Avrupa Parlamentosu Sol Parti (Die Linke) Milletvekili Martina Michels: #Kürtler#e karşı her gün daha da artan bir şekilde saldırgan bir siyaset yürütülüyor. Dünya ise bu saldırılara çıkarları doğrultusunda sessiz kalıyor.
Avrupa Parlamentosu Sol Parti Milletvekili Özlem Alev Demirel: Kürt halkının talepleri meşru. Bu operasyonlar bir an önce sonlandırılmalı. Almanya ve diğer AB ülkeleri de bu işgal karşısında kör, sağır ve dilsizi oynamaktan vazgeçmeli.
Sol Parti Bremen Eyalet Meclisi Milletvekili Mazlum Koç: Almanya’nın Türkiye’yle olan yakın ilişkilerinden dolayı bu saldırılara sessiz kalması ve Ankara’ya silah satması kabul edilemez. İnsan hakları çıkarlara kurban edilmemeli.
Türk devletinin Kuzey-Doğu Suriye ile #Güney Kürdistan#’a yönelik işgal saldırıları devam ediyor. Saldırılara tepki gösterip, kınayan Sol Parti milletvekilleri ise Batılı ülkelerin sessizliğini bozmak için harekete geçilmesi gerektiğini söyledi.
Avrupa Parlamentosu Sol Parti (Die Linke) Milletvekili Martina Michels, Kürtlere karşı sistematik bir imha siyasetinin yürütüldüğünü belirterek, “Kürtlere karşı her gün daha da artan saldırgan bir siyaset yürütülüyor. Bu siyasetin karşısında sadece şantaj altında bir sessizlik mevcut. Dünya bu saldırılara çıkarları doğrultusunda sessiz kalıyor” dedi. Kuzey-Doğu Suriye’ye yönelik saldırılar karşısındaki sessizliğin yeni olmadığına dikkat çeken Martina Michels, “Kürt sorununda neden barışçıl bir çözümün sağlanamıyor” diye sorarak bunun için Kürtlerin mücadelesine aktif katkı sunmak gerektiğine işaret etti.
Silahlanma yerine barış
Türk devletinin uluslararası hukuku ihlal eden saldırılarına karşı Olaf Scholz liderliğindeki Alman koalisyon hükümetinin de sessiz kaldığına dikkat çeken Michels, “Koalisyon hükümeti, ‘küresel çatışmaları çözmek ve barışı sağlamak için Avrupa ne yapabilir? diye sormak yerine 100 milyar euroluk yeniden silahlanma programı yapıyor ise bu gerçekten yanlış yöne giden bir adım. Her AB üyesi ülke şimdi silahlanmaya mı hız vermeli? Die Linke uluslararası hukuk ihlallerine karşı ve kitlesel imha silahlarının yasaklanmasını sağlamalı” diyerek silahsızlanmanın sesi olunması gerektiğini söyledi.
Kürtlerin talepleri meşru
Türkiye devletinin saldırılarının halkların barış içinde bir arada yaşamasını baltaladığını söyleyen Avrupa Parlamentosu Sol Parti Milletvekili Özlem Alev Demirel ise “Bu operasyonlar bir an önce sonlandırılmalı. Kürt halkının talepleri meşrudur” dedi.
Kürt sorununu kullanıyorlar
Türkiye’deki egemen sınıf ve zümrelerin kendi amaç ve çıkarları için Kürt sorununun çözülmemesini tercih ettiğine dikkat çeken Demirel, “‘Terörle mücadele’ adı altında toplum içinde milliyetçi duygu ve düşünceleri kışkırtmayı, askeri harcamaları meşrulaştırmayı, ülkenin yakıcı ekonomik ve sosyal sorunların üstünü örtmeyi yeğlemektedirler. Şimdiye kadar birçok hükümet Kürt sorununu böyle araçsallaştırdı. Erdoğan iktidarı da aynı hatta ilerliyor” değerlendirmesini yaptı.
Kör, sağır ve dilsizi oynuyorlar
Sadece Almanya’nın değil, Avrupa Birliği’nin tüm ülkelerinin bu işgal karşısında kör, sağır ve dilsizi oynadığını vurgulayan Demirel, “Bu ülkeler kendi emperyal amaçlarına uygunsa insan hakları ve hukuk savunucusu kesiliyor. Ulusların kendi kaderini tayin hakkı evrensel bir haktır. Dünyanın neresinde olursa olsun, bu hakkı savunmayan tutarlı bir demokrat olamaz” diyerek Yeşiller Partili Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un tutumunu da eleştirdi.
Saldırılar seçim yatırımı
Sol Parti Bremen Eyalet Meclisi Milletvekili Mazlum Koç da AKP-MHP hükümetinin her açıdan artık yolun sonuna geldiğini vurgulayarak, “Yine aralıksız bir şekilde Güney Kürdistan ve Rojava’yı işgal etmek için havadan ve karadan savaş başlattılar. Ancak Kürt direnişi karşısında sonuç alamadılar. AKP-MHP hükümeti Türk devletinin jeopolitik konumunu tekrardan pazarlayarak iktidarlarını güvenceye alıp 2023 yılında seçimlere girmek istiyor” dedi.
Dünya minnet borcunu ödemeli
Saldırılara sessiz kalmaya devam eden Batı ile NATO ülkelerine tepki gösteren Koç, “Batı ve NATO devletleri Kürtlere karşı uygulanan bu soykırıma karşı sessiz kalmakta ve açık bir şekilde Türkiye’nin saldırılarını savunmakta. Batılı devletlerin bir an önce buna son vermeleri gerekiyor. DAİŞ’e karşı verdikleri mücadelede ağır bedeller ödeyen Kürtlere karşı minnet borcunu ödemek için Batı harekete geçerek bu saldırılara son vermeli” ifadelerini kullandı.
Almanya artık susmamalı
Almanya’nın da Türkiye’yle olan yakın ilişkilerinden dolayı bu saldırılara karşı sessiz kaldığını ve hatta silah satarak Erdoğan rejimine destek sunduğunu dile getiren Sol Parti Milletvekili Koç, “Almanya’nın bu tutumu kabul edilemez. İnsan hakları ekonomik çıkarlara kurban edilmemeli” dedi.
Kürtler arası birlik şart
Türk devletinin saldırılarının diasporadaki Kürtler ve dostları tarafından etkili bir şekilde teşhir edilmesi gerektiğini ifade eden Koç, “Bu saldırılara karşı çıkmanın en önemli savunma biçimi ise Kürtler arası birliktir” yorumunu yaptı.[1]