Kitap Adı: Sarı Sıcak
Yazar: Yaşar Kemal
Basım Yeri: Istanbul
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Yayın Tarihi:1952
Sonra Zeynep gene su getirip başına döktü. Güneşe karşı durup gölge etti.
Osman neden sonra ayıldı. Akşama, iş paydos edilinceye kadar, Zeynebin
koyduğu destenin üstünde, bomboş gözlerle, bir topak olup çalışanlara baktı.
Utancından başını yerden kaldıramıyordu.
Paydosta Zeynep Osmanın elinden tutup arabaya bindirdi. Çocuk yumuşacık
bir külçe gibiydi.
“Osmanım,” dedi, “bugün sen çok iyi çalıştın. Mustafa Ağa hakkını
fazlasıyla verecek…”
Osman şaşırarak : “Verir mi ki?” diye sordu.
“Sen çok çalıştın.”
Osman canlanır gibi oldu.
Tüm aile toplanmış, dışarda, kapının önünde yemek yiyor. Ötede araba,
arabaya bağlı atlar. Atlar başlarını taze ota sokmuş, hışırtıyla, sanki otu
sömürüyorlar. Ortalığı taze bir ot kokusu almış…
Karanlık perde perde iniyor. Atların az ilerisinde de Osman. Tarladan
geldiğinden beri dikilmiş duruyor. Sabırsız, gözü yemek yiyenlerde. Yemek
yiyenler Osmanın farkında değiller.
Osman bekliyor. En sonunda sabrı tükenip öksürüyor. Osman dört dönüyor.
Yerden bir çubuk alıp gürültüyle kırıyor. Yemek yiyenler oralı değil. Sonra
Osman kırdığı çubukla tozlara daireler, çizgiler çiziyor. Çubuğu olanca gücüyle
toprağa sürtüyor. Çubuğun toprağa sertçe sürtülmesinden çıkan sesler… Osman
muradına eremiyor. Yemek yiyenler konuşup gülüşüyorlar. Osman sinirleniyor.
Habire çubuğu toprağa sürtüyor. Yaptığı çizgileri ayaklarıyla geri kapatıyor.
Çubuğun ucu toprakta… Osman koşa koşa çubuğun etrafında dönüyor.
Sonra yemek yiyenleri unutup kendini salt oyununa kaptırıyor… Çiziyor,
çiziyor, kapatıyor.[1]