Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, ‘Mem-ü Zin’ adlı tiyatro oyunun yazarı Cuma Boynukara’nın Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü hakkında açmış olduğu davayı 20 yıl sonra karara bağladı.
Van Devlet Tiyatrosu 2012-2013 sezonunda ‘Mem-ü Zin adlı oyunu sahneledi. O dönem oyunun yazarı Cuma Boynukara da Van’a kadar gitti ve oyunu izledi. Ancak sahnelenen oyunda, izin alınmadan, Boynukara’nın kabul edemeyeceği değişiklikler yapıldı.
Boynukara, oyunun anlam ve kurgusal bütünlüğünü bozacak şekilde değiştirildiğini belirterek 16 Kasım 2012 yılında Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü hakkında, İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı ve davayı kazandı.
İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi oyun yazarını haklı buldu ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nü 63 bin 600 TL maddi, 15 bin TL de manevi tazminat ödemeye mahkûm etti.
Yargıtay karara bağladı
Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Yerel mahkemenin verdiği karara itiraz edince dosya Yargıtay’a gitti. Dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, davacı Cuma Boynukara’yı haklı buldu.
25 Mart 2021 tarihinde dosyayı karara bağlayan Yargıtay, “Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulü ile 63.600,00 TL maddi tazminatın ve 15.000,00 TL manevi tazminatın 02.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verdi.
Newroz sahnede ‘Nevruz’a dönüştü
Yapılan değişiklikler bilirkişi raporuna da yansımıştı. Mahkeme, “Mem ile Zin’ adlı eser ile sahnedeki ‘Mem ile Zîn’ arasında farklar vardır. Oyunun adı, ‘Mem ile Zîn’ yerine ‘Mem ile Zin’ olarak değişmiştir. ‘î’ ile ‘i’ arasındaki fark, oyunun sahnelendiği coğrafya itibariyle bakıldığında, dilsel ve kültürel açıdan önemli bir ayrıntı ve değişimdir. Yazarın oyununda, ‘Newroz’ olarak kullandığı bayramın, sahnede ‘Nevruz’a dönüşümü, yazarın politik duruşu ve referans çerçevesi düşünüldüğünde, sosyal çevresini itibar açısından etkileme gücüne sahiptir. Bahse konu diğer farklılıklar (ifade farkları, metin atlamaları, sahne sıra değişiklikleri) eser sahibi ile bir telif sözleşmesinin ve iznin de olmadığı göz önüne alındığında, prestij ve itibar açışından yazarı etkileme potansiyeline sahiptir” şeklindeki bilirkişi raporunu dikkate almıştı.[1]