COĞRAFYA LİTERATÜRÜNE KATKI (!): MİLLİ COĞRAFYA
Sosyal Bilgiler 4-5, MEB Yayınları, Ankara, 1990
Bilim, evrenin ya da olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneysel yöntemler ve gerçekliğe dayanarak yasalar çıkarmaya çalışan düzenli bilgidir (TDK Sözlüğü). Gerçekliğe dayanmak, bilimin altı çizilmesi gereken en önemli özelliğidir. Gerçekliği saklamak veya tersyüz etmek bilimin anlamına ve amacı-na aykırıdır. Bir bilim olan coğrafya da gerçekliğe dayanmak zorundadır. Coğrafya biliminin öğretimine aracılık eden coğrafya ders kitaplarının gerçekliği saklama veya tersyüz etme hakkı yoktur.
Ülkeler coğrafyası, ülkenin doğal özelliklerinin yanında sosyal (beşeri) özelliklerini de anlatır ve bu sosyal özelliklerden bir tanesi de nüfus ile ilgili olanıdır. Toplam nüfus, nüfus yoğunluğu, nüfus dağılımı, nüfusun ekonomik sektörlere göre oranları, nüfusun etnik yapısı, konuşulan diller ve etnik toplulukların coğrafi dağılımı gibi özellikler nüfus konusunda anlatılır.
Türkiye'de coğrafya ders kitapları da yukarıda belirtildiği gibi nüfus konusunu ele alıyor. Ancak, bunu yaparken, gerçekliğin bir kısmını yok sayıyor veya tersyüz ediyor. Kürt gerçeğini yok saymak veya $Kürt-leri Türk gibi gösterip, Kürt gerçeğini çarpıtmak$, Türkiye'deki coğrafya kitaplarının bilim dışı özelliğidir. $Kürt gerçeği ve Kürt ülkesi Türkiye'deki coğrafya kitaplarına göre yoktur.$
Türkiye'de Kürtlerin yaşadığını, devletin en yetkilisinden olağanüstü valiye kadar herkes kabul ediyor. Türkiye'deki Kürtlerin sayısının 10 milyonun üzerinde olduğunu Cumhurbaşkanı Özal bile kabul ediyor. Buna rağmen coğrafya kitapları Kürtlerden hiç söz etmiyor. Kürtlere göre sayıları daha az olan Ermeni ve Rumlara az da olsa coğrafya kitaplarında yer veriliyor: Bugün yurdumuzda Ermeni, Rum ve Musevi vatandaşlarımız da bulunmaktadır. Bunlar genel Türk nüfusuna göre yüzde l-2 oranında azınlıktadırlar (Milli Coğrafya 1, sf:82). Türkiye nüfusuna göre yüzde 20-30 oranında olan Kürtler ise kitaplarda yer almıyor. 15 milyondan daha fazla bir nüfusa sahip olan Kürtler coğrafya kitaplarında yer almazken, Suriye'deki 100 bin Türk veya Moldavya'daki 200-300 bin Gagavuz Türkü için sayfalarca yazı kitaplarda yer alabiliyor. Romanya ve Yugoslavya'daki Türklerden bol bol söz edip, Romanya'daki Macarlar'dan, Yugoslavya'daki etnik topluluklardan hiç söz etmemektedir coğrafya kitapları. [1]