Çaldıran Savaşı 4
Çaldıran Savaşı, Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim ile Safevi hükümdarı Şah İsmail arasında yapılan savaş.
Safevi hükümdarı Şah İsmail’in Anadolu’daki Alevi Türkmenlere yönelik Şii propagandasına girişmesi, yeni bir Osmanlı-İran savaşına yol açtı. 23 Ağustos 1514’te, Azerbaycan’ın Hoy kenti yakınlarındaki Çaldıran Ovası'nda yapılan savaş Yavuz Sultan Selim’in zaferiyle sonuçlandı. Ama Yavuz Sultan Selim’in Anadolu’dan geçerken Safevi yanlısı oldukları gerekçesiyle tahminen 40 bin göçebe ve köylüyü öldürtmesi, daha sonra Anadolu’da Celali Ayaklanmaları biçiminde ortaya çıkan huzursuzlukların önemli etkenlerinden biri oldu.
Yavuz Sultan Selim 1512’de tahta çıktığında Safevilerin doğudaki etkisine son vermeyi istiyordu. Çünkü Safeviler hem doğuda sürekli bir tehdit oluşturuyor, hem de Şiilik propagandasıyla Anadolu’da düzeni sarsıyorlardı. Yavuz Sultan Selim hazırlıklarını tamamladıktan sonra büyük bir orduyla Mart 1514'te Edirne'den yola çıktı. Anadolu'da geçtiği yol boyunca Safevi etkisindeki Alevi Türkmenleri acımasız bir kıyımdan geçirdi. Üç ay sonra Eleşkirt'e vardığında askerler arasında huzursuzluk başlamıştı. Yavuz Sultan Selim, askerlerini yatıştırarak ilerlemeyi sürdürdü ve İran topraklarına girdi. Şah İsmail komutasındaki Safevi ordusuyla Çaldıran Ovası'nda karşılaştı. Her iki ordu da yaklaşık 80-100 bin askerden oluşuyordu.
Burada yapılan meydan savaşı bir gün boyunca sürdü. Osmanlı ordusu, taktik yetenek ve silah donanımı, özellikle de sahra topçusunun ateş gücü bakımından üstündü. Savaş Osmanlı ordusunun zaferiyle sonuçlandı. Şah İsmail çarpışmalarda yaralandı ve hazinesi ile ordusunu bırakarak savaş alanından çekildi. Ardından Yavuz Sultan Selim, 6 Eylül 1514'te Safevilerin başkenti Tebriz'e girdi. Yavuz Sultan Selim kışı burada geçirmek istiyordu, ama Bektaşi tarikatına bağlı yeniçeriler arasında huzursuzluk artınca İstanbul'a dönmek zorunda kaldı.
Çaldıran Savaşı'nda yitirdikleri toprakları Safeviler savaşsız geri aldılar. Ama Osmanlılar bu savaşın sonunda, Dulkadıroğulları başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki beyliklerin egemenliğine son verdiler. Safevilerin Mısır'daki Memlûklarla bağlantılarını kestiler. Bu da Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferini kolaylaştırdı. Osmanlılar ayrıca İpek Yolu'nun denetimi de ele geçirdiler.[1]