Oldukça soğuk bir #Newroz# sabahı. Yürüyerek alana ulaşıyoruz. İkinci güvenlik aramasında sıkıntı yaşıyoruz. Newroz tertip komitesi tarafından gönderilen isimliklerimizin üzerindeki 2 resmin yasaklandığını söylüyor polis. İsimlik üzerinde yazan Newroz 2017 yazısının yanında bulunan Demirci Kawa resmi ve ismimin altında bulunan zafer işareti resimleri yasaklanmış. “Nasıl yani, zafer, barış işareti de mi yasak?” diye soruyorum. Polis Demirci Kawa resmini yırtıyor, “Bu yasak” diyor, zafer işareti resmini de alta doğru kıvırıyor, “Bu da görünmesin, yoksa geçemezsiniz” diyor. Devletin Demirci Kawa ve barış işaretinden korktuğu günlerden geçiyoruz.
Uzun bir yürüyüşten sonra alana ulaşıyoruz. Soğuk ve yağmura rağmen yüz binler alanı doldurmuş. Onları görünce umutlanıyorum. “Bravo #Amed#, bravo!” sözcükleri dilimden dökülüyor. Alanda kadın aktivistlerden birini görüyorum. “Bak, bu insanlar ölümü göze alarak buraya geldiler” diyor. Uzun süredir şehirde Newroz alanında saldırı olabileceğine ilişkin endişeler vardı. Buna rağmen alanı dolduran kalabalığı görmek herkesi mutlu ediyor.
Tüm konuşmalarda #Kürdistan#’ın dört bir parçasına selam yollanıyor. Cezaevindeki tutuklu vekiller ve belediye başkanları sık sık anılıyor. Bu yıl sahnenin etrafında asılı pankartlar ya da resimler yok. Bir ara Sur’da öldürülen Çiyager ve Cizre bodrumlarında ölen Mehmet Tunç’un posterleri sahneye asılsa da daha sonra kaldırılıyor. Kitle sloganlar konusunda da sık sık anonslarla uyarılıyor. Başta “Bijî Serok Apo” olmak üzere bazı sloganlar ve resimler bu yıl yassak!
Tüm bu yasaklara rağmen yüz binlerce insan ellerinde bayraklarla Newroz alanında büyük bir coşkuyla “NA” diye haykırıyorlar. Sarı, yeşil, kırmızı bayrakların üzerinde bu yıl tek kelime yazıyor: NA! HAYIR!
Gözlerim önceki yıllarda protokol ve basın alanını dolduran, Hasanpaşa ve Newroz alanından selfiler çekerek sosyal medya hesaplarında yayınlayan, bazı yazar, gazeteci, sanatçıları boşuna arıyor. Bu bakışlarımı anlayan bir kişi: “Boşuna aramayın Nurcan Hanım, insanlar kötü günde belli olurmuş. Bak hiçbiri yok ortalıkta, unutmayacağız” diyor.“Olsun, gelmesinler, biz bize yeteriz” diyerek sarılıyorum ona. Sevdiğim kadınlar, Demirtaş’ın eşi, Fırat Anlı’nın eşi, zindandaki birçok insanın aileleri orada. Her birine tek tek sarılıyorum, gelecek Newrozlarda birlikte olacağız umudumuzu yeniliyoruz.
Bu yıl Newroz’da Kürtler 2 mesajı çok net veriyorlar:
İlk mesaj şu: Tüm baskılara, zulümlere karşı, buradayız, ayaktayız!
İkinci mesaj ise: HAYIR! NA![1]
Nurcan Baysal