#Şengal# ve #Mexmûr#’a gidip Türk devletinin savaş suçu niteliğindeki SİHA’lı saldırılarını yerinde inceleyen Belçikalı avukatlar, sivil katliamları AİHM’e taşıyacak.
Belçika’dan bir grup avukat Ağustos sonunda Mexmûr Mülteci Kampı ve Şengal’in Xanesor kasabına giderek Türk devletinin SİHA’lı saldırı mağdurları ve aileleriyle bizzat görüştü. Avukatlar Selma Benkhelifa, Joke Callewaert ve Georges-Henri Beauthier, saldırılarda yaralanlar ile hayatını yitirenlerin ailelerinden vekaletname de aldı. Avukatlar, mağdurlar adına uluslararası alanda Türk devletine karşı hukuk mücadelesi yürütecek. Avukat heyeti, Türk devletinin savaş suçu niteliğindeki saldırılarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacak ayrıca Türk dronlarına karşı bir kampanya da başlatacak. Avukatlardan Selma Benkhelifa aynı zamanda drone saldırılarıyla ilgili girişim için araştırma yapan bir ekipte yer alıyor.
SİHA’ları bizzat gördüler
Belçika’ya geri dönen avukatlar, Mexmûr Mülteci Kampı ve Şengal’in Xanesor kasabındaki ziyaretlerinin detaylarını bir basın metni ile kamuoyuyla paylaştı. ANF’nin dün yayımladığı metinde avukatlar özetle şunları belirtti: “Xanesor’da bu daimi tehdidin gerçekliğiyle hemen yüzleştik. Üzerimizden bir insansız hava aracı uçuyordu. Köy sakinlerinin hepsi, gökyüzünden gelen bu katillere karşı duydukları dehşeti dile getiriyor.
Doktorların da katledildiği köy hastanesine yapılan saldırıda öldürülen genç bir öğrencinin annesiyle ve arabasına yapılan saldırıda öldürülen bir Êzîdî siyasetçinin annesiyle de tanıştık. Sonra da Toplum Merkezi’ne yapılan saldırıda ağır yaralanan bir çocuğu gördük.
Kurbanların hepsi sivil
Daha sonra Mexmûr Mülteci Kampı’na gittik. Burada da Türk dronlarının uçuşları aylardır her gün gerçekleşiyor. Türk insansız hava araçları, PKK savaşçıları oldukları bahanesiyle onları hedef alıyor. Ancak kurbanlar, kızıyla tanıştığımız 73 yaşındaki bir kadın, sığırlarını otlatan 3 genç kadın, koyunlarını sağan 16 yaşındaki bir kız gibi siviller. Mexmûr Kampı, Türkiye sınırından 250 km uzaklıkta ve Türkiye için bir tehdit oluşturması mümkün değil. Geri döner dönmez, kabul edildiğimiz mülteci kampının 29 Ağustos’ta yeni bir drone saldırısının kurbanı olduğunu öğrenince şaşkına döndük.”
Saldırılar cezasız kalmamalı
Türk devletinin SİHA’lı saldırılarını “yasa dışı, gayrimeşru ve cezasız kalan cinayetler” olarak tanımlayan avukatlar, “Uluslararası hukuka aykırı olarak dronların savaş silahı olarak kullanılmasını yasaklama girişimlerinin yanı sıra uluslararası hukuk kapsamında yasal işlem yapılmalıdır” çağrısı yaptı.
Kürtleri SİHA'yla katlediyor
Rusya, ABD ve Birleşmiş Milletler’in (BM), sistematik saldırılar karşısındaki sessizliğinden cesaret alan Türk ordusu, SİHA’larla Kürtleri hedef alıyor. Türk ordusu, yıl başından beri Kuzey-Doğu Suriye'ye 360’ı aşkın saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırılarda, 5'i kadın ve 19’u çocuk olmak üzere en az 58 yurttaş katledildi, 24’ü çocuk en az 466 yurttaş da yaralandı.
Mexmûr da saldırı altında
Güney Kürdistan’daki Mexmûr Mülteci Kampı da Türk devletinin saldırısı altında. Türk ordusu, BM’nin gözetimindeki kampa; 21 Mayıs, 5 Haziran, 5 Temmuz ve 29 Ağustos’ta SİHA’larla saldırdı. Avukatların açıklamasında da geçen kampa yönelik 29 Ağustos’taki saldırıda 6 çocuk babası Evîzêt Abdullah Abid katledildi.
Uluslararası güçler sessiz
Ancak ne BM ne de diğer uluslararası güçler şimdiye kadar Türkiye’yi açık bir şekilde kınamış ya da tavır almış değil. Avrupa’daki Kürdistanlılar ise nerdeyse her hafta sonu sokaklara çıkarak Batılı devletlerden ve BM gibi uluslararası kuruluşlardan saldırılara karşı harekete geçmesini istiyor. [1]