Mehmet Atlı: ”Diçim Ji Vir şiirini Mamoste #Berken Bereh# 1996’da Gexte’de yazmış. Şahsen ben müzikte şiir bestelemeyi seviyor ve önemsiyorum. Bana göre bir şiire beste yapmak da, o şiiri okuma biçimlerinden biridir. Benim yaptığım da, bir ezgi eşliğinde şiiri 'okumak’tır. Nitekim Kürtçeyi Kürt edebiyatçılarından, şairlerinden öğreniyorum.
Kürt müzisyen Mehmet Atlı, 'Diçim ji vir' adlı tek parçalık single çalışması ile müzikseverlerle buluştu. Kürt Şair Berken Bereh’in aynı isimli şiirinden uyarlanarak şarkıya dönüştürülen eser, tamamı #Amed#’deki müzisyenlerle harcanan bir aylık emeğin ürünü.
Geçtiğimiz Mayıs ayında bir dizi konser için Avrupa’da bulunan Mehmet Atlı, Haziran’da Amed’e dönerek müzik çalışmalarına kaldığı yerden devam etti. Müzikten mimarlığa, yazarlığa kadar birçok farklı alanda üreterek var olmanın gerekliliğine inanan Atlı, “Yoruluyorum… Ama yaptığım bilinçli tercihlerin sonuçları bunlar. Biraz kendi kendini yetiştirmeye dönük bir sanatçılık bu diyor.
Şiirin müzikle okunmuş hali
Mehmet Atlı, 'Diçim Ji Vir' şarkısının ortaya çıkış hikayesini ve neden single olarak yayınlamaya karar verdiğine dair şunları belirtiyor: Diğer çalışmalardan ayrı, özel olarak ele aldığım bir parça oldu. Kürt şair Berken Bereh’in güzel bir şiirinin müzikle okunmuş halidir bu şarkı. Diğer taraftan da, sanatçıların uzun albümler yapmak yerine, tek şarkılarla dinleyicilerle buluşması, son zamanlarda tercih edilen bir yol. Ben de böyle bir yolu tercih ettim. Avrupa turnesine başlamadan önce, stüdyoda bir günlük ön etüt çalışması yaptık ve o kaydı arkadaşlarıma teslim edip turneye çıktım.
Haziran ayında döndükten sonra onların da katkısıyla oluşan altyapıların üzerine çalıştık. Haziran boyunca mesaimizi buna ayırdık. Bu single aynı zamanda bir ekip çalışması. Burada başlıca emektarlar gitarist Deniz Kaya, diğer müzisyen arkadaşlarım, Mix-mastering ekibi ve klibin emektarlarıdır. Ortaya çıkan şey toplamda kolektif çalışmanın, beraber üretmenin bir neticesi. Birlikte çalıştığım müzisyen arkadaşların tamamı Amed’de bulunuyor.”
Şiirden şarkıya geçişin hikayesi
Atlı, Berken Bereh’in şiirini besteleme fikrinin nasıl oluştuğunu ise şöyle anlatıyor: “Ben şiiri zaten daha önce biliyordum ama şarkı haline gelişi de biraz tesadüfi oldu. Salgın sürecinde şiir, bir sosyal medya paylaşımında karşıma çıktı. Mamoste Berken Bereh kendi sesinden (Diçim ji vir) okuyordu ve arka fonda da bir müzik vardı. Piyasada bilinen bir müzik teması, Mamoste Bereh’in sesinin yanı sıra fon müziği olarak kullanılmıştı. O haliyle dinlerken ‘Bu şiir müzik olmadan da okunabilirmiş’ dediğimi hatırlıyorum. Sonra ‘keşke bu şiirin kendine özgü bir müziği olsaydı’ diye geçirdim içimden.
Mamoste Berken Bereh 1996’da Gexte’de yazmış bu şiiri. Şahsen ben müzikte şiir bestelemeyi seviyor ve önemsiyorum. Kürtçeyi Kürt edebiyatçılarından, şairlerinden öğreniyorum. Daha önceki albümlerimde de Arjen Ari, Kamûran Elî Bedirxan, Mazhar Kara, Kemal Burkay, Lorîn Doğan, Cîgerxwîn, Evdila Pêşev gibi Kürt şairlerin şiirlerine besteler yaptım. Mamoste Bereh’in bu single haline gelen şiiri de yine böyle bir şiir ve müziği buluşturma merakının ürünüdür.
Klipte dijital sanat esintileri
Şarkıya hazırlanan video klip de bir o kadar ilgi çekici. Hareketli, kısa kesitlerden oluşan görüntülerin üzerine Kürtçe eklenen alt yazılar, eş zamanlı bir hikaye akışı oluşturuyor. Klibin hazırlanma aşamasına dair Atlı, şunları söylüyor: Şarkının klibini, Mardin’den ve yakın çevreden arkadaşlarımızla yaptığımız bir çalışma sonucunda oluşturduk. Mimarlık Fakültesi’nden öğrencim Harun Duman ve beraber çalıştığı birkaç sanatçı arkadaşla birlikte bu klibi hazırladık. Biraz animasyon, biraz da bölgeden görüntülerin bir arada olduğu, dijital sanat örneği bir kolaj çıktı ortaya. Başlıca önceliğimiz burada daha çok şiiri ön plana çıkarmaktı. Sonuç olarak müziklerde de görüntülerde de şiir, hem kendisi olarak hem de tipografisiyle, örneğin harfleri ve ifadelerin yapısıyla, klipte tasarım unsuru olarak yerini aldı. Açıkçası görüntülerin ve parçanın birbirine yakıştığını, birbirini tamamladığını düşünüyorum.
“Peki dinleyiciye bu klibi izlerken ne anlatmak istiyorsunuz” şeklindeki sorumuza şöyle yanıt veriyor Atlı: Açıkçası bu biraz yoruma açık bir konu. Ama genel olarak şunu söyleyebilirim. Şiirin geneline sinmiş ‘istemeden, sitemkar bir gitme, gönülsüz ayrılma’ hali var. Şiirin genel atmosferine, bu duygu durumu hakim. Biz de klibi hazırlarken, hem müziklerde hem de görüntülerde biraz bu atmosferi yakalamaya çalıştık. Yaşadığımız coğrafyada da bu 'gitme' ya da sürekli bir uzaklaşma isteği, yaygın bir duygu. Klibi hazırlarken bu gibi temalar üzerine kafa yorduk. 'Diçim ji vir’ şiiri bir çeşit 'özlemek için gitme' halini anlatıyor.
Sitemkar bir gitme hali
Atlı “Şiiri Berken Bereh’in 1996’da yazdığını düşünürsek, yaklaşık 30 yıl öncesinin sitemkar bir duygu yoğunluğuyla yazılmış bir şiiri, bugünün dünyasında notaya dökerken duygusal olarak nasıl bir süreç yaşadınız?” sorumuza ise şöyle yanıt veriyor: Gerçekten şiire sinmiş olan sitemkar bir gitme hali var. Bazı anıları geride bırakma, özlemek için gitme teması yoğun hissediliyor. Dolayısıyla bu çelişkinin kendisi bana ilginç geldi. Bir yerden, özlemek üzere gitmek, yani orayı özleyeceğini bile bile gitme hali. Bu çelişkili hali ve bunun edebi bir şekilde dile getirilmesi özellikle ilgimi çekti. Aslında metaforik bir anlatım. Bu herhangi bir yerden gitme de olabilir, düşsel bir yolculuk da olabilir. Şiirin, Kürtçenin imkanları dahilindeki anlatımı ve bu anlatımdaki sadelik özellikle ilgi çekicidir. Dikkat ederseniz şiirin anlatımında hiçbir zorlanma yok. Çok akıcı bir dil, çok sade bir Kurmancî, herkesin rahatlıkla anlayabileceği, iletişim kurabileceği bir edebi dil. Dolayısıyla zaten şiir hakkında bunları hissediyorken, şarkının akıcı olacağını da hissettim. Yakın çevremin yönlendirmeleri de bu yönde olunca doğrudan şarkı olsun diye uğraştım. Yani gitarımı elime aldım ve şiiri okudum.
Bu şarkı vesile olsun
Bana göre bir şiire beste yapmak da, o şiiri okuma biçimlerinden biridir. Benim yaptığım da, bir ezgi eşliğinde şiiri 'okumak’tır” diyen Atlı şöyle devam ediyor: “Nasıl ki Mamoste Bereh yıllar sonra kendi şiirini bir sosyal medya mecrasında kendi sesinden okuyup güncel kalabiliyorsa, aynı şekilde iyi edebiyat ve sanat ürünleri değil otuz yıl, çok daha uzun ömürlü olurlar. Belki bugün Mamoste Bereh’in o an oradaki kişisel deneyiminden yola çıkan bir metin okuyoruz, ama herhangi birimizin de böyle bir hikayesi, bir hissiyatı olabilirdi. Umarım dinleyicilerimiz de bu vesileyle Mamoste Bereh’in eserlerine ilgi duymaya, takip etmeye başlar. Şarkı böyle bir şeye vesile olacaksa ne mutlu bize.[1]