Mem û Zîn'in Türkçe Çevirileri Üzerine.
Ayhan Geverî.
Kovara Hece, 227، s. 43-47، 2015.
Klasik şiirin geliştiği coğrafya olarak Doğu’daki aşk hikâyelerinin mesnevi formunda yazılmasıyla edebiyatta sadece ‘aşk’ı amaç edinip hünerli söz söyleme geleneği oluşmamıştır; mesnevilerin gelişmesiyle beraber, toplumsal eleştiri ve şiirde yeni bir formla birlikte yeni imgeleri kullanma imkânı da klasik şiirin
gündemine girmiştir. Böylece, baskın Fars edebiyatına karşı başka dillerde bir rekabet ve varolma göstergesi olarak okunabilecek özgün hikâyeler yazılmıştır.
Ahmed-i Hânî (Ahmedê Xanî)’nin 1695 yılında yazdığı ve 2656 beyitten oluşan Mem û Zîn mesnevisi de bu bağlamda ‘aşk’ı amaç edinip estetik bir metin ortaya
koyma iddiası ile yazılmış bir eserdir. Kürtçenin ilk aşk mesnevisi olan Mem û Zîn estetik kaygıyla yazılmakla beraber, Doğu edebiyatını oluşturan dillerarası edebî
ilişkileri ve bu diller üzerinden şairlerin üstünlük iddialarını ifade etmeleri bağlamında da okunabilecek çok katmanlı bir metindir. Çünkü Hânî (1651-1707), bu
mesnevi ile “Mem ve Zîn’in aşklarını bahane ederek” bir yandan şair olarak performansını sergilemiş, bir yandan da dönemin imparatorluk dilleri olan Farsça ve
Türkçeye karşı Kürt dilinin edebî gücünü göstermek istemiştir. Öte yandan, Mem û Zîn, Kürtçe ilk aşk mesnevisi olmasına karşın, hikâye konusu bakımından da
özgündür. Çünkü Hânî, bu eserin “taklit” ve “çalıntı” olmadığını, hatta “ödünç” bile olmadığını ifade ederek, bununla Kürt dilinin estetik imkânlarını göstermek
istemiştir (bkz: Ehmedê Xanî 2010: 6-7 böl.). [1]
=KTML_Link_External_Begin=https://www.kurdipedia.org/docviewer.aspx?id=441356&document=0001.PDF=KTML_Link_External_Between= Makaleyi okumak için tıklayın: Mem û Zînin Türkçe Çevirileri Üzerine=KTML_Link_External_End=