$Sevr Antlaşması ve Osmanlı Devleti’nin Dağılışı$
Sevr Antlaşması, Birinci Dünya Savaşı sonrasında İtilaf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu arasında 10 Ağustos 1920’de imzalanan barış antlaşmadır.
Mağlup devletlere kabul ettirilecek şartlar Paris Konferansı’nda belirlenmiştir. 18 Ocak 1919’da çalışmalarına başlayan konferansın kararlarını fiilen uygulatmayan ve bağımsızlığını gücü ile kazanan tek devlet sadece Türkiye olmuştur.
Birinci Dünya Savaşı sonunda Almanya ile Versay, Avusturya ile Sen Cermen ve Bulgaristan ile de Nöyyi Antlaşmalarını imzalayan Müttefik kuvvetler Osmanlı İmparatorluğu ile Sevr Antlaşmasını imzalamışlardır.
Sevr Antlaşması Nedir?
10 Ağustos 1920’de imzalanan Sevr Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu ile Müttefik devletler arasında imzalanmıştır. Bu Antlaşma, 433 maddeden oluşmaktadır. Yaklaşık 150 sayfadan oluşmaktadır.
Sevr Antlaşması’nı iki tarafın temsilcileride imzalamışlardır. Taraflardan birisi İstanbul Hükümetidir. Karşı tarafta da düşman devletlerin temsilcileri yer almıştır. Bu antlaşma sonucu Osmanlı Devleti’ne, İstanbul ve çevresi ile küçültülmüş Anadolu toprakları bırakılmıştır.
Bu Antlaşma ile Osmanlı Devleti kendisine bırakılan topraklar üzerinde bağımsız ve egemen bir şekilde yaşama imkanına sahip değildi. Bu antlaşma, Osmanlı Devleti’nin paylaşılmasını amaçlayan emperyalistlerin aralarında daha önceden yaptıkları gizli antlaşmaların bir devamı durumundaydı.
Sevr Antlaşması Nerede İmzalandı?
Antlaşma, 10 Ağustos 1920 tarihinde Fransa’nın Sevr kentindeki “Sevr Porselen Fabrikasında” bulunan sergi salonunda imzalanmıştır.
Sevr Antlaşmasını Kim İmzaladı?
Osmanlı Hükümeti, 20 Temmuz 1920 tarihinde anlaşmanın imzalanmasına karar vermiştir. Bu gelişme üzerine, Sevr Antlaşması’nı imzalamak üzere şu kişiler görevlendirilmiştir:
Milli Eğitim Bakanı Bağdatlı Hadi Paşa
Danıştay Başkanı Rıza Tevfik
Bern Elçisi Reşat Halis Bey
Sevr Antlaşması Kimle İmzalandı?
10 Ağustos 1920’de onaylanan Sevr Antlaşması, Osmanlı Devleti ile Müttefik Devletler arasında imzalanmıştır. Sevr Antlaşması’nı imzalayan Müttefik Devletler şunlardır:
İngiltere
Fransa
İtalya
Japonya
Ermenistan
Belçika
Yunanistan
Hicaz
Polonya
Romanya
Sırp-Hırvat-Slovenya
Çekoslavakya
=KTML_Red=$Sevr Antlaşması Maddeleri$=KTML_End=
İstanbul Türklerde kalacak fakat azınlıkların hakları korunmaz ise geri alınacak.
Doğu Trakya’nın Büyük Çekmece yakınlarına kadar olan kısmı Yunanistan’a ait olacak.
İzmir, Kırkağaç, Akhisar, Ödemiş, Tire ve Söke’yi kapsayan bölgede Osmanlı idaresi devam edecek, bunun işareti olarak İzmir kalelerinden birine Türk bayrağı çekilecek.
Boğazlar, savaş zamanında bile bütün devletlerin gemilerine açık bulundurulacak ve kendine özel bayrağı ve bütçesi olan bir Avrupa komisyonu tarafından kontrol edilecek.
İngiliz, Fransız, İtalyan ve Japonlardan kurulacak bir komisyonun, Osmanlı adli kapitülasyonlarının yerine geçmek üzere, koyacağı bir usulü Osmanlılar kabul edecek. Kapitülasyonlardan bütün müttefik vatandaşları yararlanacak.
İngiltere, Fransa, İtalya ve Osmanlı Devleti temsilcilerinden oluşan bir mali komisyon kurulacak. Bu komisyonun uygun görmediği hiçbir mali tedbir alınmayacak ve bütçe üzerindeki son kararı da bu komisyon verecek.
Osmanlı Devleti’nin gelirleri, önce İtilaf Devletleri’nin yaptıkları harcamalara, daha sonra Osmanlı Devleti’nin harcamalarına ayrılacak. Komisyon, ülkenin mali durumunu düzeltmek için gerekli önlemleri alabilecek.
Azınlıklar her derece okul açabilecek ve dini kuruluşlar oluşturabilecek.
Türk askeri kuvveti en az düzeye indirilmiş olup, sayısı 50700 kişiden ibaret olacak. Deniz gücü 7 küçük savaş gemisi ile 6 büyük savaş gemisinden ibaret olacak, denizaltı ve hava kuvveti bulunmayacak. Osmanlı Devleti’nin kara ve denizlerinden tüm İtilaf Devletleri yararlanabilecek.
Türkiye’de mecburi askerlik hizmeti olmayacak.
Türkiye’de herhangi bir tahkimat yapılamayacak ve Türk silahlı kuvvetleri, müttefik komisyonlarının denetimi altında bulundurulacak.
Doğu Anadolu’da kurulacak olan Ermeni devletini Osmanlı Devleti tanıyacak. Ermeni devletinin sınırları, Amerika Birleşik Devletleri tarafından belirlenecek.
Kurulması düşünülen Kürt devleti ise Birleşmiş Milletler Cemiyeti’nin onayı ile bağımsızlığını elde edebilecek.
Anadolu’nun Güney bölgeleri, Antakya, Antep, Maraş, Urfa ve Mardin Fransa’ya kalacak.
Osmanlı Padişahı İstanbul’da kalacak ve burası başkent olmaya devam edecek. Ancak bu antlaşmaya aykırı hareket edilirse bu hükümler de değiştirilebilecek.
Hicaz bağımsız bir devlet olacak, Osmanlılar Mısır üzerindeki tüm haklarından vazgeçerek, Suriye, Filistin ve Irak için alınacak bütün kararları kabul edecek.
On İki Ada İtalyanlara, Akdeniz’de bulunan diğer adalar da Yunanlılara bırakılacak.
Osmanlı Hükümeti geçerli bir neden olmaksızın hiçbir milletin bilim adamının arkeolojik kazı yapmasına engel olmayacak.
Silifke, Ulukışla, Niğde, Aksaray, Akşehir, Tavşanlı, Afyon ve Balıkesir, İtalyan nüfuz bölgesi, #Diyarbakır# ,#Elazığ# ı, #Sivas# ise Fransız nüfuz bölgesi olacak.
$Sevr Antlaşması Sınırları$
Osmanlı sınırları Trakya’da, Midye’nin çok daha doğusundan başlayarak Büyük Çekmece Gölü’ne inecek, bu hattın batısında kalan Trakya Yunanistan’a verilecekti.
Güney sınırı ise İskenderun Körfezi ile Antalya Körfezi arasında bulunan Karabaş Burnu’ndan başlamak üzere Antep, Urfa ve Mardin’i dışta bırakarak Irak sınırına varacaktı.
Antlaşmaya Karşı Gösterilen Tepkiler
Sevr Antlaşması’nın uygulanabilmesi için ilgili devletlerin meclislerinde onaylanması gerekiyordu. İstanbul’un işgali ve baskılar nedeni ile Meclisi Mebusan çalışmalarına 18 Mart 1920’de son vermişti. Ankara Hükümeti ise bu antlaşmaya en başından beri karşı çıktığı için Sevr Antlaşması onaylanmadı.
TBMM, 19 Ağustos 1920’de, Sevr Antlaşması’nı imzalayanları, bunu onaylayan Şura üyelerini vatana ihanet etmekle suçlayarak, vatansız sayılmaları kararını almış ve bu antlaşma ile kendini bağlı görmediğini ilan etmiştir.
Batılı devletler arasında Yunanistan dışında antlaşmayı onaylayan çıkmamıştır. Böylece Sevr Antlaşması geçerlilik kazanmamış ve yürürlüğe girmemiştir. Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasının ardından imzalanan Lozan Antlaşması, Sevr Antlaşması’nın yok hükmünde olduğunu onaylamıştır.
Sevr Antlaşmasının Amacı
Antlaşma 433 maddeden oluşan 150 sayfalık oldukça kapsamlı bir belgedir. Bu antlaşma ile Osmanlı İmparatorluğu’nun nasıl paylaşılacağı ortaya çıkmıştır. Müttefikler Kürdistan ve Ermenistan sorunlarında görüş birliğine varmışlardır. Güney sınırları Erzincan’a kadar uzanmakla kalmayıp denize de kıyısı olan bir Ermenistan kurulmasına karar verilmiştir.
Ermenistan’ın güneyinden başlayıp Fırat’ın doğusundan Suriye ve Irak’ın kuzeyine kadar uzanan bölgede bir Kürt devleti düşünülmüştür. Ancak bu devlet bir yıl sonra Milletler Cemiyetinin onayı ile bağımsız da olabilcektir.
Ayrıca Anadolu’da “3” devlet içinde ekonomik nüfuz bölgeleri ayrılmıştı. İngilizler, Filistin ve Musul dahil olmak üzere Mezopotamya’yı talep etmişlerdir. Fransızlar Kilikya’yı, İtalyanlar Antalya ve çevresini korumayı üzerlerine almışlardır.
Osmanlı Devleti’ne bırakılan topraklar üzerinde bağımsız bir devletin hayat hakkı bulması mümkün değildi. Antlaşmanın bu maddeleri ile sömürgeci ülkeler, Osmanlı Devleti’nin paylaşılmasını amaçlamışlardır.
Sevr Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine vurulmuş olan ağır bir darbedir. Osmanlı delegeleri İstanbul’a döndükten sonra, bu antlaşmanın sorumluluğunu Mustafa Kemal Paşa’ya yüklemeye çalışmışlardır.
$Sevr Antlaşmasının Sonuçları$
Bu antlaşma Osmanlı Mebusan Meclisi’nin kapandığı bir dönemde imzalandığı için meclis onayından geçmemiştir.
Antlaşma genel olarak Birinci Dünya Savaşı’nın bir sonucu iken, özelde ise Mondros Mütarekesi sonrasında ortaya çıkan bir sürecin parçasıdır.
Batılı devletler arasında Yunanistan’dan başka antlaşmayı onaylanan çıkmamıştır. Böylece Sevr Antlaşması hukuki geçerlilik kazanmamış ve yürürlüğe girmemiştir.
Lozan Antlaşması, Sevr Antlaşması’nın geçersiz olduğunu ispat etmiştir.
Türk milletinin büyük çoğunluğu gerçekleri yakından görmeye ve Mustafa Kemal Paşa’nın savunduğu Milli Mücadele düşüncesini anlamaya başlamıştır.
Antlaşmanın yapıldığı zamana kadar İstanbul’dan Anadolu’ya geçiş çok az iken, antlaşmadan sonra yoğun bir şekilde geçişler çoğalmıştır.
Antlaşma Müttefikler açısından hiç beklemedikleri bir sonuca yol açmıştır. Bu antlaşma, antitezini doğurmuştur. Antitezi de Türk Kurtuluş Savaşı’dır.
Sevr Antlaşması Damat Ferit Paşa’nın istifa etmesine neden olmuştur.
Sevr Antlaşması’nın Önemi
Osmanlı İmparatorluğu’nu sona erdiren bir antlaşmadır.
Sevr Antlaşması hukuken yürürlüğe girmemiş ancak fiilen yürürlüğe giren bir antlaşmadır.
İstanbul hükümeti, Antlaşma gereğince terk ettiği bölgelerdeki memurların maaşlarını bir kararname ile kesmiştir.
İngiltere, Milli Hareketi yok etmeden Sevr’in onaylanmasının anlamsız olduğunu anlamıştır.
Ankara Hükümeti antlaşmayı geçersiz sayacak, Sevr’i hafifleterek kabul ettirmek yolunda İtilaf Devletleri’nin yaptığı girişimler, Misak-ı Milli’de ısrar edilmesi üzerine geçersiz kalacaktır.
İtilaf Devletleri’nin kendi aralarında hazırladıkları haritalar antlaşma onaylanmadığı için artık geçersiz bir parça haline gelmiştir.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan en son antlaşma ve Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalandığı halde uygulanamayan tek antlaşmadır.
Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının Anadolu’da başlatmış olduğu Kurtuluş Hareketi’nin haklılığı ortaya çıkmıştır.
Sevr Antlaşması, Türk milletine yaşam hakkı tanımadığından Türk milleti için bir ölüm fermanı niteliğinde kabul edilmiştir.[1]