Küçük sanatçı Hemrîn Selah, toplumun kendi kültür ve müziğini tanımasını isteyerek, “Şarkı söylediğimde kanatlarım çıkıyor ve kelebekler gibi uçuyorum” dedi.
Hesekê- Kürt toplumu sanatçıları, tarihçileri ve direnişçileriyle tanınıyor. #Kürt sanatçı#lar, kendilerine çizilen tüm sınırlamalara karşı devrimci şarkılarıyla halka moral veriyor. Kuşkusuz #Kürtçe# şarkılar kadim bir geleneğe sahip. Her bir şarkı tarihi yansıtıyor. İnsan söylenen şarkılarda Kürt halkının yaşadığı katliamları görüyor. Şevbihêrklerde klasik müzikte gelişti. Kürt müziğinin dêngbêj, stranbêj ve çîrokbêj gibi birçok modeli var. Öte yandan Kürdistan'da kaval, erbane ve tanbur gibi eski çalgılar kullanılıyor.
Kültür merkezi oluşturuldu
Geleneklerine ve sanatına en çok bağlı olanın zulüm ve sürgün altındaki insanlar olduğunu söylüyorlar. Bu yüzden de Kürt müziğinin tarihi çok eskilere dayanıyor. 19 Temmuz Devrimi'nin başlaması ve Demokratik Özerk Yönetim’in ilanıyla birlikte Rojava’da kültür kurumları açılmaya başladı. Kuzey ve Doğu Suriye Hesekê kentindeki Til Temir ilçesinde Demokratik Kültür ve Sanat Hareketi açıldı. Açılan bu kültür kurumuna gençler sırayla katıldı. Merkezde Koma Kulîlkên Kurdistanê, Ş. Şiyar, Xabûr ve koma Çûkên Pêşerojê adında 4 Kürt ve Arap grubu bulunuyor. Bu grupların hepsi müzik grubu. En küçük şair on yaşında. Ayrıca merkezin yönetimi, yetişkinler için yeni bir folklor grubu oluşturmak için hazırlıklar yaptıklarının bilgisini de paylaşıyor. Merkezdeki çocuk sayısı 45. Ayrıca gelecek planları arasında tiyatro, resim ve dans grupları da oluşturulacağı belirtiliyor.
Güler yüzlü Hemrîn
Hemrîn Selah ve Hena Hemîd bize misafir oldu ve bizlere birkaç şarkı ve şiir okudular. Hemrîn Selah ve Hena Hemîd, müzik ve şarkılar üzerine güzel bir sohbetin ardından henüz 15 yaşında olan Hemrîn Selah, konuya ilişkin ajansımıza konuştu. Güler yüzlülüğü ile tanınan Hemrîn Selah, çocuk yaşta babasının yanında şarkı söylemeyi öğrenerek daha sonra Kültür ve Sanat Hareketi’nin en küçük üyesi.
Şarkı söylediğinde kanatlanıyor
Büyük ablasının kültür ve sanata katılmasının ardından şarkıları sevmeye başladığını belirten Hemrîn Selah, “Ablamla birlikte merkeze gelmek istedim. 7 yaşında şarkı söylemeye başladım. Okul zorlukları nedeniyle bir süre merkezden uzaklaşmak zorunda kaldım ancak daha sonra geri döndüm. Ayrı olduğum süreçte sanki bir parçam eksikti hissiyatındaydım. Onu tamamlamam gerekiyordu. Çocuk olduğum için toplumun düşüncelerini düşünmüyordum. Benim için önemli olan benim şarkı söylememdi. Şarkı söylediğimde kanatlanıyor ve bir kelebek gibi uçuyordum. Toplum ilk kez küçük bir çocuğun güzel sesi ile insanların yüreğini coşturduğunu gördü” dedi.
Ustaların yolundan gitmek…
Kültür ve Sanat Merkezi’ne katılarak toplumu tanımaya başladığını ifade eden Hemrîn Selah, “Sadece toplumu değil aynı zamanda birçok Kürt sanatçı ve şairi tanıdım. Bunlardan biride Eyşeşan’dır. Büyük şair #Cegerxwîn# ve #Feqiyê Teyran’#ı tanıdım. Önemli olan bu büyük ustaların yolundan gitmektir. Kültür olmadan toplumun değeri olmaz. Bu yüzden toplum ve kültür birbirini tamamlıyor. Kültüründen uzak olan insanlık ve toplumundan da uzaklaşıyor. Kültür sadece müzik, şarkı ve tiyatro değildir. Birçok konuyu içine alıyor” diye konuştu.
“Eski sanatçılar dinlenmeli”
İnsanın kültür ve tarihini bilmesi gerektiğine değinen Hemrîn Selah, “Yabancı şarkılar dinleyen toplumun diğer bölümleri, kendi şarkılarını bilmiyor. Buna kapitalizm kültürü deniliyor. Toplum ve gençlerimiz kültüründen uzaklaşmamalı, kendi kültürünü yakın olmalıdır. Eski sanatçılarının şarkılarını dinlemelidir. Eski şarkılar bir tarihidir. Her bir şarkı bir hikaye ve tarihtir” diye belirtti. Gelecekte tanınan bir sanatçı olmak istediğini ifade eden Hemrîn Selah, “Kürtlerin kendi şarkılarıyla tanınmaları istiyorum. Müziğin sınırı yoktur. Dinledikçe tarihimizi daha çok öğreniyorum” ifadelerini kullandı. 4 kardeş ve babalarının da şarkı söylediğini dile getiren Hemrîn Selah, herkesin kültürüne sahip çıkmasını istedi.[1]