#Kürt kadını# #Jîna Amînî#’nin İran rejimi tarafından katledilmesi ardından Rojhilatê Kurdistan’dan İran geneline yayılan protesto gösterilerinde kadın ve gençlerin temel sloganı “Özgürlük hakkımızdır; birlikte olduğumuzda güçlüyüz!” oldu.
İran rejiminin “Ahlak polisleri” tarafından gözaltına alarak katledilen Kürt kadını Jîna (Mahsa) Amînî’nin toprağa verilmesi ardından Rojhilatê Kurdistan ve İran genelinde başlayan protesto gösterileri sürüyor.
Rojhilatê Kurdistan kentleri kepenk kapatı
#Kürdistan#î partilerin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla 19 Eylül’de Rojhilatê Kurdistan‘ın Saqiz, Sinê, Banê, Bukan, Pîranşar, Mahabad, Merîvan, Kirmanşan, Pave, Divandere, Tikab, Dehgulan, Gurwe, Bicar’da esnaflar kepenk kapattı, çocuklar okula gönderilmedi. Öğlenden sonrada halk eyleme geçti. Aynı şehirlerde İran rejimi protesto gösterilerini bastırmak amacıyla halka silah ve biber gazıyla saldırdı.
En az 200 kişi gözaltında
Kürdistan İnsan Hakları Ağı'nın edindiği bilgilere göre ise, İran İslam Cumhuriyeti'nin silahlı kuvvetleri tarafından Divandere’de Mohsen Mohammadi, Saqiz’de Faraidoon Ahmadi ile Dehgulan kentinde Reza Lutif isimli üç Kürt katledildi. Birçok şehirde 85 kişi ağır yaralanırken, tespit edilen en az 200 kişi gözaltına alındı.
5 kişi katledildi
Hengaw İnsan Hakları Örgütü’ne göre ise gerçekleştirilen protesto gösterilerinde Rojhilatê Kurdistan’ın Saqiz kentinde 2, Divandere’de 2 Dehgulan’da bir kişi İran rejimi tarafında katledildi. Ayrıca Pazartesi günü yapılan protesto gösterilerinde 75 kişi yaralandı.
Barikatlar kuruldu, ateş yakıldı
İran genelinde protesto eylemleri düzenlendi. Tahran’da, Jîna Amînî’nin işkenceyle katletmesini protesto eden halk sokaklarda barikat kurup ateş yaktı ve “Bu son mesai, hedef rejimin kendisi!” sloganları attı.
Raşt bölgesinde de sokağa çıkıp ateş yakan halk, “Hameneyi’ye ölüm!” dedi. Gündüz saatlerinde de yapılan protesto gösterisine İran rejim güçleri saldırdı.
İran’da muhafazakar kesimin ağırlıkta olduğu Meşhed kentinde de halk sokağa çıkarak Jîna Amînî’nin işkenceyle katledilmesini protesto etti.
7 üniversitede öğrenciler eylem yaptı
Protestoların bir diğer merkezi ise üniversitelerdi. Tahran’da 7 üniversitede İran rejimi protesto edildi. İsfahan Üniversitesi kız öğrencileri yürüyüş düzenledi. Amir Kabir Üniversitesi öğrencilerine ise Basij (Besic Silahlı Kuvvetler) güçleri saldırdı. Öğrenciler Basij güçlerinin saldırısına karşılık verdi. Protestoda “Kürdistan’dan Tahran’a İran kana bulunadı”, “Diktatöre ölüm”, “Kardeşimi kim öldürürse onu öldürürüm”, “Öğrenciler ölür ama zulme boyun eğmez!” sloganları atıldı.
‘Birlikte güçlüyüz’ mesajı verildi
Allameh Tabatabi Üniversitesi Jîna Amînî’nin katledilmesini protesto ederken, Öğretmen Yetiştirme Üniversitesi öğrencileride yaptığı eylemde, “Kürdistan faşistlerin mezarlığıdır”, “Özgürlük bizim hakkımızdır, birlikte olduğumuzda güçlüyüz” mesajını verdi. Tahran Üniversitesi Sanat Okulu öğrenicileri protesto eyleminde, “Kürdistan’dan Tahran’a kadına yönelik baskıları durdurun” çağrısında bulundu. Tahran Üniversitesi’nde yapılan protestolarda ise, “Din ve hukuk adına kanımızın dökülmesini tasvip ettiler”, “Basij, ellerin gençlerimizin kanıyla lekelendi”, “Özgürlük hakkımızdır; birlikte olduğumuzda güçlüyüz!”, “Yoksulluk, yozlaşma ve adaletsizlik tiranlık ile birlikte”, “Sözde güvenlik güçleri, sizler bizim katilimizsiniz” sloganları Jîna Amînî’nin katledilmesi protesto edilirken, İran rejiminin kadına yönelik baskıcı uygulamalarına dikkat çekildi.
Jîna’ya işkence raporlandı
Öte yandan Jîna (Mahsa) Amînî’nin kaldığı hastanenin bilgisayarı hacklendi. Hacklenen bilgisayarda İran “Ahlak polisinin” Jîna Amînî’nin “kalp krizi” sonucu hayatını kaybettiği iddası çürütüldü.
Paylaşılan sağlık raporunda yer alan tomografi (CT) taramasında, Jîna’nın kafatasının çatladığı, kırıkların olduğu ve bu nedenden dolayı beyin ödemi oluştuğu kaydedildi.
İran International'da yer alan habere göre, tomografi taramasında aldığı darbeler sonucu oluşan komplikasyonlar nedeniyle Jîna Amin’in kafasının sağ tarafında kırık ve çatlakların oluştuğu belirtildi. Aynı zamanda akciğerinde salgı ve kan varlığı da raporlara yansırken, ciğerlerinde sıvı birikmesi ve kafasına aldığı ağır darbelerin ardından komaya girdiği raporda yer aldı.
Aile, devleti yalanladı
Amînî’nin zamanında müdahale edilmediğinden kaynaklı komaya girdiği ve hayatını kaybettiğini belirten ailesinin beyanlarına rağmen Cumartesi akşamı bir TV kanalına konuşan İran İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi, Jîna Amînî’nin tıbbi tedavisinin eksiksiz ve zamanında yapıldığında ısrar ederken, İran devlet yetkilileri de Jîna’nın çocukluğundan beri epilepsi ve kalp hastalığı olduğunu iddia etmişti. İran devletinin açıklamalarını ise Jîna Amînî’nin ailesi reddet etti. Daha öncede Jîna Amînî ile gözaltında bulunan görü tanıkları, fiziki şiddete uğradıklarını, Jîna’ya geç müdahale yapıldığını açıklamıştı.
18 örgütten açıklama: Kadınların yanındayız
Taciz, tecavüz, çocuk yaşta zorla “evlendirme”nin yaygın olduğu İran’da kadına yönelik şiddet devlet eliyle sistematik olarak uygulanıyor. Kadın katillerinin yargılanmadığı İran’da öz savunmada bulunan kadınlar ise idam ediliyor. En son İran rejiminin “Ahlak polisi” tarafından Kürt kadını Jîna Amînî’nin katledilmesi ardından başlayan protestolara ise sürüyor. Protestoları destekleyen ve İran rejiminin kadına yönelik politikalarını kınayan pek çok parti, sivil toplum kuruluşu açıklamada bulunarak halkı eyleme çağırdı.
Bugün de 18 sol ve demokratik örgüt, İran rejim işbirlikçisi tarafından tecavüz girişiminden kurtulmak için kendisini camdan aşağıya atan ve hayatını kaybeden Şilêr Resulî ve Tahran’da “Ahlak polisi” tarafından işkence ile katledilen Jina Amînî için ortak açıklama yaptı. Açıklamada şu hususlara yer verildi: “Bu günlerde bazı trajik olaylar haberlerde geniş yankı buldu. Merîvan'da bir erkeğin cinsel saldırısından kaçan Şilêr Resulî, bir binanın ikinci katından kendini aşağı atarak yaşamını yitirdi. İdam cezasına çarptırılanların aileleri, yedi gün boyunca Tahran ve Karaj'da yakınlarının yargı binası önünde infaz edilmesini protesto etti ve rejimin baskıcı güçlerinin acımasız saldırısına uğradı. İran'da 37 bağımsız emekli, işçi, kadın ve sivil aktivist örgütü bu mitinglere ve ölüm cezasının kaldırılması talebine bir açıklama yayınlayarak destek verdi. Ve son olarak, hükümetin kayıtlarına sosyal aktivistlere ve kadın aktivistlere yönelik bir kara sayfa daha eklendi. Bu kez, Tahran'da ‘Gaşte Erşad’ görevlileri tarafından tutuklanan ve beyin sarsıntısı nedeniyle komaya giren Saqizlı 22 yaşındaki Jîna Amînî öldürüldü. İnsanlar slogan atıyor: ‘Kürdistan'dan Tahran'a / Katillere ölüm’ diye. Biz sol ve demokratik kurumlar olarak cinsel saldırıyı ve ölüm cezasını protesto ediyor, Silêr Resulî’nin ailesini, Merîvan kadın ve halkını, idama mahkum edilenlerin ailelerini destekliyoruz ve yanlarındayız.” Devletin örgütlü katliamını protesto eden 18 örgüt açıklamasında başta Saqiz ve Sinê olmak üzere yapılan genel grev çağrısıyla dayanışma içeride olduklarını kaydetti.
İran devletine de çağrı yapılan açıklamada insanlığa sığmayan uygulamalara derhal son verilmesi istendi.
BM’den şiddete tepki
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği İran’da katledilen 22 yaşındaki Kürt kadını Jîna (Mahsa) Amînî için açıklamada bulundu. Açıklamada Jîna’nın ölümüne ilişkin hızlı ve etkili soruşturma isterken, göstericilere karşı devlet şiddetine tepki gösterdi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Vekili Nada Al-Nashif’in “endişelerini” dile getirerek şunları belirtti: “Mahsa Amînî'nin trajik ölümü, işkence ve kötü muamele iddiaları, özellikle ailesinin adalete ve gerçeğe erişimini sağlayacak bağımsız bir yetkili makam tarafından derhal, tarafsız ve etkili bir şekilde soruşturulmalıdır.”
Yüksek Komiserliğin Sözcüsü Ravina Shamdasani ise edindikleri bazı bilgilere, protesto gösterilerinde 2 ila 5 kişinin katledilmiş olabileceği bilgisini paylaştı. [1]