Nöroloji Uzmanı Dr. Emel Gökmen, #Aysel Tuğluk#’un neden yargılanmayacağını 10 soruda cevapladı.
Demans hastası olan Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’a ikinci kez “cezaevinde kalabilir” raporu ardından Tuğluk, Kobanê Davası’nda ifade vermeye zorlanıyor.
Aysel Tuğluk’un durumu özelinde demans hastalarının hangi koşullarda yaşaması gerektiği, hastalığın ilerlemesine neden olan etkenler ve yargılanabilir olup olmadığı gibi konularda Nöroloji Uzmanı Dr. Emel Gökmen, #Mezopotamya# Ajansı’ndan (MA) Zemo Ağgöz’ün sorularını yanıtladı. Dr. Emel Gökmen 10 soruda demans hastalığını, tanısı, ilerleme koşullarını, yargılanıp, yargılanamayacağını anlattı.
1-Demans hastalığı nedir, belirtileri nelerdir?
Alzhemimer’in en bilinen çeşidi demanstır. Alzheimer özelinden tüm demanslar için değerlendirirsek, beyindeki hücrelerde yani nöronlarda yıkım başlamasıdır. Bu yıkım günlük yaşam aktivitelerini etkiler. Bu yıkımın yaşla beklenenden hızlı gelişmesi demans olarak adlandırılır. En bilinen belirtisi hafızada bozulma olmakla birlikte, mesleki performans azalması, sıradan günlük aletlerin kullanılması ve öz bakım gibi aktivitelerde bozulma ile başlayabilir.
2-Tanı için ne yapılır?
Demans tanısı için hastalara Mini Mental Test uygulanmaktadır. Sık kullanılan bu tarama test sonucunda demans şüphesi uyanmışsa hastalar daha ayrıntılı nörolojik ve psikometrik değerlendirmeye alınmaktadır. Hasta kapsamlı bir fiziki muayeneden geçirilir. Kendisinden ve ayrıca bir yakınından kişinin geçmişiyle ilgili detaylı bilgi alınır. Mini Mental Test sonrasında, biyokimyasal testler, nörogörüntüleme yöntemleri (MR, BT), nöropsikolojik testler ve gerekirse EEG, belden sıvı alma işlemleri de uygulanabilir. Bu incelemeler ışığında demans ayırıcı tanısı yapılabilir. Demansa yol açan hastalığın tanısının konması seyir ve tedavi açısından büyük bir rol oynar.
3-Hastalığın ilerlemesine etki eden koşullar nelerdir?
Demans hastasının ortamını değiştirmek, farklı ortamlara götürmek, belli bir şeyleri yapmaya zorlamak, bir şeyleri sormak, üstüne gitmek, onu bir şeyleri cevap vermeye zorlamak, yapamadığı şeyleri yaptırmaya zorlamak, hastalığın ilerlemesine neden olur. En önemlisi de duygusal olarak kötü etkileyecek ortamlarda bulunması hastalığı olumsuz etkileyecek.
Duygu durumu açısından hem cezaevindeki askerler, mahkemeler, hastaneye gidiş geliş süreçlerinin hepsi Aysel’i zorlayacak. Çünkü yaşadığı koşullar günlük hayattaki doğal koşullardan uzak. Cezaevi koşulları yani izolasyon tek başına demans nedeni. Bu bilimsel olarak gösterilmiş. Demansın ilerlemesi için de çok çok olumsuz bir ortam.
4-Demans hastası hangi ortamlarda daha rahat eder?
Alıştığı ve iyi hissettiği ortamlarda biraz daha rahattır. Ortam değişikliği, mekânsal ve tanımadığı kişiler onu çok kötü hissetmesine, kliniğinde hızlı olumsuz ilerlemelere neden olur. Kendini güvende, tanıdığı, bildiği yerde olma ihtiyacı duyar. Bildiği, tanıdığı ortamda ve mümkün olduğu kadar bildiği tanıdığı uyaranlarla devamlılık çok önemlidir. İzolasyon koşullarının hakim olduğu cezaevlerinde bu anlamda bir uyaran yok.
5-Demans hastasını cezaevi koşullarında tutmak ne anlama gelir?
Ölüm cezası tarihte farklı şekillerde gerçekleştirildi. Damardan verilen madde ile de yapıldı. Bu koşullar demans hastası için damardan yavaş zerk edilerek gerçekleştirilen bir infazdır. Yetkili kişiler bu durumun devamına aracılık ettikleri sürece bu infazı gerçekleştirdiklerini ve sorumlu olduklarını bilmelidirler.
6-Demans hastası biri kendisine sorulan sorulara cevap verebilir mi?
Demans hastası, beynin birçok alanında parça parça yıkımlar yaşadığı için hastalığını kabul de sıkıntı yaşar. Demans süreci olduğunu algılayamaz, böyle bir şeyi bilemez. Bilemediği için de var olan, kaybetmediği nöronlarıyla sürekli bir şeyleri doğru yapmaya çabalar ama yapmakta zorlanır. Bu basit günlük bir şeyi kullanmadaki yeteneğinin kaybını örtbas etmeye çalışmak, aynı şekilde sorulan sorulara cevap vermeye çalışmak vb. birçok durumda kendini gösterir.
7-Raporlardaki tutarsızlık ATK’ye gönderilerek çözülebilir mi?
Hem üniversite hastanesinin hem de ATK’nin notlarına baktığımızda benzer gözlemler mevcut ama yorumlamalar farklı yapılmış durumda. Demans konusunda özelleşmiş, çalışma deneyimleri geliştirmiş bir merkeze ihtiyaç var. O anlamda Aysel için verilerin, raporların tutarsızlığının tekrar ATK’ye göndererek, çözülemeyeceği gün gibi ortada. Mahkemenin ATK’ye sorduğu ‘savunma yapabilir mi yapamaz mı, tahliye edilsin mi edilmesin mi’ gibi soruların cevabı bu konuda özelleşmiş bir merkezden gelebilir. Ama Aysel’in geldiği tabloya bakarsak siyasi davranılmazsa bu gidişatı ve bu değerlendirmeyi nöroloji ve psikiyatri ünitelerini de içinde barındıran her yer yapabilir. Ama bu bağlamda tanı için merkeze ihtiyaç var.
8-Mahkemenin ATK’den yeniden değerlendirme istemesi Tuğluk’u nasıl etkilemiş olabilir?
Mahkemenin iki kurum tanısındaki çelişkiyi netleştirmek için yeniden değerlendirme istemesi hasta için insanlık dışı bir ortamda kalmaya zorlanmaya neden olmuştur.
9-Demans hastası biri yargılanabilir mi, kendisini savunması mümkün mü?
Böyle bir hasta yargılanamaz. Görmediğim bir hasta için yorum yapıyorum ama raporlar, tanıklıklar, avukat ve yakınlarının tanıklıkları ortada. Onlarla bire bir basın açıklamasında görüşme olanağı buldum. Açık ortada olan bir yıkım tablosu var. Bu tablodaki bir kişinin kendisini savunamayacağı çok aşikar. Ayrıca artık belli bir anlamda zihinsel ehliyetle ilgili şeylerin sorgulandığı bu tabloda geçmişle ilgili de yargılanmasının anlamı ortadan kalkıyor. Artık yargılanacak bir kişiden ziyade ciddi bir tedaviye ve demans hastasına uygun bir ortama ihtiyacı olan bir hasta var ortada.
10-Böyle bir hasta için acil yapılması gerekenler nelerdir?
Sağlığa erişim hakkı Tuğluk için sağlanmalıdır. Tek seçenek, artık gün gibi aşikar olan demans tablosunun mahkeme tarafından sorgulanmayıp ATK’nin, önceki meslektaşların gözlemlerinin de göz önünde bulundurarak politik davranmadan bu hasta özelinde daha tutarlı bir rapor verip, hemen tahliye edilip dışarıdan bu konuda özelleşmiş bir merkeze yakınlarıyla birlikte gidip tanısının tamamlanıp ona göre en uygun insani koşulların sağlanması gerekiyor.
İzolasyonun, yüksek güvenlikli cezaevlerindeki koşullar, başlı başına beyinde organik yıkımın yani demans benzeri yıkım nedeni olduğu bilimsel olarak da bilinir. Demans hastasının günlük yaşamını sürdürmede zorlukları, başkasının yardımına ihtiyaç duyacağı için beyindeki yıkımla birlikte duygusal, zihinsel dengeleme zorlukları ile gelişen süreçlerde tanıdık güvenli hissettiği ortamların hastalık seyrindeki öneminin yanı sıra insani önemi için acilen infaz ve yargılanmasının ertelenerek ileri bir merkezde yanında tanıdığı güvendiği kişilerle tetkik ve tedavisine başlanabilmelidir. [1]