ki anne olan Bêzê Xelef ve Muhbet Simo… #Şengal#’in Xanesor ilçesinde yaşıyorlar. Yanlarına gittik. Bizleri umut dolu bir yürekle karşıladılar. Evin bahçesi hemen dikkatimizi çekti. 150 metrelik bir alanda kendilerine küçük bir cennet yaratmışlar.
İki anne olan Bêzê Xelef ve Muhbet Simo… Şengal’in Xanesor ilçesinde yaşıyorlar. Yanlarına gittik. Bizleri umut dolu bir yürekle karşıladılar. Evin bahçesi hemen dikkatimizi çekti. 150 metrelik bir alanda kendilerine küçük bir cennet yaratmışlar.
Muhbet Simo ve Bêzê Xelef el emeğiyle Êzîdîlerin kadim kültürüne ait eserleri iğne ve iplikle işliyorlar. Evin anahtarlığından damına kadar her yeri yaptıkları işlerle donatmışlar.
Doğayla içiçe yaşıyorlar, doğayı korumak için büyük bir emek harcıyorlar. Ürünlerini sadece gelir elde etmek için değil Êzîdî kültürünü devam ettirmek için üretiyorlar.
Muhbet Simo, bu işi yapmaktan çok mutlu olduğunu söylüyor: “Kültürümüze ait eserleri işliyoruz. Çünkü bu ürünlerin kullanımı gittikçe azalıyor. Evet geçimimizi sağlamak için bu işi yapıyoruz ama yüzlerce yıldır kullanılan kültürel ürünlere sahip çıkmalı ve onları korumalıyız. Eski gibi talep yok. Eskiden birçok kişi içinde ekmeği muhafaza ettikleri ‘tifal’ dediğimiz ürünü alıyordu. Bir buçuk metre uzunluğunda bir metre genişliğinde olan tifali 50 bin dinara satıyoruz. Sadece Şengal’den değil yurtdışından da talep var” diyor.
Muhbet Simo, kendilerine destek verilmesi halinde işlerini daha da büyütebileceklerini belirtti.[1]