Kütüphane Kütüphane
Arama

Kurdipedia Dev Kürtçe bilgi Kaynağıdır


Arama Seçenekleri





Gelişmiş Arama      Klavye


Arama
Gelişmiş Arama
Kütüphane
Kürtçe isimler
Olayların kronolojisi
Kaynaklar
Tarih
Kullanıcı koleksiyon
Etkinlikler
Yardım iste
Kurdipedi yayınları
Video
Sınıflamalar
Olayla ilişkili konu
Öğe kaydı
Yeni başlık kaydı
Görüntü gönder
Anket
Yorumlar
İletişim
Ne tür bilgilere ihtiyacımız var!
Standartlar
Kullanım Koşulları
Ürün Kalitesi
Araçlar
Hakkında
Kurdipedi arşivcileri
Bizim hakkımızda makaleler!
Kurdipedia'yı web sitenize ekleyin
E-posta Ekle / Sil
Ziyaretçi istatistikleri
Makale istatistikleri
Font Çevirici
Takvim - Dönüştürücü
Yazım Denetimi
Sayfaların dil ve lehçeleri
Klavye
Kullanışlı bağlantılar
Google Chrome için Kurdipedia uzantısı
Kurabiye
Diller
کوردیی ناوەڕاست
کرمانجی - کوردیی سەروو
Kurmancî - Kurdîy Serû
هەورامی
Zazakî
English
Française
Deutsch
عربي
فارسی
Türkçe
Nederlands
Svenska
Español
Italiano
עברית
Pусский
Norsk
日本人
中国的
Հայերեն
Ελληνική
لەکی
Azərbaycanca
Benim Hesabım
Oturum Aç
Destek verme
Şifremi unuttum
Arama Öğe kaydı Araçlar Diller Benim Hesabım
Gelişmiş Arama
Kütüphane
Kürtçe isimler
Olayların kronolojisi
Kaynaklar
Tarih
Kullanıcı koleksiyon
Etkinlikler
Yardım iste
Kurdipedi yayınları
Video
Sınıflamalar
Olayla ilişkili konu
Yeni başlık kaydı
Görüntü gönder
Anket
Yorumlar
İletişim
Ne tür bilgilere ihtiyacımız var!
Standartlar
Kullanım Koşulları
Ürün Kalitesi
Hakkında
Kurdipedi arşivcileri
Bizim hakkımızda makaleler!
Kurdipedia'yı web sitenize ekleyin
E-posta Ekle / Sil
Ziyaretçi istatistikleri
Makale istatistikleri
Font Çevirici
Takvim - Dönüştürücü
Yazım Denetimi
Sayfaların dil ve lehçeleri
Klavye
Kullanışlı bağlantılar
Google Chrome için Kurdipedia uzantısı
Kurabiye
کوردیی ناوەڕاست
کرمانجی - کوردیی سەروو
Kurmancî - Kurdîy Serû
هەورامی
Zazakî
English
Française
Deutsch
عربي
فارسی
Türkçe
Nederlands
Svenska
Español
Italiano
עברית
Pусский
Norsk
日本人
中国的
Հայերեն
Ελληνική
لەکی
Azərbaycanca
Oturum Aç
Destek verme
Şifremi unuttum
        
 kurdipedia.org 2008 - 2024
 Hakkında
 Olayla ilişkili konu
 Kullanım Koşulları
 Kurdipedi arşivcileri
 Yorumlar
 Kullanıcı koleksiyon
 Olayların kronolojisi
 Etkinlikler - Kurdipedia
 Yardım
Yeni başlık
Kütüphane
Lozan barış antlaşması (14-07-2023)
20-05-2024
Rapar Osman Ozery
Biyografi
EVDIREHÎM REHMÎ HEKARÎ
23-04-2024
Rapar Osman Ozery
Biyografi
AHMET KARDAM
20-04-2024
Rapar Osman Ozery
Biyografi
MEHMET EMİN SEVER
20-04-2024
Rapar Osman Ozery
Biyografi
İbrahim Küreken
14-04-2024
Rapar Osman Ozery
Biyografi
Kemal Astare
14-04-2024
Sara Kamele
Kütüphane
Çiller Özel Örgütü TBMM Susurluk Komisyonu\'na Sunulan Dosya ve Belgeler
13-04-2024
Sara Kamele
Biyografi
Ekrem Cemilpaşa
11-04-2024
Rapar Osman Ozery
Kütüphane
MARDIN \'i DINLERKEN MÜZEYLE BAŞLAYAN DEĞİŞİM
08-04-2024
Sara Kamele
Kütüphane
MARDİN 1915
08-04-2024
Sara Kamele
Istatistik
Makale  519,046
Resim 106,468
Kitap PDF 19,319
İlgili Dosyalar 97,302
Video 1,396
Kısa tanım
100 yıllık inkâra Kürt ente...
Kısa tanım
1914 Bitlis Kürd Ayaklanmas...
Kısa tanım
1914 Tarihli Bitlis İsyanın...
Kısa tanım
KÜRTLER VE CUMHURİYET KİTAB...
Kütüphane
Dersim Alevi Halk Dindarlığ...
ATATÜRK'ÜN EMRİYLE CANİCE YAPILMIŞ ZİLAN VADİSİ KATLİAMININ SON TANIĞI
Bilgileri özetliyor, tematik ve dilsel olarak sınıflandırıyor ve modern bir şekilde sunuyoruz!
Grup: Kısa tanım | Başlık dili: Türkçe
Paylaş
Facebook0
Twitter0
Telegram0
LinkedIn0
WhatsApp0
Viber0
SMS0
Facebook Messenger0
E-Mail0
Copy Link0
Değerlendirme
Mükemmel
Çok iyi
Orta
Kötü değil
Kötü
Favorilerime ekle
Bu makale hakkında yorumunuzu yazın!
Öğenin tarihçesi
Metadata
RSS
Seçilen konunun resmini Google'da arayın!
Seçilen konuyu Google'da arayın.
کوردیی ناوەڕاست0
Kurmancî - Kurdîy Serû0
English0
عربي0
فارسی0
עברית0
Deutsch0
Español0
Française0
Italiano0
Nederlands0
Svenska0
Ελληνική0
Azərbaycanca0
Fins0
Norsk0
Pусский0
Հայերեն0
中国的0
日本人0

ZİLAN VADİSİ KATLİAMININ SON TANIĞI

ZİLAN VADİSİ KATLİAMININ SON TANIĞI
$ATATÜRK'ÜN EMRİYLE CANİCE YAPILMIŞ ZİLAN VADİSİ KATLİAMININ SON TANIĞI..$
#Van# ’ın Erciş İlçesi sınırlarında yer alan Zilan Deresi’nde 1930 yılında yaşanan katliamın 94 yaşındaki tanığı Kakil Erdem, vahşetin gün yüzüne çıkmayan gerçeklerini DİHA’ya anlattı. Tarih sayfalarına büyük bir utanç olarak kazınan katliamda 35 yakınının öldürüldüğünü belirten Erdem, “Hamile kadınların karnını deşiyorlardı. Gözümün önünde 3 akrabamın kafa derisini yüzdüler. İki kardeşi ağaçlarla döverek öldürdüklerini gördüm. Katliamda ölenlerin çoğu Kurtuluş Savaşı’nda savaşmış insanlardı. Düşmana karşı birlikte savaştığımız insanlar daha sonra gelip bizi öldürdü” dedi.

Zilan Deresi’nde 1930 yılında meydana gelen ve tarihe ‘Zilan Katliamı’ olarak geçen olaylar sırasında 15 bin kişi yaşamını yitirdi. Katliamın yaşandığı dönemde Hasanabdal, Aks, Şahbazar, Doğancı, Tendurek, Çakırbey, Yılanlık, Harhus, Babazeng, Kömür, Şor, Şorik, Mürşit, Mescitli, Karakilis, Kündük, Zorava, Aryutin, Hallacköy, Koşköprü, Kuruçem, Mülk, Yekmal, Kilise, Gosk, A.Partaş, Y.Partaş, Binesi, Bunizi, Pelexlu, Keix, Sögütlü, Mığare, Kardoğan, Kelle, Hostekar, Süvarköy, Kızılkilise, Ziyaret, Hiraşen, Komik, Şeytanava, Birhan ve Yukarı Koçköprü Köyü ateşe verilerek yakıldı.

O dönem devletin yarı resmi gazetesi durumunda olan Cumhuriyet Gazetesi, 16 Temmuz 1930 tarihindeki sayısında Zilan Deresi’ndeki toplu katliamı şöyle veriyordu: “Karaköse, 14 (Özel muhabirimiz bildiriyor) – Ağrı eteklerinde eşkıyaya katılan köyler yakılarak, ahalisi Erciş’e sevk ve orda iskan olunmuştur. Zilan harekatında imha edilen eşkıya miktarı, 15 binden fazladır. Yalnız, bir müfreze önünde düşüp ölenler bin kişi olduğu tahmin ediliyor. Zilan Deresi’ne sıvışan 5 şaki teslim olmuştur. Buradaki harp, pek müthiş bir tarzda cereyan etmiştir. Zilan Deresi, lebalep cesetlerle dolmuştur.” Katliamın Tanığı Anlatıyor.

Katliamın başladığı sırada dağlara kaçtığını ve saklandığı yerden olup biteni izlediğini belirten Erdem, o gün gördüklerini şöyle anlattı: (…..) “Zilan’da bulunan 72 köyün etrafını sardılar. Bu köylerde bulunan çoluk çocuk, kadın erkek, yaşlı genç demeden herkesi öldürdüler. (…..) Onlar insanları öldürdüğünde biz kaçıp saklanmak zorunda kaldık. Bazıları da buğdayların ve eşyaların altında saklandılar. Daha sonra dağlara kaçtık. Günlerce dağlarda aç kaldık. Sonra köye geri döndük. 35 akrabamı öldürmüşlerdi. Birçok insanı gözümün önünde kestiler. Benim en büyük ağabeyim de sağ, o da bu olayları gördü.”

Erdem, olaylardan dönemin hükümetinin haberdar olduğunu da belirterek, “Bence emri İsmet İnönü verdi. (…..) Olayları düşündükçe tüylerim diken diken oluyor. O katliamı hiç unutamadım. Esir alınanları da öldürdüler. Bu katliamda ölenlerin çoğu Kurtuluş Savaşı’nda savaşmış insanlardı. Bu ülke için de savaştılar. Ben de bu ülke için askerliğimi Sarıkamış’ta yaptım. Düşmana karşı birlikte savaştığımız insanlar daha sonra gelip bizi öldürdüler” dedi.

Ağrı Dağı isyanının ardından 13 Temmuz 1930’da Van’ın Erciş ilçesindeki Zilan Vadisi’ne sığınan Kürtlere yönelik dönemin Kolordu Kumandanı Salih Paşa komutanlığında operasyon düzenlendi. Havadan bombalanan bölge on binlerce asker tarafından kuşatıldıktan sonra katliam yapıldı. Toplam 44 köyün ateşe verildiği katliamda, yaklaşık 15 bin kişi de Ceme Gürceme Vadisi’nde birbirlerine bağlanarak toplu bir şekilde vahşice katledildi. Katliamdan sonra ’askeri yasak bölge’ ilan vadinin bir bölümüne bir süre sonra Devlet Üretme Çiftliği kuruldu, ardından Afganistan’dan gelen göçmenler yerleştirildi. Vadinin bir kısmında hala sadece Türkmenlerin bulunduğu köyler var. Fakat katliamın yapıldığı Zilan Deresi hala sivillere yasak.

’Atalarımızdan uzaktayız’
Katliamın üzerinden 79 yıl geçti. Ancak katliamda katledilenlerin yakınları bölgenin halen ’askeri yasak bölge’ olduğunu belirterek, buranın açık müze haline getirilmesini istiyor. Söğütlü (Sogıtlî) köyünden Zeki İşcan, katliamın olduğu bölgeye girmelerine izin verilmemesine tepki göstererek, ’O günden başlayıp 79 yıldır devam eden yasak bizi bu topraklarda yatan atalarımızın ruhundan bile uzak tutuyor’ dedi. Bölgenin ağaçlandırılması ve vahşeti anlatan anıtların yapılarak açık müze haline getirilmesini isteyen İşcan, ’Dedelerimiz, ninelerimiz buralarda kefensiz yatıyor. Biz kendi tarihimize sahip çıkmalıyız. Burası bir açık müze haline dönüştürülmelidir. Ve biz katliamda ölenlerin torunları buralara ağaçlar dikerek onları doğamızda yaşatmalıyız’ diye konuştu.

Katliam olduğunda 1 yaşında olan Nifsicihan Yıldırım (80) da artık buranın ’yasak askeri bölge’ kapsamından çıkarılmasını isteyerek, ’Devlet eğer bu katliamla yüzleşmek istiyorsa, bölgede bulunan kemikleri toplayarak alanı müze haline getirmeli’ dedi. Yıldırım, kendilerine izin verilmesi durumunda bölgede kemikleri toplayarak bir alanda anıt mezar yapmak istediklerini vurguladı. Sedretin İşler de, babasının katliamda katledilenlerin cesetlerinin altında kalarak kurtulduğunu anlattı. Artık kendi topraklarına dönmek istediklerini söyleyen İşler ’Yıllarca bize yasak edilen yerlerimiz bize geri verilmeli. Bizim torunlarınızın torunları dahi bunu bilmeli ve insanlık yaşatılan bu vahşeti unutmamalı. Devletin, sayısız insan kemikleriyle dolu bölgede anıt yaparak kendi yaptığı ayıbı dünyaya göstermesini istiyoruz. Bölge yeşillendirilerek bir ormana dönüştürülmeli. Biz artık bu olayın gün yüzüne çıkmasını bekliyoruZilan deresi katliamı

‘Zilan Deresi’nde 13 Temmuz 1930 yılında yaşanan olaylardan şans eseri kurtulan Susak, şimdi Bulanık’ta dilencilik yapıyor. Olaylar sonrası akli dengesini yitiren ve şimdi 95 yaşında olan Susak, olaylardan sağ kurtulmayı başaranlarıdan haber alamadığını, o yüzden yıllardır tek başına yaşadığını söyledi. Bulanık’ta kötü bir hayat sürdürdüğünü belirten Susak, yaşadıklarını unutamadığını vurguladı.

Bulanık’ta halk tarafından “Tayfunê Zilani” olarak anılan Susak, o günü şöyle anlattı: “Yüzbaşı Derviş Bey’e bağlı askerler, isyana kalkışacağız diye bir anda Zilan Deresi’ndeki 7 köye baskın yaparak, taramaya başladılar. Herkesi öldürmeye başladılar. Kısa bir süre içinde ortalık cesetlerle doldu. Ben de kaçarken yere düştüm. Cesetlerin altında kaldım. Benim öldüğümü zannettiler. Bütün cesetleri üst üste yığdılar, ben de cesetlerin altında kaldım. Askerler gittikten sonra ortaya çıktım. Ancak ailemden sadece ben sağ kalmıştım. Babam, annem ve bütün akrabalarım öldürülmüştü. Çok az kişi sağ kurtuldu. Kurtululanlar da benim gibi akli dengelerini yetirdiler.”

‘Zilan katliamından sonra esirlik başladı’
Olaylardan sonra tekrar askerlerce gözaltına alındığını belirten Susak, şöyle devam etti: “Bir süre sonra askerler tekrar bölgeye geldiler ve sağ kurtulanları Muş, Ağrı ve Doğubeyazıt’a götürdüler. Aralarında ben de vardım. Buralarda günlerce aç kaldık ve işkencelere tabi tutulduk. Daha sonra esir olarak birkaç yıl askerler için çobanlık yaptım. Çobanlıktan sonra beni Elazığ Deliler Hastanesi’ne gönderdiler. Uzun bir zaman burada kaldım. Burada hayvan muamelesi yapıyorlardı. Hastanede çok acı çektim. Burada ortalığın düzelmesi ile birlikte serbest bıraktılar. Ben de tekrar köyüme gelmek istedim. Ancak oraya gittiğim zaman evler dahi yoktu. Ben de Muş’a geldim. Ve Bulanık İlçesi’ne yerleştim. O günden bu yana buralarda dilencilik yaparak geçiniyorum.”

‘Burada rahat vermiyorlar’
Dönemin Bulanık Belediye Başkanı’nın barınmak için kendisine tahsis ettiği evde tek başına kaldığını belirten Susak, “Devlet köylerimize Afganlıları yerleştirdi, biz de sağ kalanlar ortada kaldık. Sonra burada kalmaya başladım. Dilencilik yapıyorum ama polisler sokaklarda dolaşmamı istemiyor” dedi.

Yakınları doğruluyor
Susak, o günden beri yakınlarından haber alamadığını belirtirken, Erciş ilçe merkezinde oturan yakınları ise, Susak’ın anlattıklarını doğrula****** yıllardır görüşmediklerini belirttiler.
Geliye Zilan katliamı
“Ağrı Dağı bozgunundan (Ağrı İsyanı: 1930) sonra Kürtler akın akın Geliye Zilan’a sığınmışlardı. Toplanan insanların sayısı hiç kimse tarafından hiçbir zaman saptanamadı. Ama Geliye Zilan, tarihte benzeri olmayan bir katliama tanık oldu.

Gelinin giriş ve çıkışları tutulmuş, on binlerce asker tarafından baştan başa sarılmış, sonra kırım başlamış, kırım boyunca yer gök insan feryatlarıyla dolmuştu. Yeni doğmuş bebekten 90′lık ihtiyara kadar her yaş ve cinsiyetten sayısız insan; mitralyöze tutularak, süngülenerek, buğday başağı biçilircesine yok edildi.

Devletin yarı resmi gazetesi durumunda olan Cumhuriyet gazetesi, 16 Temmuz 1930 tarihindeki sayısında Zilan vadisindeki toplu katliamı şöyle veriyordu:

“Karaköse, 14 (Özel muhabirimiz bildiriyor)- Ağrı eteklerinde eşkıyaya katılan köyler yakılarak, ahalisi Erciş’e sevk ve orda iskan olunmuştur. Zilan harekatında imha edilen eşkıya miktarı, 15 binden fazladır. Yalnız, bir müfreze önünde düşüp ölenler 1000 kişi tahmin ediliyor. Zilan deresine sıvışan 5 şaki teslim olmuştur. Buradaki harp, pek müthiş bir tarzda cereyan etmiştir.

Zilan deresi, lebalep cesetlerle dolmuştur.”
Kaynak:Ahmet Kahramanı’ın Kürt İsyanları (Tedip ve Tenkil) kitabından (s.211)

z’ şeklinde konuştu.

Van’ın Erciş İlçesi ‘Zilan Deresi’nde 1930 yılında meydana gelen ve ‘Zilan Katliamı’ olarak anılan olaylar sonrasında akli dengesini yitiren Tayfun Susak (Tayfunê Zilani), Muş’un Bulanık İlçesi’nde dilencilik yapıyor.

‘Zilan Deresi’nde 13 Temmuz 1930 yılında yaşanan olaylardan şans eseri kurtulan Susak, şimdi Bulanık’ta dilencilik yapıyor. Olaylar sonrası akli dengesini yitiren ve şimdi 95 yaşında olan Susak, olaylardan sağ kurtulmayı başaranlarıdan haber alamadığını, o yüzden yıllardır tek başına yaşadığını söyledi. Bulanık’ta kötü bir hayat sürdürdüğünü belirten Susak, yaşadıklarını unutamadığını vurguladı.

Bulanık’ta halk tarafından “Tayfunê Zilani” olarak anılan Susak, o günü şöyle anlattı: “Yüzbaşı Derviş Bey’e bağlı askerler, isyana kalkışacağız diye bir anda Zilan Deresi’ndeki 7 köye baskın yaparak, taramaya başladılar. Herkesi öldürmeye başladılar. Kısa bir süre içinde ortalık cesetlerle doldu. Ben de kaçarken yere düştüm. Cesetlerin altında kaldım. Benim öldüğümü zannettiler. Bütün cesetleri üst üste yığdılar, ben de cesetlerin altında kaldım. Askerler gittikten sonra ortaya çıktım. Ancak ailemden sadece ben sağ kalmıştım. Babam, annem ve bütün akrabalarım öldürülmüştü. Çok az kişi sağ kurtuldu. Kurtululanlar da benim gibi akli dengelerini yetirdiler.”

‘Zilan katliamından sonra esirlik başladı’

Olaylardan sonra tekrar askerlerce gözaltına alındığını belirten Susak, şöyle devam etti: “Bir süre sonra askerler tekrar bölgeye geldiler ve sağ kurtulanları Muş, Ağrı ve Doğubeyazıt’a götürdüler. Aralarında ben de vardım. Buralarda günlerce aç kaldık ve işkencelere tabi tutulduk. Daha sonra esir olarak birkaç yıl askerler için çobanlık yaptım. Çobanlıktan sonra beni Elazığ Deliler Hastanesi’ne gönderdiler. Uzun bir zaman burada kaldım. Burada hayvan muamelesi yapıyorlardı. Hastanede çok acı çektim. Burada ortalığın düzelmesi ile birlikte serbest bıraktılar. Ben de tekrar köyüme gelmek istedim. Ancak oraya gittiğim zaman evler dahi yoktu. Ben de Muş’a geldim. Ve Bulanık İlçesi’ne yerleştim. O günden bu yana buralarda dilencilik yaparak geçiniyorum.”

‘Burada rahat vermiyorlar’
Dönemin Bulanık Belediye Başkanı’nın barınmak için kendisine tahsis ettiği evde tek başına kaldığını belirten Susak, “Devlet köylerimize Afganlıları yerleştirdi, biz de sağ kalanlar ortada kaldık. Sonra burada kalmaya başladım. Dilencilik yapıyorum ama polisler sokaklarda dolaşmamı istemiyor” dedi.

Yakınları doğruluyor
Susak, o günden beri yakınlarından haber alamadığını belirtirken, Erciş ilçe merkezinde oturan yakınları ise, Susak’ın anlattıklarını doğrulayarak, yıllardır görüşmediklerini belirttiler.
=KTML_Red=$Geliye Zilan katliamı
“Ağrı Dağı bozgunundan (Ağrı İsyanı: 1930) sonra Kürtler akın akın Geliye Zilan’a sığınmışlardı. Toplanan insanların sayısı hiç kimse tarafından hiçbir zaman saptanamadı. Ama Geliye Zilan, tarihte benzeri olmayan bir katliama tanık oldu.$=KTML_End=
Gelinin giriş ve çıkışları tutulmuş, on binlerce asker tarafından baştan başa sarılmış, sonra kırım başlamış, kırım boyunca yer gök insan feryatlarıyla dolmuştu. Yeni doğmuş bebekten 90′lık ihtiyara kadar her yaş ve cinsiyetten sayısız insan; mitralyöze tutularak, süngülenerek, buğday başağı biçilircesine yok edildi.

Devletin yarı resmi gazetesi durumunda olan Cumhuriyet gazetesi, 16 Temmuz 1930 tarihindeki sayısında Zilan vadisindeki toplu katliamı şöyle veriyordu:

“Karaköse, 14 (Özel muhabirimiz bildiriyor)- Ağrı eteklerinde eşkıyaya katılan köyler yakılarak, ahalisi Erciş’e sevk ve orda iskan olunmuştur. Zilan harekatında imha edilen eşkıya miktarı, 15 binden fazladır. Yalnız, bir müfreze önünde düşüp ölenler 1000 kişi tahmin ediliyor. Zilan deresine sıvışan 5 şaki teslim olmuştur. Buradaki harp, pek müthiş bir tarzda cereyan etmiştir.

Zilan deresi, lebalep cesetlerle dolmuştur.”

Kaynak:Ahmet Kahramanı’ın Kürt İsyanları (Tedip ve Tenkil) kitabından (s.211,
DEVLET bu katliamı yine bir kısım kürt aşiretlerin desteğiyle yaptı bu kısım kürt kürt aşiretlerinde kurduğu milislerle yaptı….. geliye zilan dediğimiz yerde ki çevre köylerdeki bütün kürtleri dediğimiz yere de yani kürtçe adı ile ser çeme geliye zilane (zilan deresinde) taoplayarak kadın çoluk çocuk 15 bin kişiyi tarıyarak öldürüyorlar.. akrabalarımın çoğu burda öldü.. vurulduklarında zilan deresi [çeme geliyee zilane] sadece kan akıyormuş …. arkadaşlar büyük bir vahşet .. devlet o köylere kırgız türklerini yerleştirdi … kırgız türklerini yerleştiren kenan evren faşistidir!!![1]
Bu başlık 577 defa görüntülendi
HashTag
Kaynaklar
[1] İnternet sitesi | Türkçe | https://islamtekmilletttir.blogspot.com
İlgili Dosyalar: 8
Bağlantılı yazılar: 6
Başlık dili: Türkçe
Yayın tarihi: 18-07-2013 (11 Yıl)
Belge Türü: Orijinal dili
İçerik Kategorisi: Şiddet hakkında hikayeler
İçerik Kategorisi: İnsan Hakkı
İçerik Kategorisi: Kürt Davası
İçerik Kategorisi: Coğrafya
Lehçe : Türkçe
Şehirler: Van
Yayın Türü: Born-digital
Teknik Meta Veriler
Ürün Kalitesi: 99%
99%
Bu başlık Sara Kamele tarafından 09-04-2023 kaydedildi
Bu makale ( Rapar Osman Ozery ) tarafından gözden geçirilmiş ve yayımlanmıştır
Bu başlık en son Rapar Osman Ozery tarafından 09-04-2023 tarihinde Düzenlendi
Başlık Adresi
Bu başlık Kurdipedia Standartlar göre eksiktir , düzenlemeye ihtiyaç vardır
Bu başlık 577 defa görüntülendi
Bağlantılı dosya - Sürüm
Tür Sürüm Editör Adı
Fotoğraf dosyası 1.0.186 KB 09-04-2023 Sara KameleS.K.
Kurdipedia Dev Kürtçe bilgi Kaynağıdır
Resim ve tanım
1905 Mardin
Biyografi
Reşan Çeliker
Kısa tanım
KÜRTLER VE CUMHURİYET KİTABININ EDİTÖRLERİ ANLATTI 'İNKARCI PERSPEKTİFİN KARŞISINDA MÜTEVAZI BİR MEYDAN OKUMA
Kısa tanım
Cumhuriyet’in (Yüzellilikler) Sürgün Listesinden Mevlanzade Rıfat-4
Kısa tanım
Cumhuriyet’in (Yüzellilikler) Sürgün Listesinden Mevlanzade Rıfat-3
Kısa tanım
17. Yüzyılın Sonlarından İtibaren Kürd Aşiretlerin Mecburi İskânı
Biyografi
Dilan Yeşilgöz-Zegerius
Kütüphane
MARDIN 'i DINLERKEN MÜZEYLE BAŞLAYAN DEĞİŞİM
Biyografi
JAKLİN ÇELİK
Biyografi
Rahime Kesici Karakaş
Biyografi
Vedat Türkali
Resim ve tanım
Mardin 1950 hasan ammar çarşisi
Kütüphane
Çiller Özel Örgütü TBMM Susurluk Komisyonu'na Sunulan Dosya ve Belgeler
Biyografi
MEHMET EMİN SEVER
Kütüphane
KOMÜNİST
Kütüphane
MARDİN 1915
Kısa tanım
21. YÜZYILDA KÜRT EDEBİYATININ GELİŞİMİ VE DÖNÜŞÜMÜ ÜZERİNE
Biyografi
AHMET KARDAM
Kütüphane
Lozan barış antlaşması (14-07-2023)
Biyografi
Kemal Astare
Biyografi
Pervin Çakar
Resim ve tanım
Erbildeki Patlama 19 kasım 2014
Biyografi
İbrahim Küreken

Gerçek
Kısa tanım
100 yıllık inkâra Kürt entelektüellerinden cevap
23-04-2024
Sara Kamele
100 yıllık inkâra Kürt entelektüellerinden cevap
Kısa tanım
1914 Bitlis Kürd Ayaklanması- 2
03-05-2024
Rapar Osman Ozery
1914 Bitlis Kürd Ayaklanması- 2
Kısa tanım
1914 Tarihli Bitlis İsyanının Osmanlı Arşiv Belgelerindeki
03-05-2024
Rapar Osman Ozery
1914 Tarihli Bitlis İsyanının Osmanlı Arşiv Belgelerindeki
Kısa tanım
KÜRTLER VE CUMHURİYET KİTABININ EDİTÖRLERİ ANLATTI \'İNKARCI PERSPEKTİFİN KARŞISINDA MÜTEVAZI BİR MEYDAN OKUMA
19-05-2024
Sara Kamele
KÜRTLER VE CUMHURİYET KİTABININ EDİTÖRLERİ ANLATTI \'İNKARCI PERSPEKTİFİN KARŞISINDA MÜTEVAZI BİR MEYDAN OKUMA
Kütüphane
Dersim Alevi Halk Dindarlığında Xızır’ın Tanrılaştırılması ve Bunun Zerdüşti Kökleri Üzerine
20-05-2024
Sara Kamele
Dersim Alevi Halk Dindarlığında Xızır’ın Tanrılaştırılması ve Bunun Zerdüşti Kökleri Üzerine
Yeni başlık
Kütüphane
Lozan barış antlaşması (14-07-2023)
20-05-2024
Rapar Osman Ozery
Biyografi
EVDIREHÎM REHMÎ HEKARÎ
23-04-2024
Rapar Osman Ozery
Biyografi
AHMET KARDAM
20-04-2024
Rapar Osman Ozery
Biyografi
MEHMET EMİN SEVER
20-04-2024
Rapar Osman Ozery
Biyografi
İbrahim Küreken
14-04-2024
Rapar Osman Ozery
Biyografi
Kemal Astare
14-04-2024
Sara Kamele
Kütüphane
Çiller Özel Örgütü TBMM Susurluk Komisyonu\'na Sunulan Dosya ve Belgeler
13-04-2024
Sara Kamele
Biyografi
Ekrem Cemilpaşa
11-04-2024
Rapar Osman Ozery
Kütüphane
MARDIN \'i DINLERKEN MÜZEYLE BAŞLAYAN DEĞİŞİM
08-04-2024
Sara Kamele
Kütüphane
MARDİN 1915
08-04-2024
Sara Kamele
Istatistik
Makale  519,046
Resim 106,468
Kitap PDF 19,319
İlgili Dosyalar 97,302
Video 1,396
Kurdipedia Dev Kürtçe bilgi Kaynağıdır
Resim ve tanım
1905 Mardin
Biyografi
Reşan Çeliker
Kısa tanım
KÜRTLER VE CUMHURİYET KİTABININ EDİTÖRLERİ ANLATTI 'İNKARCI PERSPEKTİFİN KARŞISINDA MÜTEVAZI BİR MEYDAN OKUMA
Kısa tanım
Cumhuriyet’in (Yüzellilikler) Sürgün Listesinden Mevlanzade Rıfat-4
Kısa tanım
Cumhuriyet’in (Yüzellilikler) Sürgün Listesinden Mevlanzade Rıfat-3
Kısa tanım
17. Yüzyılın Sonlarından İtibaren Kürd Aşiretlerin Mecburi İskânı
Biyografi
Dilan Yeşilgöz-Zegerius
Kütüphane
MARDIN 'i DINLERKEN MÜZEYLE BAŞLAYAN DEĞİŞİM
Biyografi
JAKLİN ÇELİK
Biyografi
Rahime Kesici Karakaş
Biyografi
Vedat Türkali
Resim ve tanım
Mardin 1950 hasan ammar çarşisi
Kütüphane
Çiller Özel Örgütü TBMM Susurluk Komisyonu'na Sunulan Dosya ve Belgeler
Biyografi
MEHMET EMİN SEVER
Kütüphane
KOMÜNİST
Kütüphane
MARDİN 1915
Kısa tanım
21. YÜZYILDA KÜRT EDEBİYATININ GELİŞİMİ VE DÖNÜŞÜMÜ ÜZERİNE
Biyografi
AHMET KARDAM
Kütüphane
Lozan barış antlaşması (14-07-2023)
Biyografi
Kemal Astare
Biyografi
Pervin Çakar
Resim ve tanım
Erbildeki Patlama 19 kasım 2014
Biyografi
İbrahim Küreken

Kurdipedia.org (2008 - 2024) version: 15.5
| İletişim | CSS3 | HTML5

| Sayfa oluşturma süresi: 0.609 saniye!