#Kadın#ların öncülüğünde, dünya üzerindeki özgürlükçü halkların umudu haline gelen #Rojava# Devrimi, kadın diplomasisi çalışmalarıyla Ortadoğu ve dünyadaki tüm kadınları kucaklıyor.
#Qamişlo#- Demokratik Ulus Sistemi’nin temel taşlarından biri de diplomasi olarak görülüyor. Rojava Devrimi’yle beraber diplomatik alanda da birçok gelişmeler yaşandı. Devrim, demokrasiye dayalı ilişkiler ve ittifaklar temelinde on yıldır varlığını sürdürüyor. Konuyla ilgili olarak ajansımıza konuşan Kongra Star Demokratik İttifak ve İlişkiler üyesi Rûkên Ehmed, demokratik ulusta diplomasinin öneminden, 10 yıl içerisinde yapılan diplomasi çalışmalarından ve geleceğe yönelik amaçlarından bahsetti.
“Demokratik Ulus Sistemi’”nde diplomasinin öneminden bahseden Rûkên Ehmed, Kürt halkının yıllarca baskılara maruz kaldığını, bu yüzden de diplomatik alandaki çalışmalara ihtiyacı olduğunu söyledi ve “Demokratik Ulus Sistemi, demokratik bir sistem temelinde tüm halkların bir arada yaşamasını sağlayan bir sistemdir. Bir kadın diplomasi üyesi olarak bu politikayı hem yurt içinde hem de uluslararası düzeyde duyurmak bizim görevimizdir” dedi.
Kadınların devrime katılımı devrimi güçlendirdi
Devrimin başlamasıyla beraber özgürlükçü toplumlarla ilişkilerin ve ittifakların geliştiğini belirten Rûkên Ehmed, diplomasinin devletler arasında daha resmi bir düzeyde ilerlemesinden kaynaklı Kongra Star'ın diplomatik komitesi olarak adlarını Demokratik İlişkiler ve İttifaklar olarak değiştirdiklerini ifade etti ve şöyle devam etti:
“Ancak toplumsal örgütler ve özgürlük isteyen demokratik toplumlarla daha fazla bağlantı kuruyoruz. Çünkü bu tür yapılanmalar daha çok halkın çıkarlarını düşünürler. Bu insanlara sunabileceğimiz stratejik hatlarımız var. Suriye'nin kuzeyi ve doğusundaki Rojava Devrimi’nde çok önemli bir rol oynayabilmek için diplomatik alanda çalışmalar yürütüyoruz. Kadınların öncülüğünde gerçekleşen Rojava Devrimi’nde kadın devriminin tanınmasıyla kadınlar hayatın her alanında yer alarak siyasi, askeri, diplomatik ve karar alma mekanizmalarında yer almıştır. Ancak bir komite olarak Kongra Star 2013 yılında kurulmuştur. Bölgede kadın özgürlüğü üzerinden toplumun kurtuluşu için bir proje oluşturmuştur. Ayrıca bu mücadelenin kamuoyuna ve dünyaya duyurulması için toplumsal düzeyde bir çalışma ve mücadele yürütülmüştür.
“Dünyada yankılanan devrim, diplomasiyi de etkiledi”
Rojava Devrimi’nin ve özellikle YPJ'nin mücadelesinin 2013 yılında tüm dünyada kabul gördüğünü ve bu yüzden de diplomatik alanda güçlü ilişkilerin oluştuğunu söyleyen Rûkên Ehmed, süreci şu sözlerle anlattı:
“2013 yılında bir komite olarak başladı. YPJ'nin DAİŞ çetelerine karşı verdiği mücadelede tüm dünyada yankılandı. Arîn Mirkan şahsında kadınların mücadelesi, Kobanê direnişi diplomasinin kapılarını açtı. Kadınların direnişi dünya kadınları için bir sembol olarak gösterildi. Bu devrimle her ne kadar kadınlar askeri, ideolojik ve diplomatik alanda kapılar açılmasa da bugün Rojava Devrimi'nde kadınların her alanda eksiksiz mücadele yürütebilecekleri kanıtlanmıştır. Arin Mirkan'ın şehadetiyle dikkatler Rojava Devrimi'ne ve Kadın Devrimi’ne çekildi. Uluslararası düzeyde Rojava'ya çok sayıda heyet geldi ve geçti. Rojava Devrimi ve Kadın Devrimi ile ilgili birçok belgesel de yapıldı. Dünya üniversitelerinde birçok öğrenci Rojava ve kadın devrimi üzerine bitirme projesi yazmak istedi. Şayet mücadele olmasaydı, diplomasi de ilerleyemezdi. Hayatın her alanında kadın adaleti, kadın hukuku ve kadın haklarının korunması ve kadın kurumları kurulmuştur. Devletle ilgili tek bir kadın örgütü vardı ve devletin çıkarlarına dayalıydı ve kadınlar için hiçbir şey yapmıyordu. Ama devrimle beraber ilk kadın örgütü olan Kongre Star diplomasinin kapılarını aralamayı başardı. 2014 yılında özerk hükümetin kurulmasına genç kadınların katılımını sağladık. Bu da demokrasinin oluşumu için bir temel oldu.”
Kuzey ve Doğu Suriye'de 30'dan fazla kadın örgütü var
Suriye'nin kuzeyi ile doğusu arasındaki demokratik ilişkiler olgusuna dikkati çeken Rûkên Ehmed, Arap, Türkmen, Ermeni, Çerkes, Süryaniler, farklı din ve inançlardan oluşan bileşenlerin çoğaldığını aynı zaman da kadın örgütlerinin de etkinleştiğini belirtti. Kuzey ve Doğu Suriye’de 30’dan fazla kadın örgütünün olduğunu da kaydeden Rûken Ehmed, “Önceleri Kongre Star üzerinden herkes diplomasi yürütüyordu ama bu kurumların kurulmasından sonra diplomasi alanları da genişledi. Diplomasi olarak Özerk Yönetim, üniversite diplomasisi, belediye diplomasisi ve daha birçok alan kuruldu. Demokrat görünmeye çalışan birçok delegasyon, Rojava'da kadın sayısını aştığımızı söyledi. Birçok alanda devrime odaklanmanın birçok örneği vardı” dedi.
“Türk devletinin suçları gösterildi”
Efrîn'in işgali sırasında çalışmalarını nasıl yürüttüklerinden bahseden Rûkên Ehmed, “Toplumsal diplomasi sisteminin bize büyük destekte bulanabileceğini ama 58 günlük direnişte ulusal diplomasinin ne kadar yapıldığını Efrîn savaşında gördük. Burada enternasyonalist yönden eksikliklerimizin olduğunu ve işlenen suçları belgeleme konusunda zayıf olduğumuzu söyleyebilmeliyiz. Bu yüzden de Efrîn işgalinden sonra enternasyonalist alanda elimizden geldiğince çalışmaya gayret ettik. Enternasyonalistler, Efrîn savaşında çok önemli bir rol oynadı ve hatta birçok enternasyonalist erkek ve kadın Rojava Devrimi’ne katıldı. Enternasyonalist alanda birçok dilde belgeler hazırlayabildiler ve işgalci Türk devleti ve işbirlikçilerinin işgal altındaki topraklarda bugüne kadar işledikleri suçları gösterebildiler. 2019 yılı Serekani ve Girê Spî savaşında kamuoyu ile büyük destek çalışmaları örgütlendi. Belki de Türk devletinin amacı tüm Kuzey ve Doğu Suriye'yi işgal altına almaktı ama özgürlük ve demokrasi tutkunu insanların desteğiyle Kuzey ve Doğu Suriye Devriminin gerçeği tanıtıldı” şeklinde konuştu.
“12 ülkeden 35 kadın örgütü Rojava Devrimi'ni destekliyor
Ortadoğu ve dünyadaki kadın örgütleriyle olan ilişki ve ittifakları da anlatan Rûken Ehmed, 12 ülkede 35 kadın örgütünün Rojava Devrimi'ni desteklediğini ve kendilerine “Rojava Kadınlarını Savunma Komitesi” (Women Defend Rojava) adını verdiklerini ifade etti ve şöyle devam etti:
“Women Defend Rojava bugün 12 ülkede var ve 25 komite şeklinde örgütlü. Her zaman iletişim halindeyiz. Kuzey ve Doğu Suriye'nin gündemini değerlendiriyoruz. Kongra Star Diplomatik Komitesi olarak Federe Kürdistan, Avrupa ve Lübnan'ı temsil eden komitelerimiz var. Bu komiteler aracılığıyla birçok ilişki kurmak istiyoruz. Etrafımızda savaşlar olduğundan dolayı sistemimizi koruyup, genişletmezsek soykırımla karşı karşıya kalırız. Bir savaş olduğunda, diplomasinin rolü çok önemli oluyor. Diplomat olarak birçok uluslararası konferansa katılıyoruz. Dünya Kadın Konferansı, Dünya Kadın Yürüyüşü, Ortadoğu'daki durumun değerlendirilmesi, Ortadoğu Kadın Girişimi, Önder Apo'nun özgürlüğü için Nun Girişimi'ne üye olarak katılmamız da sözkonusudur.”
Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırıların demokratik ittifakları bir yandan da kötü etkilediğini söyleyen Rûken Ehmed, Saldırılar nedeniyle seyahatler engellendi ve birçok zorluk çekildi. Bu yüzden de Türk devleti, Şehba, Zirganê ve Til Temir'de saldırılarını arttırdı. Her ne kadar teknolojinin gelişmesiyle online olarak görüş alışverişi olsa bile bu yüz yüze görüşme kadar etkili olmuyor” dedi.
“Suriye krizi Demokratik Ulus Sistemiyle çözülür”
Ortadoğu kadınlarıyla ilişkilerin gerekliliğine dikkat çeken Rûken Ehmed, devrimin başında kadınların verdiği mücadelenin Batı ülkelerinde çok dikkat çektiğini ve Ortadoğu’da yaşanan krizin herkesin krizi olduğunu kaydetti ve şöyle devam etti:
“Ortadoğu düzeyinde bir açılım yaratmak istedik. Böylece Ortadoğu kadınlarının birinci ve ikinci konferansı gerçekleşmiş oldu. Son iki yılda bu heyetlerin gelmesini çok istedik. Hegamon sistemler her zaman Kürtler ve Araplar arasında güvensizlik yaratmak istemiştir. Suriye'de kadınlar ve Suriyeliler arasında bir birlik oluşturmayı hedefliyoruz. Ancak hükümet bizim bir bölünme yaratmak istediğimizi iddia ediyor. Bu hem Suriye'de hem de Arap ülkelerinde bilinçli yapılıyor. Türk devleti, İslam adı altında Arap ülkelerinde birçok aldatma yapmaktadır. Ve bu aldatmaya kanan Arap ülkeleri işgal altındaki topraklarda demografik değişimi destekler noktaya geldi. Savaşı istemiyoruz gerçeğini açıklığa kavuşturmak istiyoruz, bu yüzden demokratik bir Suriye ve demokratik bir Ortadoğu istiyoruz. 12 yıldır devam eden Suriye krizinin tek çözümü Demokratik Ulus Sistemi’dir ve bu bir hayal değil. Ulus-devlet sistemi Ortadoğu'ya her zaman krizleri getirmiştir. Son yıllarda bu konulara önem vermek istedik. Kongra Star olarak hazırlıklarımız da var. Kısa bir zaman içinde Tunus'ta dünya kadın yürüyüşü yapılacak ve orada ofis açmak istiyoruz.”
“Önder Apo’nun özgürlüğünü konuştuk”
Gelecekteki amaçlarından da bahseden Rûken Ehmed, ilerde siyasi ve diplomasi akademisi açmak istediklerini ve akdeminin sadece Rojava’da değil, kadınların siyasi ve diplomatik faaliyetlerinin düşük olduğu yer yere yaymak istediklerini dile getirdi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’nın özgürlüğü konusuna da değindiklerini sözlerine ekleyen Rûken Ehmed, “Birkaç gün önce bir eğitim toplantısı düzenlendik. Ana konumuz, kadın özgürlüğünün öncüsü olan ve bize kadın konusunda birçok bakış açısı kazandıran Önder Apo'nun fiziksel özgürlüğüdür. İç ilişkiler ve ittifaklar ne kadar güçlü olursa, Türk devletinin saldırıları ve işgalleri o kadar reddedilecektir. Bu konu üzerinde de çalışıyoruz. Rojava olarak bir istişare yaptık ve bu istişarede işgale karşı bir girişim olarak açıklandı dedi.
“Diplomatik ilişkileri güçlü tutmalıyız”
Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları da değerlendiren Rûken Ehmed, Uluslararası düzeyde istediğimiz destek sadece bizim için değil. Rojava Devrimi’yle birlikte biz kadınlar birçok kazanımlar elde ettik. Bu, kadın mücadelesi alanında bir sembol haline geldi ve biz bu deneyimi bütün dünya halklarına mal etmek istiyoruz. Hem ittifaklar kuruyoruz hem birbirimizi destekliyoruz ve hem de destek istiyoruz. Efrîn, Serêkani, Girêspi'nin işgali meselesinin yanı sıra burada işlenen suçları ortaya çıkarmaya çalışıyoruz, soruşturma komisyonlarının buraya gelip bu suçları ortaya çıkarmasını ve işgalcilerden hesap sormasını talep ediyoruz. Ve bu bölgeleri işgalcilerden kurtarmak istiyoruz. Bize yönelik saldırılar ve tehditler var. Stratejik olarak bölgesel yapılarla ve dünyanın özgürlük isteyen kuruluşlarıyla ilişkilerimiz güçlü olursa, bu savaş suçlarını ortaya çıkarabilir ve kazanımlarımızı koruyabiliriz. Varlığımızı koruyabilmek için devrimci halk savaşına devam etmeliyiz. Kendi gücümüze güvenmeliyiz, bu yüzden ne kadar birlik olursak bu planları o kadar çok durdurabiliriz şeklinde konuşmasını sonlandırdı.[1]