Zülfü Livaneli
Ömer Zülfü Livaneli (d. 11 Eylül 1946, Konya), Türk müzisyen, senarist, politikacı, yazar ve film yönetmenidir.
Ailesi
Gürcü kökenli bir aileden gelmektedir. Zülfü Livaneli'nin babasının dedesi Ömer Bey, Livane Sancağı'nın yerel bir yöneticisi olan Yusuf Ağa'nın oğludur. Yusuf Ağa'nın yönetici olduğu köy, 93 Harbi olarak da adlandırılan 1877 savaşında, Rus ordusu tarafından kuşatılır. Yusuf Ağa, üçüncü oğlu Ömer'i Erzurum bölgesi cephe komutanı Ahmet Muhtar Paşa'ya yazdığı mektubu iletmesi için gizlice köyden uzaklaştırır. Ömer’in köyden uzaklaşmasından iki gün sonra köy Rus ordusu tarafından tamamen yok edilir. ] Aileden, Erzurum'a gönderilen Ömer dışında, herkes öldürülür. Bu sırada 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın Kafkasya Cephesi komutanı, 1912 yılında kısa dönem sadrazamlık da yapan devlet adamı Ahmet Muhtar Paşa, Ömer'i yanına alarak özel muhafızı yapar. Ahmet Muhtar Paşa'nın komutasındaki ordu, Rus ordusuna karşı yaptıkları 25 Ağustos 1877 tarihinde Gedikler ve 24 Ekim’deki Yahniler savaşlarını kazanmalarına rağmen Erzurum Rus ordusunun işgaline uğrar. Tuna cephesindeki Rus ordularının yaklaşması üzerine İstanbul'a çağrılan Ahmet Muhtar Paşa'nın yerine gelen paşa, onun önerisiyle Ömer'in göreve devam etmesini ister. Rus orduları, Erzurum'u işgal ettikleri 9 Kasım 1877-13 Temmuz 1878 tarihleri arasında, halka eziyet eder. Halkın çektiği bu eziyetlere sessiz kalamayan Mülazım Ömer Bey ve iki subay arkadaşı, bir kış gecesi, Rus ordusunun komutanına pusu kurarak onu ve muhafızlarından birini öldürürler. Diğer muhafız kaçmayı başarır. Olayın duyulmasından sonra Ruslar geniş çaplı arama başlatırlar. Suikasttan kurtulan muhafızın tanıklığına başvurularak idam etmek üzere suikastçılar aranır. Ömer Bey ve arkadaşları, bir önlem olarak hastaneye yatırılırlar. Rus muhafız tarafından tanınmamaları için çok az yemek verilerek zayıflatılıp, her gün katranla ovularak ölümcül hasta görüntüsü verilirler. Ruslar hastaneyi aradıklarında onları tanıyamazlar. Ömer Bey ve arkadaşları kurtarma girişimine rağmen yine de tehlikededirler. Bu yüzden, komutan onu ve arkadaşlarını Erzurum'dan uzaklaştırır. Ömer Bey'i kolağası rütbesine yükselterek o sıralar Hüseynik olarak anılan köyde bulunan Harput Redif Taburuna tayin eder. Kolağası Ömer Bey, burada o bölgede yaygın olarak yaşamakta olan Çeçen halkından bir kızla evlenip çocuk sahibi olur. Ömer Bey, bir sefer sırasında öldüğünde oğlu Zülfikar 10 yaşındadır. Zülfikar Bey, babası gibi devlet hizmetinde çalışır ve sorgu hâkimi görevine getirilir. Zülfü Livaneli'nin babasının babası olan Zülfikar Bey; iriyarı, heybetli, sert olduğu kadar sevecen bir hâkimdir. Zülfikar Bey'in üç erkek çocuğu da hâkim olur. Bu üç kardeşten en büyükleri ve Zülfü Livaneli'nin babası Mustafa Sabri Livanelioğlu, Yargıtay Başkanlığı’na dek yükselir. Zülfü Livaneli'nin babası Mustafa Sabri Livanelioğlu, 1940 tarihinde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra savcı olarak atandığı Konya'nın kaplıcalarıyla ünlü ilçesi Ilgın’da adliyenin arkasındaki konağın büyük bahçesinde dolaşırken gördüğü Davavekili Asım Bey'in üç kızından ortancası olan Şükriye Hanım'la evlenir, Mustafa Sabri Livanelioğlu ve Şükriye Hanım'ın, Ömer Zülfü, Asım, Seyhan ve Ferhat adlarında dört çocuğu vardır.
Kariyeri
ABD Fairfax Konservatuvarı'nı bitirmiştir. Zülfü Livaneli bağlama çalmayı teyzesi Nazmiye (Türeli) Yücel'in eşi olan eniştesi Turhan Yücel'den, Ilgın'da yaşadığı yıllarda ve yaz tatillerinde öğrendiğinde, eniştesi Turhan Bey'in kendisine hayatını değiştirecek bir sermayeyi hediye ettiğinden haberi yoktu.
Zülfü Livaneli, müziği ile birçok ulusal ve uluslararası ödül aldı ve eserleri Joan Baez, Maria Farantouri, Maria del Mar Bonet, Leman Sam, Sezen Aksu, Gülden Karaböcek gibi yerli ve yabancı sanatçılar tarafından yorumlandı. Kültür, sanat ve politika alanında faaliyet gösteren sanatçı, sanat yaşamı boyunca 300'e yakın besteye ve 30 film müziğine imzasını attı.
Türkiye'den ansızın ayrılarak İsveç'e sürgün yıllarında muhtelif işlerde çalıştı.
Bugüne kadar dört uzun metrajlı film yönetti: Yer Demir Gök Bakır, Sis, Şahmaran ve Veda. Valencia Film Festivali'nde Altın Palmiye ve 1989'da Montpelier Film Festivali'nde Altın Antigone ödüllerine layık görüldü. Sis, En İyi Avrupa Film Ödülüne aday gösterildi. Sanatçının filmleri Türkiye, ABD, Fransa, Almanya, İsviçre ve Japonya'da gösterime girdi ve BBC, WDR, İspanya, Kanada ve Japon televizyonları gibi birçok televizyon şirketine satıldı.
Ekim 1986'da Cengiz Aytmatov'un daveti üzerine Federico Major, #Yaşar Kemal#, Arthur Miller ve diğer ünlü sanatçı ve düşünürlerin katıldığı Kırgızistan ve daha sonra Wengen, Granada ve Mexico City'de toplanan Issyk-Kul Forumu'nda yer aldı.
Livaneli; Elia Kazan, Jack Lang, Vanessa Redgrave, Arthur Miller, Mikis Theodorakis gibi ünlü kişilerle birlikte dünya kültürünün ilerlemesi ve dünya sanatlarının gelişmesine katkıda bulunmak üzere çalışmalarda bulundu.
1996 yılında Paris’te merkezi bulunan UNESCO (Birleşmiş Milletlerin Eğitim Kültür Bilim Kurulu) tarafından büyükelçilik verilen sanatçı Livaneli, 1978 yılında yaptığı Nazım Türküsü adlı albümde Nâzım Hikmet'in şiirlerinden bestelediği şarkıları bir araya getirdi.
Arafat'ta Bir Çocuk, Geçmişten Geleceğe Türküler, Sis, Orta Zekalılar Cenneti, Diktatör ile Palyaço, Sosyalizm Öldü mü, Engereğin Gözündeki Kamaşma, Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm, Mutluluk, Leyla'nın Evi, Sevdalım Hayat, Son Ada, Sanat Uzun, Hayat Kısa, Serenad ve Kardeşimin Hikâyesi kitaplarının yazarıdır.
19 Mayıs 1997 tarihinde, Ankara Hipodrom meydanında verdiği konsere 500.000 kişinin katılmasıyla Türkiye'nin en büyük konserini gerçekleştirme unvanını kazanmıştır.
=KTML_Bold=Siyasi kariyeri=KTML_End=
Livaneli, 27 Mart seçimlerinde, SHP'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday oldu. ANAP'ın adayı İlhan Kesici, RP'nin adayı Recep Tayyip Erdoğan ve DYP'nin adayının Bedrettin Dalan olduğu çekişmeli seçim sürecinde oyların %20,30'unu alan Livaneli üçüncü geldi.[8] Erdoğan ise %25,19'luk bir oranla Belediye Başkanı seçildi. Livaneli, 2002 genel seçimlerinde CHP'den İstanbul milletvekili seçildi. Partinin 13. Olağanüstü Kurultayı'nda yeter sayıda imza bulamadığı için genel başkan adayı olamadı ve parti yönetimini ağır şekilde suçlayarak istifa etti.[9] Livaneli, istifasını açıklarken şunları söyledi:
“ CHP yönetimi, Atatürk'ün laik, devrimci, halkçı, çağdaş ve reformcu çizgisini 21. yüzyıla taşıyamadığı için ülkemizi içinden çıkılması güç bir siyasi karmaşaya sürükledi. Bu büyük tarihsel ve siyasi kaymayı engelleyebilmek ve CHP'yi özündeki devrimci, reformcu ilkelere tekrar kavuşturabilmek için, parti içinde her düzeyde büyük çaba harcadım. Ama ne yazık ki bu çabalar da diğerleri gibi sonuçsuz kaldı. Partideki muhalif fikir ve kişileri yok etme alışkanlığı, bu kurultaydan sonra da bir kıyıma dönüşerek devam ediyor. CHP içinde kalarak mücadele etme yolları artık tükendi. Parti, örneği görülmemiş bir şekilde antidemokratik ve oligarşik bir yapıya dönüştürüldü.„
=KTML_Bold=Kişisel hayatı=KTML_End=
1964 yılında okul arkadaşı Ülker Tunçay'la evlendi. 1966 yılında Aylin isimli bir çocuğu oldu. Kızı Aylin Livaneli eğitimi ve yaptığı pek çok işten sonra müzik ile ilgilenmiş ve beş albüm çıkarmıştır. Müziğe ara veren Aylin Livaneli şu an yurt dışında ekonomi üzerine eğitim almaktadır. Yayımlanmış 3 kitabı bulunmaktadır. Livaneli vejetaryen'dir.
=KTML_Bold=Kitapları=KTML_End=
Arafat'ta Bir Çocuk
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Diktatör ile Palyaço
Dünya Değişirken
Engereğin Gözündeki Kamaşma
Geçmişten Geleceğe Türküler
Gorbaçov'la Devrim Üstüne Konuşmalar
Kaplanın Sırtında
Leyla'nın Evi
Livaneli Besteleri
Mutluluk
Sevdalım Hayat
Sis
Sosyalizm Öldü Mü?
Türkiye Orta Zekalılar Cenneti
2008: Son Ada
2010: Sanat Uzun Hayat Kısa
2011: Serenad
2012: Edebiyat Mutluluktur
2012: Harem
2013: Kardeşimin Hikâyesi
2015: Konstantiniyye Oteli
2017: Elia ile Yolculuk
2017: Huzursuzluk
2018: Gölgeler
2019: Rüzgârlar Hep Gençtir
2019: Şapka
2020: Gökyüzü Herkesindir
2021: Balıkçı ve Oğlu
2022: Kaplanın Sırtında[1]