Kemal Kurkut'un öldürülmesi, 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Kemal Kurkut'un 21 Mart 2017 günü #Diyarbakır# #Nevruz# kutlamalarında polis tarafından öldürülmesi. İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü öğrencisi Kurkut 10 Ekim 2015'teki Ankara saldırısı'ndan kurtulmuştu.
Olay
Olaya ilişkin Emniyet'ten yapılan ilk açıklamada, Evrim Alataş Caddesi’ndeki polis barikatından Nevruz alanına girmeye çalışan bir canlı bombaya müdahale edildiği söylendi. Olay basına da bu şekilde yansıdı. Daha sonra Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Abdurrahman Gök'ün çektiği fotoğrafların paylaşılmasıyla detaylar ortaya çıktı. Olay anını Özlem Akarsu Çelik'e anlatan Gök şunları söyledi: Fotoğrafları yayınlama, başına iş alırsın dedi yakınlarım. İsminle yayınlama dediler. Ama orada benim dışımda fotoğraf çeken yoktu. Yayınlanınca, benim çektiğim anlaşılacaktı. Her gün evleri basılan, gözaltına alınan, tutuklanan meslektaşlarımı görüyorum. Bunlar benim de başıma gelebilir. Aklıma hepsi geldi. Ama bu fotoğrafları yayınlamak hakikate karşı bir borçtur. Ya yapmayacağız bu mesleği ya da gerçek neyse onu yazacağız. Eğer bu mesleği seçmişsek, gerçekleri anlatmaksa derdimiz, vicdanen o çocuğun gözlerini, bağırışını unutamam ben...”
Görgü tanıklarından derlenen bilgilere göre Kurkut’un, kendisine bağıran polislere öfkelendiği, olay yerine yakın bir kasaptan bir bıçak aldığı, yine durduran polislerle girdiği tartışmada sinir krizi geçirdiği ortaya çıktı. “Ne var ne, üzerimde ne var?” diye bağıran Kurkut boş alana doğru koşmaya başladığında bir polis amirinin 'silahları bırakın, gaz atın' uyarısına rağmen açılan ateşle vuruldu. Yaralı olarak ambulansla hastaneye kaldırılan Kurkut hayatını kaybetti.
Fotoğrafların basına yansımasından sonra açıklama yapan Diyarbakır Valisi, Emniyetin verdiği bilgiyle bu görüntülerin uyuşmadığını ifade etti.
Kurkut'un cenazesi Battalgazi ilçesinde Topbaş Mezarlığında toprağa verildi.
Soruşturma kapsamında iki polis memuru gözaltına alındı. Polislerden biri ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı, diğeri tutuklanma istemiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi ve adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Her iki memur Valilik kararıyla görevden uzaklaştırıldı.
26 Mart'ta, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başvurusu üzerine Sulh Ceza Hakimliği Kemal Kurkut'un öldürülmesine ilişkin yayın yasağı koydu.
Yaşamı
Aslen #Adıyaman#lı dört çocuklu #Alevi# bir ailenin en küçük çocuğu olan Kurkut #Malatya# Battalgazi'de doğup büyüdü. Babası Abuzer Kurkut'u ilkokula başladığı yıl kanser nedeniyle kaybetti. Kemal ve ağabeylerini anne Sîcan Kurkut işçilik yaparak büyüttü. En büyük ağabeyi Ercan Kurkut İnönü Üniversitesi’nde okurken gözaltına alınıp bir süre tutuklu kaldı. Cezaevinden çıktıktan sonra devam eden davasından ceza alınca Almanya’ya yerleşti. Batman'da öğretmenlik yapan ağabeyi Ferhat Kurkut Hükümet tarafından çıkartılan bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildi.
Kemal Kurkut, Malatya İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü öğrencisi idi, keman çalıyordu.
10 Ekim 2015'te Ankara'da yapılan Barış Mitingi'ne katıldı, saldırıdan yara almadan kurtuldu. Malatya'ya döndükten sonra rahatsızlanarak hastaneyeye kaldırıldı ve bir süre psikolojik tedavi gördü.
Kurkut Twitter hesabında son kez medyanın HDP (Halkların Demokratik Partisi) sansürüne ilişkin bir hashtag ile 6 milyonu yok sayınca bizi yok etmiş olmuyorsunuz şeklinde bir ifade paylaşmıştı.
Kurkut'un cenazesi Battalgazi ilçesinde Topbaş Mezarlığında toprağa verildi.
Tepkiler
Halkların Demokratik Partisi sözcüsü Osman Baydemir parti adına yaptığı açıklamada bunun bir yargısız infaz ve cinayet olduğunu söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilli Sezgin Tanrıkulu Kurkut'un polis tarafından öldürülmesini Meclis gündemine taşıyarak, Başbakan Binali Yıldırım'a Sağ yakalanabilecekken ve alandaki yüzlerce polis tarafından etkisiz hale getirilebilecekken neden öldürülmüştür diye sordu.
Halkların Demokratik Partisi Diyarbakır milletvekili Sibel Yiğitalp İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun cevaplaması istemiyle bir soru önergesi verdi. Yiğitalp olayın soruşturulmasını istediği önergede ayrıca Malatya Belediyesi tarafından Kurkut’un cenazesi için cenaze aracının ve mezar yerinin verilmemesi suretiyle defin işlemlerinin engellenmesinin yasal ve insani dayanağını da sordu.
Diyarbakır Barosu, kamu görevlilerinin orantısız ve ölçüsüz silah kullanımı sonucu Kurkut'un yaşam hakkının ihlal edildiğini ve soruşturmanın takipçisi olacaklarını açıkladı ve sorumluların açığa alınmasını istedi.
İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi Hukuk Komisyonu üyesi Avukat Muhterem Süren, dernek olarak olayın takipçisi olacaklarını kaydetti. Süren, açıklamasında ayrıca görgü tanıklarına dayanarak, Kemal'in üzerinde Kürdistan yazılı bir tişörtün bulunduğu, polisin tişörtü çıkartırken hakaret ederek üzerini soymaya çalıştığı, pantolonunu da çıkartmaya çalıştığı ve Kemal’in bu duruma tepki gösterdiği yönündeki iddiaları da paylaştı.
HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, gencin kasten öldürüldüğünü söyleyerek olayın aydınlatılmasını istedi. Ayrıca medyanın görüntülerine el konulmasıyla ve silinmesiyle ilgili iddiaların da araştırılması ve bunu yapan güvenlik güçleri hakkında soruşturma açılması gerektiğini söyledi.
Twitter'da, Kemal Kurkut'un üzeri yarı çıplak olmasına rağmen “canlı bomba şüphesiyle” polis tarafından vurularak öldürülmesi KemalKurkut hashtagi ile protesto edildi. Arasında siyasetçiler, sanatçılar, gazeteciler, avukatlar, sivil toplum örgütleri, siyasi parti yöneticilerinin de bulunduğu toplumun çeşitli kesimlerinden yapılan paylaşımlarda faillerin ve sorumluların derhal açığa çıkarılması ve cezalandırılması talep edildi.[1]