UNESCO'nın Dil Raporlarına Göre Zazaca'nın Durumu ve Geleceği.
JOURNAL: Turkish Studies
International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 10/2 Winter 2015, p. 997-1006
DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.7825
ISSN: 1308-2140, ANKARA-TURKEY
Murat Varol.
azaca, Türkiye’deki nüfus oranına göre Türkçe ve Kürtçe’den sonra en çok konuşulan üçüncü dil konumundadır. Hint Avrupa Dil Ailesinin Kuzeybatı İranî grubuna mensup olarak kabul edilen bu dil, kesin bir oran olmamakla birlikte, 4-6 milyon insanın anadili olarak kabul edilmektedir. Daha çok Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi’nde konuşulan bu dil, Bingöl ve Dersim başta olmak üzere; Elazığ, Diyarbakır, Sivas, Erzincan, Bitlis, Muş, Adıyaman, Şanlıurfa gibi illerde ve belirli ilçelerde ağırlıklı olarak konuşulmaktadır. Güçlü bir sözlü geleneği ve hafızası olan bu dil, yazı ile ilk olarak 19. yüzyılın son çeyreğinde tanışmıştır. Cumhuriyet tarihinin ilk 40 yılı, uzun bir suskunluk dönemi olarak geçirilmiş ve hiçbir yazılı eser verilmemiştir. 2000’li yıllardan sonra ivme kazanan Zazaca yazını, günümüzde çok iyi bir oran olmasa dahi, yıllık ortalama 40-50 eser vermektedir. Hint-Avrupa dil ailesine mensup olan Zazaca, UNESCO’nun son yıllarda yayımladığı dil raporlarına göre; kaybolma tehlikesi altında olan dillerden biridir. Anadolu’nun kültürel çeşitliliğine ve coğrafyasına ayrı bir renk katan Zazaca’nın yok olma tehlikesi altında olması; bazı tarihi, kültürel ve siyasi nedenlere bağlanmaktadır. UNESCO, dillerin yok olma tehlikesi altında olup olmadığını belirlemek için bazı yöntem ve ölçütleri kullanmaktadır; ayrıca UNESCO yok olma tehlikesi altında olan dillerin, yok olma risklerini de yine farklı gruplara ayırmaktadır. Bu çalışmada, UNESCO’nun dilin mevcut durumunu belirleyen ölçütlerine göre Zazaca’nın bugünkü durumu irdelenecek ve geleceği değerlendirilecektir. [1]