#Osmanlı arşiv belgeleriyle Şeyh Ubeydullah# ve sınır antlaşmaları
Hüseyin Siyabend Aytemur Independent Türkçe için yazdı
Cumartesi 18 Temmuz، 2020
Seneler öncesinde başlamış olduğum bu kitap, bugün sürdürülen iktidar mekanizmalarının ve iktidarın ne olduğuna dair bir çözümlemedir.
Kişiler arası, menziller arası, hangi yöntemleri kullanarak ve hangi etkileri bulunarak bu sürecin işlendiğine dairdir.
Bu kitap ilk bölüm itibarıyla, kronolojik olarak Osmanlı arşiv belgeleri üzerinden Kürdistan ve Osmanlı-İran devletlerinin ilişkilerini, sınır çatışmaları sorununun temel dinamiklerinin, tarihsel dayanaklarının kısa bir incelemesidir.
Dahası, incelenen politikaların stratejiye, sonra genel bir stratejiye nasıl dönüştüğünü sağlayan mekanizmanın, bütünün incelenmesidir.
Kürdistan ve Osmanlı-İran sınır çatışmasını incelemek karmaşık bir konudur. Arşiv belgeleriyle Kürdistan’ın paylaşımı bağlamında henüz çok fazla söz söylenmemiş ve araştırılmamış bir alandır.
Tarih yazımı, politikada olduğu gibi etnik merkeziyetçilik eğilimi gösterir ve kendilerine ait öykülerini geniş bir coğrafyaya dayatmak eğilimi ile beraber, bunu gerçekleştirebilme yeteneği fiili olarak hâkimiyetlerinden kaynaklanmaktadır.
Tarih yazımı, ötekinin tarihinin sıfırlanması olarak sonuçlanır ve bu nedenle daha çok ideolojik hesaplaşmalar ön plana alınarak not tutulur.
Kürtlerin tarihi, babadan oğula anlatılarak geçer. Bu tarihçilerin dediği gibi eski bir gelenektir. Bu eski geleneğin bize verebileceği pek bir şey yok.
Zaman, anlatılanı aşındırmakta, birçok olayı hafızalardan silmektedir. En yakın dönemimizin tarihi bile gözler önünde çarpıtılmaktadır.
Kitapta konu edindiğim Kürtlerin, Nasturiler ile olan ilişkisi de böyle bir olaydır. #Hasan Yıldız#’ın kitap için yazdığı önsözde de belirtiği gibi “Hristiyanların Alevisi olan Nasturiler” çok yerinde bir tanımlamadır.
Uluslararası güçlerin Nasturiler üzerinden üretilen siyaseti, Kürtleri nasıl bir baskı altında aldığı örneklerden biri olarak dikkat çekmektedir.
Şeyh Ubeydullah kitabında kronolojik olarak Osmanlı arşiv belgeleriyle sınır paylaşımı ve antlaşmaları tek tek ele alınarak değerlendirilmiştir.
Sınır antlaşmaları, Osmanlı ve İran komisyonlarının sınır oturumları, oturumda tartışılan sınırlar ve Kürt aşiretleri ele alınmış ve bu konulara haritalar üzerinden genişçe yer verilmiştir.
Şeyh Ubeydullah’ın en büyük amacı bağımsız bir Kürdistan oluşturmaktı. Şeyh, Kürt ulusal hareketi içinde uzun zaman devam eden, dini bir hareket modeli de geliştirerek, Osmanlı ve İran’a karşı çok sayıda aşireti harekete geçirmeyi başarmış ilk Kürt lider olmuştur.
XIX. yüzyıl Osmanlı, İngiltere, İran ve Rusya gibi dört büyük egemen gücünün arasında hareket edebilmiştir.
Tüm sınır hattı boyunca uzanan iki egemen devletin arasında tampon bir Kürdistan’ı kabul etmeyip, Kürdistan’ın kendisinden sonraki geleceğini ve Osmanlı-İran arasındaki Kürtlerin durumunu ortaya koymuştur.
Kürdistan’a duyulan ilgiyi sadece İngiltere ve Rusya’nın arasındaki rekabet üzerinden açıklamak yeterli değildi.
Şeyh Ubeydullah’ın karşı karşıya olduğu durum, Kürdistan’ın topraklarının sıkı bir pazarlık konusu olduğunu göstermektedir.
İran’a olan Uluslararası desteğin arkasında bir dizi sınır anlaşmalarını ve Osmanlı Devleti’nin siyasi, mali, askeri ve diplomatik olmak üzere I. Erzurum Antlaşması'ndan 1878’e kadar olan süreç, çok cepheli uzun bir bunalım dönemin devamı olarak görmek gerekmektedir.
Osmanlı, bu süreçte zayıflamış ve küçülmüş bir halde çıkmış, Sırbistan, Karadağ, Romanya bağımsızlık elde etmişti.
Bugün Yugoslavya’yı bölen, Batı Avrupa’ya eğilim Katolik Slovenler ve Hırvatlarla, Müslüman bir kimlik edinmeye çalışan Boşnaklar ve komünizm, milliyetçilik ve Ortodoksluk arasında bocalayan Sırpları birbirinden ayıran sınır çizgisi yine aynı hattır.
Kürdistan üzerindeki sürekli savaş ve istilalar, Kürdistan aşiretleri ve toplumları yapısında belirleyici faktörlere sahip olmuştur.
İç dinamikler yeterli gelişememesi sonucu ülkede cılız bir ekonomiyle, parçalanmışlığın güçlü etkisi hâkim durumdaydı. Ve yine bundan ötürü XIX. yüzyıla sermaye birikiminden yoksun olarak girmişti.
Tanzimat devletinde önce ve sonra var olan Kürt hükümetleri ve beylikleri adıyla adlandırdığımız sistem, sürekli işlenmemiş olsalar bile, Tanzimat devletinin idari ve mali politikalarıyla çelişmekteydi.
Her ne kadar Eyalet sisteminden Vilayet sistemine geçiş Tanzimat devleti sonrasında yavaş yavaş işlerlik kazanmışsa da Osmanlı devleti hala kendi otoritelerinin tüm Kürdistan’a idari ve ekonomik olarak dikte etme peşindeydi.
Kürdistan Eyaleti de hakeza bu planın bir parçası olarak kurulmuştu.
Örneğin aşiretlerin sınır dolaşımının özgürlüğü hiçbir şekilde çözülmedi ki çözülmek istenmediği politik uygulamalardan anlaşılmaktadır.
Kürdistan pazarını kendi idari ve mali pazarına bağlama isteminden asla taviz verilmemişti. XIX. yüzyılda Kürtlerin yalnızlığı artarak hissediliyordu.
Şeyh Ubeydullah’a önemli bir engel oluşturan durum Kürdistan’ın sosyal yapısı ve idari bölünmüşlüğü oldukça karakteristik özellikleri göstermesidir.
Kürt aşiretlerinin binlere varan bölünmüşlüğü üzerinden geliştirilen idari sistem, aşiretlerin güçlenmesinin ve birlikte hareket etmesinin önü kesilmişti. Kürdistan’daki şehirlerin gelişmemesinin bir nedeni de budur.
Hakeza Kürt aşiretleri üzerinden “içişleri” prensibi, “tebaa” ve “vatandaşlık” kavramlarının tarihsel dayanaklarına dikkat çekerek dış politika ve iç politika kavramının, Kürtler üzerinden geliştirildiğine geniş bir perspektiften değindim.
Bununla beraber Osmanlı, İran, Rusya, İngiltere’nin Kürtler üzerinde ki jeopolitik uygulamalarına genişçe yer verdim.
Günümüz jeopolitiğinde bugünü belirleyen politikaların tarihsel dayanağı olarak Osmanlı, İngiltere, İran ve Rusya ittifaklarının jeopolitiğini ve Kürt ulusal mücadelesine bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini belgeler ve antlaşmalar ile perspektif sunmaya çalıştım.
Kürt çalışmaları alanında en çok ilgi çeken bir şahsiyet olan Şeyh Ubeydullah Nehri’nin daha çok karizmatik kişiliğe odaklanılarak, Kürtlerin, Kürt ulusal bilinç ve mücadelesi gölgelenmek istenmiştir.
Kitapta bu tartışmaların odağına genişçe değinilmiştir. Kürt milliyetçiliği odağındaki 1879-1883 yılları arasında Osmanlı ve İran ile yaşanan bu savaş ile ilgili ileri sürülen birçok görüş tartışılmış ve değerlendirilmiştir.
Kürt ulusal özgürlük bilinci ve tasavvuf konusunun ana hatlarını anlatmaya çalıştım. Kürdistan’ın İslam sonrası tarihi çok çeşitli tasavvuf irfanlarının mektebi ve müzesidir.
‘Neden bu sufi düşünce Kürdistan’da gelişmiştir’ sorusuna Osmanlı ve İran jeopolitiğinde Kürt ulusal bilinci, tasavvuf ve Kürt burjuvazisini analiz ederek açıklamaya çalıştım.
Şeyh Ubeydullah’ın “Bizim dinimiz ayrı” ifadesinin orijinali olan “hizmeti ma = bizim mezhebimiz ayrı” mektubu üzerinden “din ve millet” ve “mezhep ve millet” ifadesinin derin farklılığının analizi yapılarak bu konuda yanlış bilgiler düzeltilmiştir.
Kitapta mezhep ve toprak ilişkisinin, Osmanlı İran devletlerinin sahip olduğu mezheplerin, bir başka mezhep üzerinde nasıl bir toplum mühendisliğinin parçası olduğu tartışmaya açtım. Ayrıca sınır kolonizasyonunu kitapta belgelerle inceledim.
Kitapta tamamen Şeyh’in orijinal mektupları üzerinden Osmanlı ve İran tarih yazımı ile hesaplaşmaya gitmeye en uygun bir yol olduğu için karşılaştırmalı analizlere sıkça yer verdim.
Dîlan Aytemur’un kitap tanıtımında dikkat çektiği gibi: Bu çalışma Şeyh Ubeydullah mücadelesi üzerinden salt tarihi bilgilerden öte bu bilgilerin birbiri ile olan ilişkilerinin ne denli karmaşık ve sıkı sıkıya bağlı olduğunu göstermektedir.
Söz gelimi, Kürt çalışmaların da Kürt sorununun başlangıcı ulus devlet anlayışı ile bağdaştırılırken, Avrupa devletlerinin çok farklı amaçlar ile oralarda bulunması çoğu zaman göz ardı edilmektedir.
Aynı zamanda “ulusal mücadele, bağımsızlık, birlik, direnme” gibi kavramların aslında sadece devletlerinin oyunlarını perdelemek için kullandıkları birer kelime oldukları, Şeyh Ubeydullah’ın direnişinden anlaşılabilir.
Başka bir ifade ile ‘direnerek’ yahut ‘savaşarak’ toprak elde edilebilseydi yahut savunulsaydı eğer; bunu Kürtlerin nezdinde Şeyh Ubeydullah’ın fazlasıyla yapabileceğine şahit olabilirdik.
Şayet Kürdistan coğrafyasına müdahale eden devletlerin çıkarlarına ‘bağımsız Kürdistan’ gerçeği uysaydı eğer; ne onca hane perişan olurdu ne de Şeyh Ubeydullah’ın ömrünü bu yola harcamasına gerek kalırdı.
$Hasan Yıldız’ın da önsözde ifade ettiği gibi$:
Sokak siyasetine bulaştırılan sözde bilim, ortaya çıkan gerçeklikten sonra bu bilgileri istediği gibi kullansın, kendisini inkârdan öteye gidemeyecektir. Kürt halkının tarihsel hafızasının doğru temeller üzerinde yaşatılması için buna ihtiyacımız vardır.
Bu kitap, Kürdistan’ı anlamanın neden bu denli önemli olduğunu tarihi, kültürel ve ekonomik yönlerden bakarak Kürt çalışmalarına ciddi bir katkı sağlıyor.
Bu kitapta fark edilecek olan şeylerden biri de “Jeo-politik” kavramının dünya üzerinde en çok Kürtlerin yasadığı Kürdistan coğrafyasına yakıştığı gerçeğidir.
Bu kitap sadece politika, sosyoloji, tarih değil aynı zamanda İslam çalışmalarının da coğrafyayı anlama ve yorumlama konusunda nasıl eksik kaldığını göstermektedir.
Söz gelimi Peygamber (SAV)’ in gündelik dini yasamasının farklı versiyonu olarak sunulan ve tanımlanan mezhep kavramının insanlara sunulan ve öğretilenden daha kompleks bir yapıya sahip olduğunu bize sunmaktadır.
Çünkü Müslümanlar tarafından dine direk müdahalenin uygun kaçmayıp, toplulukların tepkisini çekeceği gerçeğini bilen yöneticiler, kendi milli-ulusal çıkarlarını mezhep çatısı altında şekillendirme yoluna gitmiş, bununla beraber her bir mezhep aslında her bir siyasi anlayışın destekçisi olarak şekillendirilmiştir.
İslam tarihçilerin, mezhep tarihçilerin, fakihlerin, müfessirlerin yahut muhaddislerin yüzyıllardır cesaret edip “Neden aynı coğrafyada bunca farklı mezhep var?” sorusuna dürüstçe cevap vermekten çekinmelerinin nedenini ve yine bu sorunun cevabini net bir şekilde bu eserde görmek mümkündür.
Bu eser aynı zamanda hepimizin aşina olduğu Şiiliğin İran ile Sünniliğin ise Osmanlı ile özdeşleşmesi söyleminin ardında “millet, siyaset ve mezhep” gerçeğinin olduğunu bize sunmaktadır.
Bu bilgi ile beraber yazarın pek çok kez belirttiği gibi Şeyh Ubeydullah’ın “Bizim mezhebimiz ve milletimiz ayrıdır” ibaresinin arkasındaki neden bu siyasi tutum ve yaklaşımdır.
Eserle ilgili diğer bir nokta gerek Kürt çalışmaları gerek İslam çalışmaları gerekse Osmanlı ve İran tarihi çalışmaları yapanların mutlak surette istifade edebileceği “biricik” ve “arşivsel” bir kaynak olması özelliğini taşımaktadır.
Bu eser, modernizm ile beraber ortaya atılan insanın her şeyden ustun olduğu ve her şeyi bilebildiği anlayışının tahribata uğrattığı zihinlerin ortaya koyduğu tarihsel verilerden uzak, hava da duran yorumlarının neden gerçeğe dokunamadıklarını bize göstermektedir.
En nihayetinde Osmanlı ve İran savaşları, Kürdistan toprakları ve Kürtler üzerinde yüzyıllara varan savaşlar olmuş ve sonuçta; Osmanlı ve İran’ın bugün Müslümanlara bıraktığı en büyük miras; Müslümanların birbirini öldürmelerinin kolaylığı, normal ve doğal bir vakıa olarak sürdürülmesinin mirasıdır.
Bu iki devletin bıraktığı en büyük miras budur.
Not. Kitaba Önsöz ile katkı sunan saygı değer Sayın Hasan Yıldız’a tekrar teşekkürlerimi sunuyorum.
$Kitabın İçerik sunumu:$
ÖNSÖZ: Hasan Yıldız / 15
SUNUŞ / 21
GİRİŞ / 31
$KÜRDİSTAN SÖZCÜĞÜ / 33$
Kürdistan Dil Oyunu / 35
Jeopolitik ve Sınır / 39
Kürdistan’ın Yüzölçümü / 48
Jeopolitik Söylem/Kürdistan Haritası Üzerine / 49
Haritanın Temsil Gücü ve İmaj / 51
Sınır, Harita, Kale ve Ticari Hat / 55
$OSMANLI-SAFEVİ’NİN SİYASAL YAPISINA KISA BİR BAKIŞ / 60$
Kürdistan ve Safevi-Osmanlı Rekabeti / 63
Safevi ve Osmanlı’nın Kürdistan Egemenliği ve Mücadele / 65
Kanuni ile Başlayan Kürdistan Davası / 78
Şeref Han ve Ulâme Paşa, Kürdistan, Osmanlı-İran Sınır Mücadelesi / 79
Kürdistan-Osmanlı ilişkisi Ayağında Sorunun Başlangıcı / 80
Kanuni Tarafından Şeref Han’ın Tasfiye edilmesi / 81
Şeref Han’ın Katledilmesi / 83
Şeref Han’ın Mülklerinin Hazineye Devredilmesi / 86
Bitlis Beyliğine III. Şemseddin Şeref Han’ın Atanması / 89
Irakeyn Seferi / 94
Kanuni Sultan Süleyman’ın Kürdistan Beyleriyle
Anlaşma Metni / 101
Erzurum Eyaleti’nin Kuruluşu / 103
Şah Tahmasp’ın Kürtlere Karşı Askeri Sevkiyatı / / 104
III. Murad Dönemi ve Kürdistan / 104
Coğrafya, Ekonomi ve Demografi / 116
Kürdistan’da Ermeni, Rum ve Yahudilerin Ticari Faaliyetleri / 123
İktidarın Ekonomik Anlamı / 126
$ŞEYH UBEYDULLAH’A KADAR SINIR ANTLAŞMALARI / 136$
1555 Amasya Antlaşması / 136
1590 İstanbul Barış Antlaşması / 138
1612 Nasuh Paşa Anlaşması / 138
1618 Serav Antlaşması / 140
1639 Kasr-i Şirin/Zuhab Anlaşması / 141
Osmanlı-Rusya-Fransa, İran-İngiltere Jeopolitiğinde Kürtler / 149
1813 Gülistan Antlaşması / 164
1823 I. Erzurum Antlaşması / 165
1828 Türkmençayı Antlaşması / 178
İrade Mesail-i Mühimme-i Kürdistan / 180
Hakkâri, Van, Diyarbakır, Musul Sınır Hattı
ve Kürt Ulusal Mücadelesi / 193
Kürdistan Sınırları ve Cizre Üzerinden Tahakküm / 197
Tanzimat Fermanına Kısa Bir Bakış / 226
Nasıl Kurtarmalı İmparatorluğu / 230
Tanzimat Devleti’nin Kürtler Üzerindeki Bürokratik Yapısı
ve Tahakküm / 239
Kürt Ulusal Mücadelesine Karşı Tanzimat Fermanı / 247
Tanzimat Devletinde Şeriatın Osmanlılaştırılması / 261
1847 II. Erzurum Antlaşması / 291
II. Erzurum Antlaşması Öncesi, İran-Osmanlı Sınır Müzakereleri / 293
Süleymaniye Toprakları / 295
II. Erzurum Antlaşması Hudut Komisyonunda Kasr-ı Şirin Oturumu / 302
Zuhab Toprakları / 304
Sınır Tartışması ve Kürt Aşiretleri / 308
Haydaran/Heyderiyan ve Sipkî Aşiretleri / 309
Hudud Komisyonu ve Aşiretlerin Statü Müzakereleri / 313
II. Erzurum Antlaşması Maddeleri / 319
Sınırların Çizilmesi / 324
Kotur Sınır Anlaşmazlığı / 326
Kürdistan Eyaleti’nin Kurulması / 331
İsveç Modeli Sınır Kolonisi / 344
$1879-1883 KÜRT ULUSAL ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ / 355$
Kürt Ulusal Özgürlük Bilinci ve Tasavvuf / 355
Şeyh Ubeydullah’ın Şahsiyeti / 360
Tekke ve Okul / 366
Şeyh Ubeydullah’ın Dürüstlüğü ve Edebi Boyutu / 367
Ve 93 Harbi / 378
Savaş Tarihçiliği: Ahmed Muhtar Paşa ve Mehmed Arif Bey’in,
Kürtler ve Şeyh Ubeydullah Portresi / 380
Şeyh Ubeydullah: Ve Cevap Veriyorum / 396
Şeyh Ubeydullah: Kürtsüz Bir Cesaret İddia Edemezler / 405
Safların Belirginleşmesi / 421
$1879 KÜRT ULUSAL ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ-OSMANLI SAVAŞI / 425$
1879 İmadiye (Behdinan) ve Hakkâri Beyleri’nin
Osmanlı Devleti’ne karşı Mücadelesi / 425
Toprağın Ulustan Koparılışı / 451
Sınır, İktidar ve Rehine / 476
İmadiye Savaşının Sonu / 478
Hakikat ve İktidar: Şeyh Ubeydullah’ın Cevabı / 492
Şeyh Ubeydullah’ın Kürdistan’dan Uzaklaştırılması Talebi / 503
$1880 KÜRT ULUSAL ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ-İRAN SAVAŞI / 510$
Tek Sınır Üç Dünya / 521
Kürdistan’da Bir Ermenistan / 527
Aşiretlerin Kamusal İmaj Örneği:
Mengur Aşiret Reisi Hamza Ağa / 537
Karapapakların Kürt Katliamı / 555
Timur Han’ın Kürt Katliamı / 558
Şeyh Ubeydullah’ın İttifak Arayışı ve Savaşa Hazırlık / 560
Şeyh Ubeydullah Efendi’nin İkbalu’d-Devle’ye Mektubu / 564
Şeyh Ubeydullah’ın Rıza Han’a Mektubu / 565
Şeyh Ubeydullah’ın İngiliz Misyoner Dr. Cochran’a
Yazdığı Mektubun Orijinal Metni / 568
Mezhepten Devlete / 569
Şeyh/Seyyid Abdulkadir’in Mir Mustafa’ya Mektubu / 574
Şeyh/Seyyid Abdulkadir’in Balek Aşiret Reisi Mîr Süleyman Ağa’ya Mektubu / 574
Şeyh/Seyyid Abdulkadir’in Şehrezor Reisi Resûl Ağa’ya Mektubu / 575
Şeyh Ubeydullah’ın İkbalu’d-Devle’ye Bir Başka Mektup / 576
Savucbulak/Savicbilaq’ın (Mehabadê) Kurtarılması / 579
Osmanlı Devletinin İran Savaşına Bakışı / 586
Ûrmiye Kuşatması / 590
Ferik Paşa: Bağımsız Kürdistan’a Karşı Lazlardan
ve Türklerde Oluşan Ordu / 605
Şeyh Ubeydullah: Olan Nedir? / 606
Şeyh Ubeydullah Efendi’nin Uşno/Şino’ya (Uşneviye) Girmesi / 609
Şeyh Ubeydullah Efendi’nin Rü’esâ-yı Ekrâd’dan
Muhammed Ağa’ya Mektubu / 610
Savicbilaq, Miyanduav, Ûrmiye, Bunab Süreci Devam Ederken / 610
Daily Chronical: Bir Millet Daha Adını Tarihin Geleceğine
İsmini Yazıyor / 615
Şeyh Ubeydullah’ın Geri Çekilmesi / 618
Suskunluk Dönemi, Zulüm ve Kuşatma / 621
Savaşın Kısa Özeti / 631
Kürt Askerlerinin Dağılması / 637
Genel Af İlan Edilmesi / 639
Rusya ve İran’ın Şeyh Ubeydullah’a Karşı İttifakı / 640
Avusturya Subayları Tarafından İran Askerlerinin Eğitilmesi / 640
Kürtlerin Meskûn Oldukları Yerlere Nasturî ve Ermenilerin
Yerleştirilmesi / 641
Kürtlere Yapılan İftira Kampanyası ve Cevap Veriyorum / 642
Sınır Krizi ve İki İslam (!) Devleti Kıskacında Kürdistan / 650
Sınır ve İran’ın Şiileştirme Politikası / 660
Şeyh Ubeydullah’ın Abdulhamid’e Cevabı -İran’ın Zulümleri- / 667
Kürt Ulusal Mücadelesinin Nedenleri: / 667
Şeyh Ubeydullah’ın Savaşa Davet Talebi / 676
Şeyh Ubeydullah’ın Abdulhamid’e Cevabı / 678
I.ve II. Erzurum Antlaşmaları-Şeyh Ubeydullah / 680
Kürdistan’ın İki Parçasında Kürtler ve Hristiyanların
Hukukunu Muhafaza ve Bağımsızlık / 685
Şeyh’in Bağımsızlığa Cesareti / 687
İran’a Uluslararası Devletlerin Desteği / 691
Kürt Ulusal Mücadelesine Karşı İran-Rusya
ve Osmanlı Arasında Azerbaycan Pazarlığı / 695
Yarım Kaya, Kazlı Göl, Sorbehan, Mirivan ve Lahican Sınır Meselesi / 703
Ahmet Ratip Paşa’nın Seyyid Abdulkadir İle Görüşmesi / 706
Seyyid Abdulkadir’in Bağımsızlık Hutbesi / 712
Hutbe / 716
Şeyh Ubeydullah’ın Sınırdan Uzaklaştırılması
ve İttihad-ı İslam / 718
Sınırda İktidar Halkası ve Dörtlü Yapı / 726
Her Durumda Süreklilik / 728
Şeyh’in İstanbul’a Zorla Getirilme Kararı / 732
Uluslararası Güçler Üzerinden İran’ın Osmanlı’ya
Baskı Uygulaması / 738
Şeyh Ubeydullah’ın Yakalanıp İstanbul’a Celbi / 743
Şeyh Ubeydullah’ın İstanbul’a Getirilmesi / 751
Şeyh Ubeydullah’ın Abdulhamid’den Kürdistan’a Gitme Talebi / 756
Şeyh Ubeydullah Efendi’nin Firarı / 761
Muhammed Said Efendi’nin Şeyh Ubeydullah ile ilgili Sorgusu / 766
Şeyh Ubeydullah’ın Osmanlı ve İran İşbirliği İle Yakalanması / 774
Şeyh Ubeydullah’ın Cevabı / 780
İran Komutanı Emir Nizam’ın Şeyh ve Kürtler Aleyhine İlan namesi / 787
Şeyh’in Ölü ya da Diri Yakalanması Talebi / 790
Şeyh Ubeydullah’ın Oğlu Abdulkadir’e Gönderdiği
Mektup -İran ve Osmanlı İttifakı- / 795
Şeyh Ubeydullah’ın Zaman Kazanmak için Musul’da Kalma Talebi / 799
Abdulkadir’in, Babası Şeyh Ubeydullah’ı Nehri’den
Oremar’a Kaçırma Girişimi / 808
Abdulhamid’in Şeyh’e, Kürdistan’ı Terk Etmesi İçin Verdiği Rüşvet / 811
Oremar’a Asker Sevkiyatı / 816
Şeyh Ubeydullah’ın Musul’a Gönderilmesi Kararı / 817
Seyyid Abdulkadir’in Dostikî Aşireti Reisi
Bayezîd Ağa’ya Mektubu / 823
Şeyh Ubeydullah’ın Musul’a Sevki / 826
Gerdî Boğazında Çatışma / 827
Şeyh Ubeydullah’ın İstanbul Firarından,
Musul Sürgününe Kadar Kısa Bir Özet / 832
New York Daily Tribune Gazetesi:
Şeyh Ubeydullah ve Herkî Aşireti / 839
Rusya ve İran’ın Şeyh Ubeydullah’ın Musul’da
İkametine İtirazları -Muhtıra- / 846
Muhtıra / 848
Fesat Tohumu / 849
İran ve Osmanlı Arasında Sevinç ve Kutlama / 850
Şeyh Ubeydulllah’ın Medine’ye Sürgün Edilmesi
ve Mekke’de Vefatı / 852
Şeyh Ubeydullah’ın Eşi’nin Dersaâdet’de Mektubu
-Kürt, Annesini Görmesin- / 859
Toprağından Ustaca Koparılanlar: Sürgün / 860
Sürgüne Gönderilen Aşiret Reislerinin İsimleri / 864
SONUÇ / 875
HARİTALAR / 885
ÖRNEK BELGELER / 929.
[1]