Dünya Savaşı'nda Kürt isyanları
Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu içinde çeşitli Kürt isyanları patlak verdi. Bu isyanlar başta Kürtlere bağımsız bir devlet vadetmiş olan Birleşik Krallık olmak üzere İtilaf Devletleri tarafından teşvik edilmişti. Buna rağmen İtilaf Devletleri Kürt isyancılara yalnızca sınırlı derecede askeri destek sağladı. İngilizlerin bağımsız bir Kürt devleti vaatleri planlanmış bir Kürt devletine küçük bir bölge ayıran 1920'deki Sevr Antlaşması'nda yer aldı, ancak bu planlar Türk Kurtuluş Savaşı'nı Türk Ulusal Hareketi'nin kazanmasıyla ve 1923'teki Lozan Antlaşması'yla iptal edildi.
Arka plan
Ayrıca bakınız: Kürt tarihi, Kürt milliyetçiliği, Dersim ayaklanmaları, Bitlis Ayaklanması (1907) ve Bitlis Ayaklanması (1914)
İsyanlar
Başlangıç (1914)
Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu'ndaki ilk Kürt isyanı imparatorluk savaşa girmeden önce başladı. Ağustos 1914'te Dersim valisinin yeğeni, Ferhatuşağı aşiretinin bir mensubu tarafından öldürüldü ve Osmanlı yönetiminin olaya verdiği tepkilere karşılık olarak Ferhatuşağı aşireti isyan etti. Daha sonra isyana Karaballı, Aşağı Abbas, Abbasuşağı ve Koçuşağı aşiretleri de katıldı. Ferhatuşağı aşiretinin liderinin öldürülmesi üzerine isyan son buldu.
Botan'da isyan (1915-1916)
1915 yazında Botan'daki Kürt aşiretleri Osmanlı yönetimine karşı bir isyan başlattı. İsyan, Osmanlı askerlerinin bölgeden tamamen çekilmesine sebep oldu ve isyancılar bölgeyi 1 yıl boyunca kontrolleri altında tuttular.
Dersim'de isyan (1916)
1916'da, Dersim'de Ali Ağa önderliğindeki Alevi Kürtler isyan etti. İsyanın sebebi Kürtlerin Ermeniler ile aynı kaderi yaşayacaklarından korkması ve Dersim'deki devlet kontrolünü ortadan kaldırma isteğiydi. İsyan, savaştan sonra Dersim'deki Kürtlere bağımsızlık verileceğini bölgedeki aşiret liderlerine vadeden Rus elçileri tarafından cesaretlendirildi.
İsyan Mart 1916'nın başlarında başladı. Kürt isyancılar Mazgirt, Akpazar, Nazımiye ve Pertek yerleşim birimlerini ele geçirdiler ve yok ettiler ve daha sonra Elâzığ'a doğru harekete geçtiler.
Kürtler ilerledikçe Osmanlı askerlerinin geride bıraktığı silahlara ve mühimmatlara el koydular. Harput'taki Osmanlı devlet adamları, o dönemde Rus ordusu Erzurum ve Erzincan arasındaki bölgeyi işgal altında bulundurduğu için Kürtlerin isyanını büyük bir tehdit olarak gördüler. Osmanlı ordusunun Harput'ta eş zamanlı bir Kürt-Rus ilerleyişine muhtemelen direnemeyecek olması gerçeği, bölgedeki Müslüman nüfusun o dönemde Doğu Anadolu'da sıklıkla rapor edilen Rus katliamlarından korkması ve dolayısıyla bölgeyi terk etmesiyle sonuçlandı.
Kürt isyanına cevap olarak, 1 Nisan'da Osmanlı ordusu Dersim'i Kürt isyancılardan temizlemek için bir askeri harekât başlattı. Harekâtta Osmanlı askerlerini Galatalı Şevket Bey komuta etti.Harekâtın başladığı günden sonraki gün Kürt isyancılar Pertek'te başarısız bir karşı saldırı düzenledi. Kürt isyancılar 13 Nisan'da Kayacı'da ve 16 Nisan'da Şimaligarbî'de mağlup edildi. 16 Nisan'a kadar Kürt isyancıların kontrol ettiği bölge Nazımiye'ye kadar küçültüldü. 18 Nisan'da Osmanlı askerleri bölgede 500 isyancıya karşı bir zafer kazandı. Osmanlı askerleri ilerledikçe 22 Nisan'da Şeyhin'de, 23 Nisan'da Gökerik Tepesi'nde ve 28 Nisan'da Zelbaba Tepesi'nde Kürt isyancıları mağlup ettiler.
2 Mayıs'ta, Kürt isyancılar teslim oldu. Askeri harekât ağır kayıplar yaşamış olan Kürt isyancıların yenilgisiyle sonlandı. Durumun Osmanlı kontrolü altına gelmesi ile Müslüman siviller Harput'u terk etmeyi bıraktı. İsyanın bastırılmasından sonra isyana katılan aşiretler Dersim'den tehcir edildi.
Kürtlerin Osmanlı cephe arkasını tehdidi
1916'nın sonlarına doğru Osmanlı ordusu Ruslara karşı özellikle Bingöl'de önemli yenilgiler almaya başladı. Bu, Kürtlerin yeniden Osmanlı yönetimine karşı isyan etmesine sebep oldu. Dersim'de Osmanlı kafileleri Kürt isyancılar tarafından saldırılara uğradı ve esir alınmış Osmanlı askerleri katledildi. Eylül ve Ekim 1916 arasında Kiğı'daki Kürt isyanları Osmanlı ordusunun cephe hattını güvensiz ve düzensiz bir hâle getirdi.
Ekim 1916'da diğer etkenlerle birlikte Kürt isyanları, Ahmet İzzet Furgaç'ı askerlerini cephe hattından çekmeye itti, ve daha sonra bu askerler bölgedeki Kürt isyanını bastırdı.
Elazığ, Dersim ve Botan'da isyanlar (1917 yazı)
1917 yazında Elazığ, Dersim ve Botan'da Kürt aşiretleri isyanlar başlattı, ancak bu isyanlar hızlıca bastırıldı.
Son isyanlar (Ağustos 1917)
Ağustos 1917'nin başlarında Mardin, Diyarbakır ve daha sonra Bitlis'te Kürt isyanları gerçekleşti. Diğer isyanlar İtilaf Devletleri tarafından askeri bir destek almazken Ağustos 1917'deki isyanlar sınırlı derecede Rus askeri desteği aldılar.
Sonrası
Ayrıca bakınız: Kürtlerin tehcir edilmesi, Şeyh Said isyanı, Ağrı ayaklanmaları, Dersim İsyanı, PKK ve Türkiye-PKK çatışması
Arka plan
Ayrıca bakınız: Kürt tarihi, Kürt milliyetçiliği, Dersim ayaklanmaları, Bitlis Ayaklanması (1907) ve Bitlis Ayaklanması (1914)
İsyanlar
Başlangıç (1914)
I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu'ndaki ilk Kürt isyanı imparatorluk savaşa girmeden önce başladı. Ağustos 1914'te Dersim valisinin yeğeni, Ferhatuşağı aşiretinin bir mensubu tarafından öldürüldü ve Osmanlı yönetiminin olaya verdiği tepkilere karşılık olarak Ferhatuşağı aşireti isyan etti. Daha sonra isyana Karaballı, Aşağı Abbas, Abbasuşağı ve Koçuşağı aşiretleri de katıldı. Ferhatuşağı aşiretinin liderinin öldürülmesi üzerine isyan son buldu.
Botan'da isyan (1915-1916)
1915 yazında Botan'daki Kürt aşiretleri Osmanlı yönetimine karşı bir isyan başlattı. İsyan, Osmanlı askerlerinin bölgeden tamamen çekilmesine sebep oldu ve isyancılar bölgeyi 1 yıl boyunca kontrolleri altında tuttular.
Dersim'de isyan (1916)
1916'da, Dersim'de Ali Ağa önderliğindeki Alevi Kürtler isyan etti. İsyanın sebebi Kürtlerin Ermeniler ile aynı kaderi yaşayacaklarından korkması ve Dersim'deki devlet kontrolünü ortadan kaldırma isteğiydi. İsyan, savaştan sonra Dersim'deki Kürtlere bağımsızlık verileceğini bölgedeki aşiret liderlerine vadeden Rus elçileri tarafından cesaretlendirildi.
İsyan Mart 1916'nın başlarında başladı. Kürt isyancılar Mazgirt, Akpazar, Nazımiye ve Pertek yerleşim birimlerini ele geçirdiler ve yok ettiler ve daha sonra Elâzığ'a doğru harekete geçtiler. Kürtler ilerledikçe Osmanlı askerlerinin geride bıraktığı silahlara ve mühimmatlara el koydular. Harput'taki Osmanlı devlet adamları, o dönemde Rus ordusu Erzurum ve Erzincan arasındaki bölgeyi işgal altında bulundurduğu için Kürtlerin isyanını büyük bir tehdit olarak gördüler. Osmanlı ordusunun Harput'ta eş zamanlı bir Kürt-Rus ilerleyişine muhtemelen direnemeyecek olması gerçeği, bölgedeki Müslüman nüfusun o dönemde Doğu Anadolu'da sıklıkla rapor edilen Rus katliamlarından korkması ve dolayısıyla bölgeyi terk etmesiyle sonuçlandı.
Kürt isyanına cevap olarak, 1 Nisan'da Osmanlı ordusu Dersim'i Kürt isyancılardan temizlemek için bir askeri harekât başlattı. Harekâtta Osmanlı askerlerini Galatalı Şevket Bey komuta etti.Harekâtın başladığı günden sonraki gün Kürt isyancılar Pertek'te başarısız bir karşı saldırı düzenledi. Kürt isyancılar 13 Nisan'da Kayacı'da ve 16 Nisan'da Şimaligarbî'de mağlup edildi.16 Nisan'a kadar Kürt isyancıların kontrol ettiği bölge Nazımiye'ye kadar küçültüldü. 18 Nisan'da Osmanlı askerleri bölgede 500 isyancıya karşı bir zafer kazandı. Osmanlı askerleri ilerledikçe 22 Nisan'da Şeyhin'de, 23 Nisan'da Gökerik Tepesi'nde ve 28 Nisan'da Zelbaba Tepesi'nde Kürt isyancıları mağlup ettiler.
2 Mayıs'ta, Kürt isyancılar teslim oldu. Askeri harekât ağır kayıplar yaşamış olan Kürt isyancıların yenilgisiyle sonlandı. Durumun Osmanlı kontrolü altına gelmesi ile Müslüman siviller Harput'u terk etmeyi bıraktı. İsyanın bastırılmasından sonra isyana katılan aşiretler Dersim'den tehcir edildi.
Kürtlerin Osmanlı cephe arkasını tehdidi
1916'nın sonlarına doğru Osmanlı ordusu Ruslara karşı özellikle Bingöl'de önemli yenilgiler almaya başladı. Bu, Kürtlerin yeniden Osmanlı yönetimine karşı isyan etmesine sebep oldu. Dersim'de Osmanlı kafileleri Kürt isyancılar tarafından saldırılara uğradı ve esir alınmış Osmanlı askerleri katledildi. Eylül ve Ekim 1916 arasında Kiğı'daki Kürt isyanları Osmanlı ordusunun cephe hattını güvensiz ve düzensiz bir hâle getirdi.
Ekim 1916'da diğer etkenlerle birlikte Kürt isyanları, Ahmet İzzet Furgaç'ı askerlerini cephe hattından çekmeye itti, ve daha sonra bu askerler bölgedeki Kürt isyanını bastırdı.
Elazığ, Dersim ve Botan'da isyanlar (1917 yazı)
1917 yazında Elazığ, Dersim ve Botan'da Kürt aşiretleri isyanlar başlattı, ancak bu isyanlar hızlıca bastırıldı.
Son isyanlar (Ağustos 1917)
Ağustos 1917'nin başlarında Mardin, Diyarbakır ve daha sonra Bitlis'te Kürt isyanları gerçekleşti. Diğer isyanlar İtilaf Devletleri tarafından askeri bir destek almazken Ağustos 1917'deki isyanlar sınırlı derecede Rus askeri desteği aldılar.[1]
Ayrıca bakınız: Kürtlerin tehcir edilmesi, Şeyh Said isyanı, Ağrı ayaklanmaları, Dersim İsyanı, PKK ve Türkiye-PKK çatışması.