#Kürdistan Bölgesi# idaresi dışında kalan Kürdistani bölgelerden Hanekin’e bağlı bazı köylere “ithal Araplar” yerleştiriliyor. Heşdi Şabi kontrolündeki bölgede Kürtlere ait bazı evler ise askeri üsse dönüştürülmüş durumda.
Hanekin’in 36 köyü baskılar nedeniyle boşaldı. Boşaltılan köylere Irak’ın çevre illerinden “ithal Araplar yerleştirildi. Kürtlere ait bazı mülkler ise Heşdi Şabi’nin askeri üssüne dönüştürüldü.
Rûdaw’a konuşan Hanekinli vatandaş Serbest Birzo “Köylerin büyük kısmı boşaltıldı. Tarım arazileri Kürtlerin elinden çıkartıldı ve bölgenin yabancısı insanlara verildi. Eğer bu gidişin önü alınmazsa önümüzdeki birkaç yıl içerisinde buralar tümden Araplaşacak” şeklinde değerlendirdi.
Hanekin’de son 3 ayda Sivil Durum Dairesi yaklaşık 2000 bin aileye Hanekin kimliği çıkararak bölgeye yerleştirdi.
Avukat Ahmed konuya ilişkin şunları söyledi:
“İki bin ailenin her birinin en az 5 üyesi olduğunu hesap edersek en az 10 bin kişi ediyor. Biz buna son verilmesini ve mağdurların zararlarının tazmin edilmesini istiyoruz. 10 bin kişinin buraya getirilmesi Hanekin’in demografisinin değişmesi anlamına geliyor.”
Resmi olmayan verilere göre Kürtlerin ağırlıkta yaşadığı kent merkezinde Arapların ev satın alması ile birlikte kentin kültürü, dili ve okullardaki eğitim müfredatının değişmesine neden olacağından endişeleniyor.
Kürdistan Bölgesi İdaresi Dışında Kalan Tartışmalı Bölgeler Komitesi Başkanı Burhan Fayiq bölgedeki Araplaştırılmaya ilişkin “Evet bir Araplaştırma var ve bu çok tehlikeli bir boyuta ulaşmış durumda. Eğer Kürdistan Bölgesi hükümeti ve siyasi liderler bu tehlikeyi ciddiye almaz ise Araplaştırma süreci artık kentin kimliğinin değişmesi sürecine girecektir. Bu çok tehlikeli bir durum ve hepimizin bu konuyu ciddiyetle ele alması gerekiyor” dedi.
Kent yönetimi ise 16 Ekim 2017 olayları ardından Hanekin’deki 3 bin Kürt aile mal ve mülklerini satarak göç ettiğini belirtiyor.
16 Ekim olayları
Haziran 2014’te IŞİD’in Musul’a saldırmasının ardından Irak ordusu ve güvenlik güçleri Kerkük ve Kürdistan Bölgesi idaresi dışındaki tartışmalı bölgelerden kaçtı.
Peşmerge Güçleri kent ve çevresinin güvenliğini üstlendi ve IŞİD savaşı boyunca Kerkük’ü savundu.
Güney Kürdistan halkı 25 Eylül 2017’de Kürdistan Bölgesi siyasi liderlerinin genel kararı ile bağımsızlık referandumuna gitti ve halkın yüzde 93.25’i “Evet” oyu kullandı.
Referandumun ardından Irak hükümeti Kürdistan Bölgesi’ne siyasi, diplomatik ve ekonomik ambargo uygulama kararı aldı, havalimanlarını uçuşa kapattı.
Ardından 16 Ekim günü İran destekli Heşdi Şabi güçleri ve Irak ordusu birlikte Kerkük’e saldırdı.
Peşmerge Güçleri Iraklı birlikleri kente sokmama amacıyla “mukaveme” kararı aldı ve saldırıların başlangıcında bu karar uygulandı.
Ancak Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) yönetiminden bir kliğin talimatı ile KYB’ye bağlı peşmergeler savunma hattını terk etti ve Irak ordusu ile Şii milisler kente girdi. Peşmerge güçleri kente ve sivillere zarar gelmemesi için cephenin gerisine çekildi.
Daha sonra Irak hükümetinin talebi ve tehditleri üzerine Peşmerge Güçleri Mahmur, Şengal ve Zummar’dan da çekildi.
Iraklı güvenlik güçleri Kerkük’ü aldıktan sonra daha fazla ilerlemek istedi ancak Pirde ve Zummar’da peşmergenin direnişi ile karşılaştı. Bu çatışmalarda 60 peşmerge şehit düştü, 150 peşmerge de yaralandı. [1]