Güney Kürdistan'da egemenlik mücadelesi ve devrimci demokratik tutum
Abdullah Öcalan
Köln
Weşanên Serxwebûn
2003
Güney Kürdistan adına sözüm ona bir meclis ve onun dayandığı bir hükümetin adından bahsediliyor. Bu, Çekiç Güç’ün koruması altında ortaya çıkıyor. Bu durumun ulusal kurtuluş mücadelemizden kaynaklandığını belirterek Güney’deki gelişmeleri değerlendirmeliyiz. Emperyalizm ve sömürgecilik, Güney’de olup bitenlere ilgi duyuyor. Biz bu duruma ne ad vereceğiz? Sorunun özü nedir?
Güney’e verilen bu kadar desteğe ve kollamaya rağmen, aynı güçler PKK ve onun önderlik ettiği büyük ulusal kurtuluş savaşımıza karşı komplolar düzenlemeye, onu tecrit ve imha etmeye çalışıyorlar. Bu güçlerin birine böyle, diğerine şöyle davranmalarına bir ad vereceğiz. Bir de ilk bakışta anlaşılması gereken şudur: Emperyalizm, Siyonizm ve Kemalizm el ele vererek Kürdistan sorununu sözde çözmeye çalışıyorlar.
Emperyalizm, Saddam önderlikli Irak rejiminin Körfez Savaşı’ndaki tutumuna karşı Güneyli işbirlikçileri kullanarak, bir denge oluşturma ve sonuçta her ikisini de kendine bağlama çabası içinde oldu; bunları Irak rejimine karşı kullanarak bu rejimi küçük düşürme ve tasfiye etme çabası içine girdi. Bir yandan da sorunu Kürdistan’ın küçük bir parçası sorununa indirgeyerek ve Arap sahası içine çekerek, böylece asıl sorunun ağırlık noktası olan, baskı ve imha yöntemiyle tasfiye edilmek istenen Kürdistan ulusal sorununu örtbas etmek istiyor.
Bunlar sözüm ona Kürt meclisini de, hükümetini de destekliyorlar. Kemalistler de destekliyor, Siyonistler de destekliyor, emperyalistler de destekliyor. Hepsi Kürt hamisi geçiniyorlar. Onun çağdaş demokratik kimlik ve varlık savaşımını bu denli göz ardı edip imhaya uğrattırmak gibi sinsi mi sinsi, komplocu mu komplocu, saptırmacı mı saptırmacı bir tarzı dayatarak sonuca gitmek istiyorlar.[1]