermiyordum doğrusu. Ne var ki bana telefonla olayı bildirenler güvenilir kişilerdi. Yalan söylemelerine gerek yoktu.
Bunun üzerine hemen harekete geçtim. Bu vahşeti, bu katliamı tüm dünyaya duyurmak, böylece kanlı yönetimin barbarlığını gözler önüne sermek istiyordum. Çok geçmeden İsveç Haber Ajansı bu kanlı olayı tüm dünyaya. [1]