#HDP#’nin desteği olmadan hiçbir ittifak seçimi kazanamaz ve iktidar olamaz. Bu nedenle herkes HDP’ye akıl veriyor, şantaj yapıyor, tehdit ediyor. Bütün amaçları HDP’yi şu ya da bu biçimde etkilemek, susturmak ve HDP potansiyelinin üstüne oturmak.
Dünya büyük bir krizin içine girince, her ülkede de çelişkiler derinleşiyor, sertleşiyor. Ezilenler kurtuluş umuduyla mücadeleyi yükseltirken iktidarlar düşme korkusuyla diktatörleşiyor ve zalimleşiyor. Hem ülke içinde iktidarını sürdürebilmek hem de uluslar arası alanda egemen olabilmek için büyük bir yarış ve gerginlik sürüyor.
NATO ve Şangay ülkeleri arasındaki gerginlik Ukrayna-Rusya savaşına kadar vardı. Herkes de biliyor ki bu savaşın sadece görünen yüzüdür. Gerçekte iki kampın savaşı olmaktadır. Bu savaşın süreç içinde büyük bir hortum gibi Çin’i, Hindistan’ı ve birçok devleti de içine çekmesi olasıdır. Bu şartlarda bütün iktidarlar ya korku içindedir ya da krizden nasıl yararlanabilirim ve güçlü çıkabilirim derdi içindedir.
Böyle bir dönemde Türkiye seçimlere gidiyor. Bu kargaşa içinde, seçimler ne kadar güvenlik içinde olur ayrı bir konu ama muhalefet bu konuda yani seçim güvenliği konusunda görevini yaparsa, Erdoğan diktasının kazanma şansı yok gibi.
Seçimler yaklaştıkça en çok tartışılan da HDP oluyor. Denilebilir ki, HDP’den daha çok HDP dışındakiler tartışıyor. Bu trajikomik durum tümden saçmalık değil elbette. Çünkü HDP sandıkta da, sokakta da sözü ve ağırlığı olan bir potansiyeli temsil ediyor. Denilebilir ki, HDP’nin desteği olmadan hiçbir ittifak seçimi kazanamaz ve iktidar olamaz. Bu nedenle herkes HDP’ye akıl veriyor, şantaj yapıyor, tehdit ediyor. Bütün amaçları HDP’yi şu ya da bu biçimde etkilemek, susturmak ve HDP potansiyelinin üstüne oturmak.
HDP, bugün meclisteki üçüncü büyük parti. HDP’nin yanında esamisi bile okunmayan, bir tek muhtar seçimi bile kazanma ihtimali olmayan ve kamuoyunun ismini bile bilmediği, duymadığı sözde parti liderleri bile HDP hakkında ahkam kesiyor. Yok HDP kapatılsın, asılsın, kesilsin vb…
Bir de, HDP masada olmamalı-olamaz diyenler var. Sanki HDP o masada olmak için can atıyormuş gibi hava atıyorlar. HDP’yi koyacak yer arıyorlar. Masada olmaz, masanın yanında olamaz, masanın altında olsun da, sessizce desteklesin vb. akıllar havada uçuşuyor.
Bu baylar-bayanlar akıllarını kendilerine saklasın. HDP, sizden ne masa-kasa ne de sandalye istiyor. HDP, kurduğu Üçüncü Yol ittifakı ile kalın ve kalıcı bir çizgi çekti. Masada olmasa da, ülkenin her köşesinde ayakta ve tepenizde bekliyor.
HDP gibi bir partinin varlığı sizler ve Türkiye halkları için bir şanstır. Şimdiye kadar iktidar olanların bölüp paramparça ettiği, birbirine düşman edip kırdırdığı halklarımızı eşitlik-özgürlük temelinde birleştirip ayağa kaldıracak ve herkes için yeni bir yaşam-yeni bir gelecek kurabilecek olan tek parti HDP’dir.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Emekçi Hareket Partisi (EHP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu’nun (SMF) oluşturduğu Emek ve Özgürlük İttifakı İstanbul’da düzenlenecek bir tanıtım toplantıyla kuruluşunu ilan edecek. Emek ve Özgürlük İttifakı halklarımızın umudu ve güvencesidir.
Dünyanın ve bölgenin bir barut fıçısına döndüğü şu günlerde hiçbir milliyetçi, ırkçı, dinci ve cinsiyetçi, erkek egemen kadın düşmanı akımın sorunları çözme gücü yoktur. İran’da patlak veren ve hepimize umut veren kadın isyanına bakalım. Türkiye’deki egemenlerin zihniyeti de aynı kadın düşmanı zihniyet değil mi?
Yani HDP’ye akıl vermeye kalkanlar kendi akıllarını başlarına toplamalıdır. Yoksa o akılsız başlarına daha çok iş açarlar. Şangay ile NATO arasında çırpınmaları da boşa gider.[1]