Dr. Nureddin Zaza
Kürdistani mücadeleye adanmış bir hayat: Nureddin Zaza
KDP-S’nin kurucularından ve ilk sekreterliğini yapmış olan Nureddin Zaza’nın vefatının üzerinden 33 yıl geçti. Hayatını Kürdistani bir mücadeleye adayan ayrıca bir yazar ve düşün insanı olan Zaza Kürt tarihine büyük katkıları olmuş bir isimdir.
Gerçek ismi Yusuf Ziya olan Dr. Nureddin Zaza 1919 yılında Xarpêt’in (Elazığ) Maden ilçesinde dünyaya geldi. Aristokrat bir ailenin çocuğu olan Zaza yabancı öğretmenlerden eğitim aldı ve entelektüel dünyayı erkenden tanıdır. Buna rağmen Zaza ve ailesi hiçbir zaman Kürtlük ve Kürdistanilikten taviz vermediler. Babası, amcaları ve abisi Dr. Nafiz Şex Seîd isyanında aktif yer aldılar.
Şêx Seîd isyanından sonra babası ve bir ağabeyi ailesi tutuklandı, o ve ağabeyi Dr. Ahmed Nafîz Rojava’ya geçerler ve ordan da Şam’a giderler.
Şam’daki Fransız okullarında okuyan Zaza, diğer yandan Cegerxwîn, Qedrîcan, Osman Sebri, Dr. Ahmed Nafîz, Celadet Bedirxan gibi sürgündeki aydınlarla beraber 1938’de Kürt Gençlik Kulübü’nün (Klûba Ciwanên Kurd) kuruluşunda yer alır. Dersim isyanında bombalamayı engellemek için ardaşları ile beraber yabancı konsolosluklar önünde eylem yapar. Zaza Kürdistan bir insandır. Hiçbir zaman bağımsız bir Kürdistan fikrinden vazgeçmemiştir. Bunun içinde maddi olanaklarına rağmen Kürdistani davadan kopmamış, İsviçre’de, Lübnan’da ve Suriye’de işkenceler görmüştür.
Örneğin, İsviçre’de oturma hakkına sahiptir. Fakat Türk devletinin kendisinde ve Kürdistani mücadelesinden duyduğu rahatsızlık nedeni ile İsviçre hükümetine büyük baskılar yapar. Nureddin Zaza’nın oturum hakkı elinden alınır ve tekrar Lübnan’a geri döner. Zaza bu denli tavizsiz bir Kürdistan mücadelesi yürütmüştür.
Hawar ve Ronahî dergilerinde makaleler ve öyküleri yayınlanan Zaza, Celadet Bedirxan, tarafından “Kürtler’in Çehov’u” olarak isimlendirilir. Öyküleri bu gün hala büyük bir zevkle okunacak kadar canlı ve güçlüdür. Zaza Meme Alan destanını da Fransızcaya çevirmiş ve çevri için ön söz yazmıştır.
Fakat Kürdistan’daki derin acılar Zaza’yı siyasete iter.
1956 yılında İsmet Şerif Valı’nın da aralarında bulunduğu 17 arkadaşıyla birlikte, Almanya’da Avrupa Kürt Öğrencileri Derneği’ni (KSSE) kurarlar.
Şam’da sürgünde bulunan ve Hawar ve Ronahî dergilerinin önemli yazarlarından biri olan Osman Sebri ile, ilk kez 1957 yılında Kürt Demokrat Partisi’nin (KDP) temelini atıyor ve partinin ilk genel sekreteri olur. Bundan sonrası hayatı siyasi bir mecrada geçer. Tutuklanmalar, sürgünler içinde bir hayat dönemi başlar.
Güney’de Mela Mistefa’yı ziyarete giderken Irak rejimi tarafından tutuklanır.
Zaza, PDK-S’nin başkanı iken, 8 Ağustos 1960’da tutuklanarak Şam ve Halep zindanları ile Mezze Askeri Hapishanesi’nde on iki ay boyunca ağır işkencelere maruz kaldı.
8 Mart 1963’te darbe ile yönetimi ele geçiren Baas Partisi tarafından adı “kara liste”ye alınan Zaza,14 Haziran 1963’te gizlice Lübnan’a geçti. Burada birçok yazınsal ürün ortaya çıkaran Zaza, Beyrut’taki Irak büyükelçisinin kurduğu komplo sonucu 15 Şubat 1966’da tutuklandı.
21 Nisan 1966’da sınır dışı edilerek Ürdün’e gönderildi. Ürdün’ün kendisini kabul etmemesi üzerine tekrar Lübnan’a gönderildi, ardından Lübnan emniyeti tarafından Suriye’ye teslim edilerek Şam’da Şeyh Hasan Hapishanesi’ne konuldu. 25 Temmuz 1970 tarihinde Avrupa’ya geçti.
İsviçre’de yazınsal ve edebi çalışmalarına devam eden Zaza’nın en önemli eseri, 1983’te yayınladığı “Bir Kürt Olarak Yaşamım” (Ma Vie de Kurde) isimli otobiyografisidir. Zaza, ayrıca Dengê Kurdistan dergisini yayınlar ve burada yazılar yazar.
1972 yılında gazeteci-yazar Gilbert Favre ile evlenen ve bu evlilikten Şengo isimli bir oğlu olan Zaza, Lozan’da 7 Ocak 1988 tarihinde ardından mücadele ile dolu bir yaşam bırakarak hayata gözlerini yumdu.[1]