پەرتووکخانە پەرتووکخانە
گەڕان

کوردیپێدیا پڕزانیاریترین و فرەزمانترین سەرچاوەی کوردییە!


بژاردەی گەڕان





گەڕانی ورد      کیبۆرد


گەڕان
گەڕانی ورد
پەرتووکخانە
ناونامە بۆ منداڵانی کورد
کڕۆنۆلۆژیای ڕووداوەکان
سەرچاوەکان
شوێنپێیەکان
دڵخوازەکان
چالاکییەکان
چۆن بگەڕێم؟
بڵاوکراوەکانی کوردیپێدیا
ڤیدیۆ
درەختی پۆلەکان
بابەت بەهەڵکەوت
تۆمارکردنی بابەت
تۆماركردنی بابەتی نوێ
ناردنی وێنە
ڕاپرسی
بیروڕاکانتان
پەیوەندی
کوردیپێدیا چ زانیارییەکی پێویستە!
ستانداردەکان
ڕێساکانی بەکارهێنان
کوالیتیی بابەت
ئامرازەکان
دەربارە
ئەرشیڤوانانی کوردیپێدیا
چیمان دەربارە وتراوە!
ناوکێشکردن لە ماڵپەڕەکانتاندا
تۆمارکردن / کوژاندنەوەی ئیمێڵ
ئاماری میوانەکان
ئاماری بابەت
وەرگێڕی فۆنتەکان
گۆڕینی ڕێکەوتەکان
پشکنینی ڕێنووس
زمان و شێوەزمانی ڕووپەلەکان
کیبۆرد
لینکە پێویستەکان
ئێکستێنشنی کوردیپێدیا بۆ گووگڵ کڕۆم
کوکیز
زمانەکان
کوردیی ناوەڕاست
کرمانجی - کوردیی سەروو
Kurmancî - Kurdîy Serû
هەورامی
Zazakî
English
Française
Deutsch
عربي
فارسی
Türkçe
Nederlands
Svenska
Español
Italiano
עברית
Pусский
Norsk
日本人
中国的
Հայերեն
Ελληνική
لەکی
Azərbaycanca
هەژماری من
چوونەژوورەوە
دەبمە هاوکارتان!
وشەی نهێنیت لەبیرکردووە!
گەڕان تۆمارکردنی بابەت ئامرازەکان زمانەکان هەژماری من
گەڕانی ورد
پەرتووکخانە
ناونامە بۆ منداڵانی کورد
کڕۆنۆلۆژیای ڕووداوەکان
سەرچاوەکان
شوێنپێیەکان
دڵخوازەکان
چالاکییەکان
چۆن بگەڕێم؟
بڵاوکراوەکانی کوردیپێدیا
ڤیدیۆ
درەختی پۆلەکان
بابەت بەهەڵکەوت
تۆماركردنی بابەتی نوێ
ناردنی وێنە
ڕاپرسی
بیروڕاکانتان
پەیوەندی
کوردیپێدیا چ زانیارییەکی پێویستە!
ستانداردەکان
ڕێساکانی بەکارهێنان
کوالیتیی بابەت
دەربارە
ئەرشیڤوانانی کوردیپێدیا
چیمان دەربارە وتراوە!
ناوکێشکردن لە ماڵپەڕەکانتاندا
تۆمارکردن / کوژاندنەوەی ئیمێڵ
ئاماری میوانەکان
ئاماری بابەت
وەرگێڕی فۆنتەکان
گۆڕینی ڕێکەوتەکان
پشکنینی ڕێنووس
زمان و شێوەزمانی ڕووپەلەکان
کیبۆرد
لینکە پێویستەکان
ئێکستێنشنی کوردیپێدیا بۆ گووگڵ کڕۆم
کوکیز
کوردیی ناوەڕاست
کرمانجی - کوردیی سەروو
Kurmancî - Kurdîy Serû
هەورامی
Zazakî
English
Française
Deutsch
عربي
فارسی
Türkçe
Nederlands
Svenska
Español
Italiano
עברית
Pусский
Norsk
日本人
中国的
Հայերեն
Ελληνική
لەکی
Azərbaycanca
چوونەژوورەوە
دەبمە هاوکارتان!
وشەی نهێنیت لەبیرکردووە!
        
 kurdipedia.org 2008 - 2024
 دەربارە
 بابەت بەهەڵکەوت
 چالاکییەکانی ڕۆژی
 ڕێساکانی بەکارهێنان
 ئەرشیڤوانانی کوردیپێدیا
 بیروڕاکانتان
 دڵخوازەکان
 کڕۆنۆلۆژیای ڕووداوەکان
 چالاکییەکان - کوردیپێدیا
 یارمەتی
بابەتی نوێ
ژیاننامە
خەلیل غەمگین
02-08-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
ڤیدیۆ
پایتەختی کوردستانی گەورە شاری ئامەد 2021
02-08-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
ژیاننامە
نیان بەرزان
02-08-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
ڤیدیۆ
ئامەد ئەو شارەی مێژوویەکی گرینگی هەیە و گرینگی پێ نادرێت!
02-08-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
ڤیدیۆ
ئامەد سپۆر یانە کوردەکەی باکووری کوردستان بە گۆرانی کوردییەوە درێسی وەرزی نوێی یانەکەی نمایشکرد
02-08-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
وێنە و پێناس
تیمەکانی هۆشیارکردنەوەی خۆپارێزی لە مین لە ساڵی 2000
02-08-2024
سەریاس ئەحمەد
کارە هونەرییەکان
کفن
01-08-2024
شادی ئاکۆیی
پەرتووکخانە
کوردی شەبەک لە پارێزگای موصل
01-08-2024
ڕاپەر عوسمان عوزێری
ڤیدیۆ
هاووڵاتییەکی کورد لە بری بانگ سروودی ئەی ڕەقیب بە گوێی منداڵە تازەبووەکەیدا دەخوێنێت
01-08-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
ڤیدیۆ
گۆرانی ئای لە گوڵێ بە دەنگی محەمەد شێخۆ، ساڵی 1982
01-08-2024
شادی ئاکۆیی
ئامار
بابەت
  528,075
وێنە
  106,908
پەرتووک PDF
  19,847
فایلی پەیوەندیدار
  100,072
ڤیدیۆ
  1,466
زمان
کوردیی ناوەڕاست 
302,004
Kurmancî - Kurdîy Serû 
88,798
هەورامی 
65,795
عربي 
29,049
کرمانجی - کوردیی سەروو 
16,722
فارسی 
8,766
English 
7,228
Türkçe 
3,580
Deutsch 
1,471
Pусский 
1,123
Française 
324
Nederlands 
130
Zazakî 
85
Svenska 
57
Հայերեն 
45
Italiano 
40
Español 
39
لەکی 
37
Azərbaycanca 
21
日本人 
19
Norsk 
14
עברית 
14
Ελληνική 
13
中国的 
12
پۆل
کوردیی ناوەڕاست
وشە و دەستەواژە 
130,242
پەرتووکخانە 
25,242
ژیاننامە 
24,454
کورتەباس 
17,169
ڕێکەوت و ڕووداو (کڕۆنۆلۆژیا) 
14,536
پەند و ئیدیۆم 
12,459
شوێنەکان 
11,577
شەهیدان 
11,562
کۆمەڵکوژی 
10,884
هۆنراوە 
10,201
بەڵگەنامەکان 
8,319
وێنە و پێناس 
7,313
ئامار و ڕاپرسی 
4,624
کلتوور - مەتەڵ 
3,150
ناوی کوردی 
1,919
پارت و ڕێکخراوەکان 
1,449
ڤیدیۆ 
1,367
پۆلێننەکراو 
990
بڵاوکراوەکان (گۆڤار، ڕۆژنامە و ...) 
816
کلتوور - گاڵتەوگەپ 
776
کارە هونەرییەکان 
724
شوێنەوار و کۆنینە 
630
فەرمانگەکان  
269
گیانلەبەرانی کوردستان 
243
هۆز - تیرە - بنەماڵە 
188
نەخشەکان 
182
نەریت 
160
ڕووه‌كی كورده‌واری (گژوگیا و دار) 
101
ژینگەی کوردستان 
94
زانستە سروشتییەکان 
80
خواردنی کوردی 
79
دۆزی ژن 
55
مۆزەخانە 
50
یارییە کوردەوارییەکان 
39
بەرهەمە کوردستانییەکان 
38
کەلوپەلی سەربازیی بەکارهاتوو لە کوردستان 
21
گەشتوگوزار 
2
کۆگای فایلەکان
MP3 
311
PDF 
30,102
MP4 
2,372
IMG 
195,356
گەڕان بەدوای ناوەڕۆکدا
شەهیدان
ئەختەر ڕەشۆل
ژیاننامە
هۆشیار ئەمینی دەوسێنە
ژیاننامە
مەنسوور محەمەد نەژاد
کورتەباس
لە پەراوێزی 101ساڵەی پەیمان...
ژیاننامە
سەلاح گادانی
1879’UN BİTLİS, TATVAN VE AHLAT’INI SEYYAH TOZER ANLATIYOR
زانیارییەکانی کوردیپێدیا لە هەموو کات و شوێنێکەوەیە و بۆ هەموو کات و شوێنێکیشە!
پۆل: کورتەباس | زمانی بابەت: Türkçe
بەشکردن
Facebook0
Twitter0
Telegram0
LinkedIn0
WhatsApp0
Viber0
SMS0
Facebook Messenger0
E-Mail0
Copy Link0
نرخاندنی بابەت
نایاب
زۆر باشە
باش
خراپ نییە
خراپ
بۆ ناو لیستی دڵخوازەکان
ڕای خۆت دەربارەی ئەم بابەتە بنووسە!
گۆڕانکارییەکانی بابەتەکە
Metadata
RSS
گووگڵی وێنەی بابەتی هەڵبژێردراو بکە!
گووگڵی بابەتی هەڵبژێردراو بکە!
کوردیی ناوەڕاست0
Kurmancî - Kurdîy Serû0
English0
عربي0
فارسی0
עברית0
Deutsch0
Español0
Française0
Italiano0
Nederlands0
Svenska0
Ελληνική0
Azərbaycanca0
Fins0
Norsk0
Pусский0
Հայերեն0
中国的0
日本人0

1879’ BİTLİS

1879’ BİTLİS
İngiliz papaz Henry F. Tozer (1829 – 1916), İstanbul’dan başlayarak 1879 yılının yazında Muş – Bitlis – Tatvan – Ahlat üzeri #Van#’a geçmiş ve güzergahı boyunca gördüklerini, izlenim ve yaşadıklarını daha sonra kitaplaştırmıştır. ‘Turkish Armenia and Eastern Asia Minor’ adlı bu çalısmasını 1881 yılında Londra’da yayımlamıştır. İngiltere Oxford’daki Exeter Koleji mezunu olan Tozer, aynı üniversitede öğretim görevlisi olarak da bulunmuş ve tarih, edebiyat ve coğrafya üzerine birçok eser arkasında bırakmıştır. Özellikle Yunanistan ve Osmanlı coğrafyasına dair yaptığı gezileri derleyerek kaleme almıştır.
Tozer’in 27 Ağustos 1879 tarihinde Bitlis’e girişi olduğu gibi aslına sadık kalarak çevirilirken, Tatvan ve Ahlat’a dair anlatımları ise özetlenerek okuyucuların beğenisine sunulmuştur.
Taşlı ve çorak vadiyi at sırtında 3 saat katettikten sonra kendimizi şehrin girişinde bulduk. Bu istikametten gelindiğinde Bitlis sürpriz bir şehir olarak karşınıza çıkıyor. Zira yerleşim yerinin içine girmeyene kadar birkaç ağacın dışında, meskun bir yerin yakında bulunduğunu bilemezsiniz. Şehir, yukarı vadinin tam aşağısında yer alıyor ki bu vadinin bu noktada aniden alçalması sonucu, şu an göreceli olarak yükselmiş olan çayın coşmasına ve çağlayarak şehrin ortasından hızlıca akmasına neden oluyor. Bu su, kuzeybatı yönündeki dağlardan gelen bir başka su ile şehrin ortasında birleşmekte. Vadilerin tam kesiştiği yamaçlarda bulunan evler, birbirleri ardına yamaç boyunca sıralanmış şekilde yükselmeleri ile çok etkileyici bir görünüme sahipler.
Coşarak akan Bitlis Çayı ise derin vadileri aşarak, günlerce süren yolculuğu sonunda daha aşağıdaki bölgelere doğru son sürat yol alıyor. Şehre girer girmez karşımıza çıkan taştan yapılma evlerin devasallığı bizi afallattı ki sahip oldukları o sağlam bahçe duvarlarının üstleri üçgen şeklinde sivrileştirilmiş ve bu duvarlar geniş bahçeleri çevrelemekteler. Göze çarpan diğer bir şey de ağaçların bol miktarda oluşu idi. Bu durum tepemizde yükselen dağların çıplak yamaçları ile tezat oluşturuyor. İki derenin arasında kalan ve şehrin ortasında bulunan kale, üzerinde konumlandığı bir kaya kütlesi üzerinden yükselmekte ki bu kütlenin her tarafı buradaki diğer tüm uçurumlar gibi keskin ve dikey eğimlere sahip. Kapladığı alan geniş olmakla beraber, yerin kıvrımlarına bağlı olarak kare veya dairesel kuleleriyle göze çarpan bir form oluşturmakta. Manzarada olması gereken ve eksik olan tek şey ise renk. Zira dağların sahip olduğu renk ile örtüşen kahverengi kumtaşından inşa edilmiş olan bu yapılarda monotonluk mevcut. Şehir yön ve konum açısından Arap diyarlarına komşu olmasından ötürü, sahip olduğu iklim Ermenistan platosuna oranla daha yumuşak. Barometre daha kuzeyde sıfırın altına düşerken, burada nadiren sıfırın altına düşüyor. Rakım oldukça yüksek ve deniz seviyesinden 4700 feet yükseklikte.
Muş’tan getirdiğimiz selamı kendisine iletmemiz istenen Ermeni beyefendinin, şehre girdiğimiz noktadan uzak olmayan şehrin yüksek yakasında ikamet ettiğini öğrendik. O beyefendinin kaldığı yer, misyon binasından uzakta güneydoğu yönünde tepelerdeki uzak bir mahallede bulunduğundan ve biz de Amerikan misyonunun yakınınlarında kalmak istediğimizden, Ermeni beyde misafir kalmamaya karar verdik.
Dicle’yi (Bitlis Çayı) sol tarafımızda alarak, dik sokaklardan aşağı inerek kalenin altından geçtik. Şehrin serin çarşılarına uğrayarak bir başka dere üzerinden de geçerek yönümüzü misyon binasına çevirdik. Buradaki manzara, hemen hemen şehrin tamamını görmeye mümkün kıldığı için çok güzel ki üzerinde konumlandığı kaya kütlesi ile kaleyi merkeze alan bir manzaraya sahip. Misyon sorumlusu olan Bay Knapp’ı aniden ve habersizce ziyaret etmiş olmamak için, atlarımızı ve yükümüzü sokak köşesinde bırakıp yaya olarak onun evine ilerledik. Kendisinden konaklayabileceğimiz bir yer konusunda bilgi almak istiyorduk. Şansımıza o da tam o esnada, yaz ayları boyunca kamp kurmak üzere şehir dışına çıkıyormuş ve bizleri de günü onunla geçirmemiz için davette bulundu. Bizi görmekten memnun oldu. Çünkü buralara, ve bu uzak diyarın diğer yerlerine, gelen Avrupalı ziyaretçi sayısının iki yılda bir kişi olduğunu öğrendik. Ancak ziyaretimize hazırlıksız yakalanan Bay Knapp, kendi deyimiyle bizlerin bulutlardan düştüğümüzü söyledi. İdaresindeki yatılı misyon okulundaki kızların o anda burada olmadıklarından, konaklamamız için bize bir sınıf odasını teklif etti. Bu yapı eski bir Bey’in, bahçe içerisinde yer alan sarayının en geniş odası ve Bay Knapp’ın kendi evine de yakın. Teklifini memnuniyetle kabul ettik. Demir parmaklıklı pencereler, taş zemin, sağlam duvarlar ve haritalar dışında tamtakır bir hapishaneyi andırıyordu. Temiz, ferah ve serin olması ve gereksiz mobilyaların da olmaması açısından bizim için ideal bir meskendi.
Hizmetkarımızı, bizler için hazırlıklar yapması için arkamızda bırakıp, tekrardan atlarımıza binerek kır gezisinde kendisine eşlik etmek üzere Bay Knapp’la yola koyulduk. Yolumuz Dicle nehrine doğru çaprazlama akan bir ırmağın paralelinde, güneydoğuya doğru uzanan bir vadi boyunca devam ediyordu. Bu noktadaki ırmağı, dik yokuşları ve bir zikzaklı patikayı geçtik. 45 dakika sonra, içerisinde iki küçük kızı ile Bayan Knapp ve onların beraberinde 30 yatılı Ermeni kız öğrencinin ikamet ettiği, iki büyük çadırdan oluşan bir kampa ulaştık.
Kampın konumu mükemmeldi. Bir dağ kolunun 600 feet aşağımızda bulunan şehir ile kampın arasından geçiyor olmasından dolayı da burası harika bir sükunete sahipti. Çevremizde ise devasa Kürdistan dağların yükselmekteydi.
Bu civarda çokça bulunan ceviz ağaçlarından birinin altında yemek yiyerek, öğleden sonrasını burada geçirdik. Bu ağaçların gövdelerinde bulunan budaklar ve düğümler tüccarlar tarafından kaplamacılıkta kullanılmak üzere toplanmaktadır ki bundan ötürü ceviz ağacı yetiştiriciliği karlı bir iştir. Bu ürünler çoğunlukla Fransa’ya ihraç edilimekte ve orada bunlara loupes adı verilmektedir. Buradaki ağaçların yumruları daha önceden kesilip alınmış durumda. Bu ticaretin Amasya’da da yapıldığını duymuştuk. Aslında Küçük Asya ve Ermenistan gibi bu ağacın bulunduğu yerlerde bu iş yapılmaktadır.
Yakınlarda küçük bir köy vardı ki burası da Bitlis’e yakın hemen hemen diğer tüm köyler gibi, Türk – Rus savaşı sırasında Kürdler tarafından yağmalanmıştı. O dönem Hıristiyanların büyük eziyetler yaşadıkları zamanlardı. Zira Müslüman nüfusta cezalandırılma korkusu olmadığı için durum pervasız bir hal almıştı. Bay Knapp dahi o dönem Bitlis’te kalmak zorunda bırakılmıştı. Ancak şu an durum büyük ekseriyetle düzelmiş diyebiliriz. Pek çok açıdan misyonun buradaki mücadelesinin zorluklar ihtiva ettiği görülmektedir. Tek başına olan bir aile için buradaki yalnız hayatın zorluğu aşikardır.
Aşağıdaki dereye akan berrak bir su kaynağı çadırların yanıbaşında bulunuyordu. Bu bölgenin tamamı kaynaklarla doludur. Çoğu da mineral suyudur. Bunlardan biri demir içerirken, bir diğeri ise analiz için Amerika’ya gönderilmiş olup, Vichy suyu ile aynı bileşikleri ihtiva ettiği anlaşılan bir sudur. Bir şişeden içerek tadına baktıklarımın bazıları, hafif bir mürekkep tadına sahiplerdi.
Bay Knapp, kudret helvası (manna) ve onun nasıl toplandığı hakkında bize bilgi verdi. En kolay olarak meşe ağacından elde edildiği halde, sadece kaynağı bu ağaçtan olmamakla birlikte, pek çok çeşit ağaç türlerinin yapraklarından elde edilmektedir. Özellikle kurak yıllar iyi gelmekte bu mannaya ve bu sene iyi bir hasat elde edilmiş. İki farklı yöntemle elde edilir bu manna. Yapraklar ki bunlar üzerinde bulunurlar, bir araya getirilerek suya basılır. Sonrası süzülerek şekersi bir madde çıkarılır. Kırsalda gördüğümüz o yeşilimsi renkteki yığınlar da bu işlem sonucu ortaya çıkmış yığınlardı. Bazen diğer bir yöntem olarak, yaprakların kurutulmaya bırakılması ile beyaz bir katmanın pul pul dökülmesi sağlanır. Mannanın kökeni konusunda insanlar hemfikir değiller.
Genellikle mannanın yapraklardan sızdığı düşünülür ki zaten yaprakların yüzeyine baktığınızda siz de böyle düşünürsünüz. Ancak Bitlis halkı bunu bu şekilde kabul etmediği gibi; bitkinin türünün fark etmeksizin, tüm bitkiler hatta ,nsanın elbiselerinde bile bunun bulunabileceğini belirtirler. Bundan dolayı kaynağının hava olduğuna inanırlar ki bu görüşle Bay Knapp da aynı fikirdedir. Arap diyarlarından gelen rüzgarların taşıdığı aromatik içeriklerin buna neden olduğunu o da düşünüyor. Burada çokça toplanan bir diğer madde ise Tragacanth (kitre) sakızıdır ki Erciyes Dağı çevresinde bulunduğuna dair daha önceden ona değinmiştik.
Akşam yemeğinde bizlere, kendi bahçelerinde yetiştirilmiş patatesten yapılma bir yemeği ikram ettiler. Bu çok makbule geçen bir ikramdı. Çünkü yolculuğumuz boyunca sebzeden yapılma yemek en çok eksikliğini hissettiğimiz bir türdü. Sebze yetiştirmenin –özellikle de fazladan itina gerektiren sebzelerin yetiştirilmesinin- bir ülkedeki medeniyetin en iyi ölçüsü olduğunu genellikle gözlemişimdir. Ekildiği topraklarda bolca yetişmesine rağmen, misyonerler tarafından tanıtıldığı yerlerin dışında, buralarda patates pek bulunmamakta.
Gölgelerin Kürd dağları yamaçlarında yavaş yavaş uzamaya başlamasıyla, artık bizlerin de kibar ev sahiplerimize veda etme zamanı gelmişti. Atlarımızı zikzak patikalardan aşağı doğru vadiye sürdük. Dere kenarında atlarımıza binip, bir su yolunu kendimize kılavuz alarak şehre doğru ilerledik. Batı yönünde ve daha uzaklarda olan dağlar bu iklimin kısa alacakaranlığında hızlıca maviye bürün ve bizler Bitlis’e girmeden önce ay çoktan parlamaya başlamıştı bile.
Toros zincir dağlarının bitimini oluşturan bu bölgenin yüksek dorukları, eskiçağların Niphates’idir. Virgil ve Horace’a göre bu dağlar Roma’nın Asya’daki düşmanlarının şekil almış biçimleridir. Ayrıca bu doruklar, Milton’un Şeytan’ını indirdiği yerdir.
Ertesi gün Bitlis’te kaldık ki çok zahmetli geçirmiş olduğumuz bir önceki haftadan sonra, dinlenmek iyi gelmişti. Çok sayıda kişi ziyaretşmize geldi. Bu ziyaretçiler arasında Harput’taki kolejde yakında profesör olacak bir Ermeni de vardı. Bizim geldiğimiz güzergahı kullanarak, aynı yoldan seyahat etmek üzere bekliyormuş. Daha doğrusu güvenli bir geçiş için yeterli olacak büyük bir kervanın bir araya gelmesini bekliyormuş. Önce Harput’ta sonra da Basle’de okumuş olan bu şahıs, İngilizce ve Almancayı iyi konuşuyordu.
Öğleden sonra, bizlere eşlik etmesi amacıyla Paşa’dan rica ettiğimiz zaptiye ile birlikte kaleyi ziyaret ettik. Kalede herhangi bir kitabe veyahut ilgi çekici bir obje bulamadık. Ancak duvarların dış cephesinde Arapça harflerle yazılı bazı kitabeler bulunmakta. Her ne kadar burada oturanlar kalenin tarihini Büyük İskender’e dayandırsalar da kalenin tarihi bilinmiyor. Ancak bir ihtimal Bitlis Emirlerinin önemli şahsiyetler olduğu Sarazenler zamanına ait olabilir. Bu arada buranın eski bir Ermeni şehri olan Bageş olmasından dolayı çok öncesinden de bu kalenin konumu itibariyle ta o zamanlardan güçlendirilerek yapılmış olma ihtimali gözardı edilemez. Seyyah Abulfida’dan öğrendiğimiz kadarıyla, Orta Çağ boyunca Bitlis şehrinin etrafı duvarlarla çevriliydi; onun ziyaret ettiği zaman diliminde bu duvarların yarısının harabe olduğunu da belirtir . Nispeten yakın zamanlara kadar da burası yarı bağımsız Kürd Beyleri tarafından yönetilmekte idi. Bu beylerin sonuncusu olan Şerif Bey, albay Shiel’in 1836’da Bitlis’i ziyaret ettiği sırada halen hükmediyormuş.
Albay Shiel, anılarında şöyle anlatır: ‘Bizi valinin (Bey’in) evine yerleştirdiler. Şehrin bir kısmını gören bir tepenin üstünde, büyük avlulu, taştan yapılmış ve dikdörtgen şeklinde kocaman bir binaydı bu ev ’
Mr Knapp’ın bize söylediğine göre bu ev bizim yaşadığımız yerin biraz yukarısında bulunuyormuş. Ancak şu an tamamen yıkılmış durumda. Şerif Bey, zalimliği ile tanınan biriymiş ve Türkler tarafından yakalanıp, İstanbul’a götürülmüş ve orada ölünceye kadar hapiste tutulmuş.
Bitlis’te 3000 kadar hane olduğu söyleniyor. Bunlardan 2000’i Kürdlere, 1000’i Ermenilere, 20’si Türklere ve 50’si de Süryanilere (Yakubilere) ait. Ev sahibimiz bunun 30.000 kişiye tekabül ettiğini belirtti. Bu da demek oluyor ki hane başına beklenenden fazla nüfus düşmekle beraber, evlerin bitişiğinde ayrı olarak varolan geniş ekleme yapılar da bu tahmini doğrulamakta.
Buradaki #Kürd kızları#, Çangeli manastırında gördüğüm Ermeni kadınlarının taktıkları hızmanın aynısından hep takıyorlar. Pazarlarda gördüğümüz bu Kürd ırkın genç erkekleri de genelde siyah saçlı ve kara gözlü, düzgün yüz hatları ve kararlı bakışlara sahip yakışıklı idiler. Ayrıca güzel giyimli idiler. Parlak renkli yeleklerinin üzerine, koyun postundan yapılma yünden, kolsuz, önü açık bir tür ceket giyorlar. Dağlık bölge Kürdlerinden ve Muş ovasındakilerden farklı olarak bunlar, inanç açısından Kızılbaş veya Şii değiller. Türkler gibi Sünniler. Şimdiye kadar gördüğümüz şehirlerdeki toplumlar arasında, bunlar en çılgın halk idi ve o yüzden kalenin çizimini yaparken yanımızda bir zaptiyenin bulunmasından dolayı da hiç pişman değildik. Zira insanlar etrafımızı öyle bir sardılar ki zaptiye bizimle olmasaydı çizmek istediğimiz nesneleri görmek dahi mümkün olmayacaktı.
Ramazan ayı Türkiye’de seyahat edecekler için kesinlikle elverişli bir zaman değil. Siz bir şeye erken başlamak istediğinizde, size eşlik edecekler geç gelir ve sayısız şeyin de ihmal edildiğini görürsünüz. Bizler 29 Ağustos sabahı Bitlis’ten ayrılırken işte bunları yaşadık. Yeni kiraladığımız atların nalları çakılmamıştı. Bunun için bir nalbantın gönderilmesi gerekliydi. Ancak geçen gecenin cümbüşünden dolayı herkes yarı uykulu bir haldeydi. Bunlardan ötürü saat 8’den önce başlayamadık. Bitlisliler hakkında edindiğimiz izlenim, yeni zaptiyemiz ve katırcılarımızın davranışları ile tamamen doğrulanmış oldu. Bunların hepsi Kürd’dü ve özellikle zaptiyemiz çok sert bir tipdi. Şüphesiz bu onun hatası değildi. Zira içinde bulunduğu şartlar (doğa) onu böyle çok çirkin bir duruma sokmuştu. Saçı, buralarda alışılmamış keçe haline gelmiş ve havuç rengine bürünüştü. Üzerindeki yırtık pırtık ve yamalı üniforması için de onu suçlayamazdık ki elbisesi, üzerine giyilmiş olmaktan ziyade, sanki üstüne asılmış gibi duruyordu. Büyk olasılıkla, teşkilatının çoğu gibi maaş alamıyor ve yeni üniforma da temin edilemiyordu. Hal böyle olunca da reayadan sürekli haraç alarak kendi idarelerini sağlamak zorunda kalıyorlardı. Ancak yine de huysuzluğundan ve itaatsiz davranışlarından kesinlikle kendisi sorumluydu ki bu tavrı onu itici bir refakatçi yapmıştı.
Yolumuz iki gün önce Bitlis’e yaklaştığımızda geçtiğimiz vadiye çıktı. Fakat bu sefer geçen geçtiğimiz güzergahın karşı tarafında, suyun sol yakası üstünden ilerlediğimiz için, şehre girmeden sadece kenar mahallerdeki evlerin yakınlarından geçtik.
Güney taraftaki dağ yamaçlarını takip ederek Dicle’nin doğduğu su havzasını vardık. Yukarıdan buraya baktığımızda arazinin oluşumu ile ilgili daha önceki izlenimlerimiz doğrulanmış oldu.
Buranın doğusuna doğru, ki daha yüksek bir rakıma sahip, her iki tarafı yüksek dağlarla çevrili düz bir ova uzanmakta. Kuzeye doğru olanlar yemyeşil karameşe ağaçlarıyla doluydu ve onların arkasında Nemrud Dağı’nın yüksek zirveleri görünmekteydi. Buradaki mısır tarlaları, şaşırtıcı bir şekilde yamaçların yüksek noktalarına kadardı ve bu da gerektiğinde, ne kadar çok bir arazinin ekilebileceği gösteriyordu.
Van Gölü’nü ucundan da olsa görmek için çok hevesliydik, fakat henüz onu görmemize biraz daha zaman vardı anlaşılan. Gölün kuzey kıyısına hakim olan Süphan Dağı’nın zirvesini, epeyi bir zamandır görebiliyorduk ve aynı anda da sağ uzağımızdaki belli bir mesafede bulunan başka sıra dağları gözlemlerken, aniden önümüzde yol yokuş aşağı olmaya başladı ve ışıldayan büyük bir genişlik belirdi. Sayısız koylar, birbirini takip eden burunlar ve yamaçların ince şekillenmiş ana hatlarıyla güzel bir manzara önümüzde duruyordu. Ancak, manzara yine de bu iç denizin büyüklüğü hakkında bir fikir vermiyordu. Görünen kısım Göl’ün sadece batıdaki dar bir koluydu. Ötesinde daha geniş bir kısımın ve gölgeli dağların bulunduğunu şüphesini uyandırıyordu.

Tatvan
İlerimizde hemen aşağımızdaki en iç koyun kıyısında Tatvan köyü bulunuyordu ve onun yanında da iki tepeye dağılmış kayalık bir saha yer alıyordu. Bu köye Bitlis’ten yokuş aşağı inerek 5 saatlik bir yolculuk sonrası varmıştık.
Uzun yıllardır aklımda olan ve bir şekilde yolculuğumuzun da nihayi hedefi durumunda olan bu ünlü göle ulaşmış olmakla doğal bir heyecan duyduk. Manzarasının görkeminden bağımsız olarak, çok dikkate değer bir doğa olayıdır bu göl. Çünkü çevrelediği zeminin çoğunun volkanik doğası nedeniyle suyu sodalıdır ve çok sayıda akarsuyun katkılarını almasına rağmen, suyu tuzludur. Görünür bir çıkışı da yoktur bu gölün. Uzunluğu 90 mil, en geniş olduğu yer 30 mildir ki Cenevre Gölü’nden iki kat da bir büyüklüğe sahiptir. Ayrıca deniz seviyesinden de 5 000 feet yüksekliktedir.
Civardaki ilgi çekici nesnelere de değinmek lazım. Erciyes ile Ağrı Dağları arasında en yüksek zirveye sahip olan ve heybetli duruşuyla sönmüş bir yanardağ olan Süphan Dağı var. Bununla birlikte eski zamanlardan kalma kalıntıları ile kuzey yönünde bulunan antik kent Ahlat ve tabii ki olağanüstü oluşumuyla, kayalara oyulmuş mahzenleriyle, eşsiz çiviyazısı kabartmalarına sahip, abartısız dünyanın harikalarından biri olan Van Kalesi.
Tatvan köyü, yakınındaki bir pınarın sularıyla sulanan bahçeler ve meyve ağaçlarının ortasında yer alan dağınık birkaç evden ibaret. Ana hedefimiz Van’a ulaşmadan önce Süphan Dağı’na tırmanmak ve Ahlat’ı görmek olduğundan, şu anki konumumuz itibariyle güzergahımız gölün kuzey kıyıları üzerinden olacak.
Nemrut Dağı’nı sol yanımıza alarak, yolumuza koyulduk. Gün batımına doğru, kıyısında Ahlat’ın yer aldığı gölün kuzeybatı körfezini görme imkanına kavuştuk. Hemen arkasında yüce heybetiyle Süphan da beliriyordu. Havanın kararmasıyla, göle bakan bir tepenin üzerinde yer alan Karmunş adlı bir yere ayın ışığında ulaştık. Sorumuz üzerine buranın Ahlat’tan bir saatten daha az bir mesafede olduğu ortaya çıktı.
Ertesi gün Ahlat’a doğru yola çıktık. Ceviz, erik ve kayısı ağaçlarıyla dolu bir bahçenin içinde bulunan Müdür’ün resmi evine ulaştık. Müdür bey yerinde olmadığından onun yerine bir Binbaşı bakıyordu.
Ahlat şehri üç kısımdan oluşmakta. Bahçeler – Harabe şehir – Ahlat Kalesi. Her yerde türbeler ve eski kalıntılar mevcut. Yedi adet türbe de saydık. Her tarafta da çok sayıda kaya yerleşimi vardı; bunlardan birinin doğu yamacında Kara Kilise, diğerinin karşısında ise Taht-i Soliman ya da “Solomon’un (Süleyman) tahtı” adı vardı. Buradan Afganistan’ın kalbine kadar aralıklarla bulunabilen bir tanımlama. Böylece, ünleri Batı Asya’da en büyük etkiyi yapan iki büyük tarihi karakterin de bu uzak bölgedeki sınırlı bir alanda anıldığı görülüyor. Hikmetin vücut bulmuş hali Solomon (Süleyman) Ahlat’ta, büyük fatih (Büyük) İskender ise Bitlis’te temsil ediliyor. Kaya odaları çoğu açıdan Kapadokya’dakilere benziyor ve burada da hem yerleşimlerin duvarlarında hem de komşu kayalıkların yüzünde oyulmuş nişler var. Ancak bunlar çok daha kaba ve odalar tek bir odadan diğerine açılmıyor.
Ahlat’ın tarihi, eski günlerdeki büyük önemini göstermekte ve aynı zamanda da tüm bu toprakların maruz kaldığı iniş çıkışları dikkate değer bir şekilde yansıtmaktadır. Ahlat’ın kökeni bilinmemekle birlikte, erken dönemlerde önemli bir Ermeni şehri olarak var olduğunu görüyoruz. 9. yüzyılda Sarazenler (Müslüman kuvvetler) tarafından fethedilmiş. Ancak 10. yüzyılın ilk yarısında Bizans İmparatorluğu tarihçisi C. Porphyrogenitus’un aktardığına göre, burasını ve komşu kasabalarını elinde tutan emirler, Bizans imparatorluğuna haraç ödüyorlardı. O zamandan beri buralar Bizans için kaybolmuş görüldüğünden, bu şehirleri geri kazanmanın imparatorun görevi olduğunu belirtmiştir.
993 tarihinden sonra Ahlat bağımsız Kürd beylerinin eline geçer. Daha sonra Alparslan’ın işgali ile bir dönem Türk güçlerinin hakimiyeti altında olduğunu görüyoruz. Tam da bu dönemde Orta Çağ’ın çok karakteristik bir özelliği olan Batı ve Doğu’nun tuhaf tezatlıklarından biri kendini gösteriyor. Zira Bizans İmparatoru IV. Romanus’un, hemen Malazgirt savaşı öncesi gerçekleştirdiği ve ölümcül hata olacak olan Ahlat’ı kuşatmak için kuvvetlerini ayırmasıydı.
Ancak zamanla Kürd hakimiyeti o kadar baskıcı bir hal almış ki, ahali daha fazla dayanamayıp Türk bir maceraperesti kendilerine yardım etmesi ve prensleri olması için davet etmişler. Bu kişi Kürd beylerini oradan çıkararak bir Selçuklu hanedanlığı (1099) kurmuş ve Şah Ermen ‘Ermenistan Kralı’ unvanını almış. Ahlat 1207’de Selahaddin Eyyubi sülalesinden olan bir Kürd prensi tarafından tekrar ele geçirildi ve bu hakimiyet Ahlat’ın Cengiz Han’ın Moğol çeteleri tarafından 1245 yılında ele geçirilinceye kadar sürdü. Şehrin hakimiyeti Harzemşahlar, Moğollar ve Kürdler arasında sürekli el değiştirdi.[1]
ئەم بابەتە بەزمانی (Türkçe) نووسراوە، کلیک لە ئایکۆنی بکە بۆ کردنەوەی بابەتەکە بەو زمانەی کە پێی نووسراوە!
Bu makale (Türkçe) dilinde yazılmıştır, makaleleri orijinal dilinde açmak için sembolüne tıklayın!
ئەم بابەتە 1,337 جار بینراوە
هاشتاگ
سەرچاوەکان
[1] ماڵپەڕ | کوردیی ناوەڕاست | bitlisname.com
فایلی پەیوەندیدار: 4
بابەتە پەیوەستکراوەکان: 5
زمانی بابەت: Türkçe
پۆلێنی ناوەڕۆک: کلتوور / فۆلکلۆر
پۆلێنی ناوەڕۆک: جوگرافیا
پۆلێنی ناوەڕۆک: دۆزی کورد
جۆری دۆکومێنت: زمانی یەکەم
جۆری وەشان: دیجیتاڵ
زمان - شێوەزار: تورکی
شار و شارۆچکەکان: بەدلیس
وڵات - هەرێم: باکووری کوردستان
تایبەتمەندییە تەکنیکییەکان
کوالیتیی بابەت: 99%
99%
ئەم بابەتە لەلایەن: ( سارا ک )ەوە لە: 10-09-2022 تۆمارکراوە
ئەم بابەتە لەلایەن: ( هەژار کامەلا )ەوە لە: 11-09-2022 پێداچوونەوەی بۆکراوە و ئازادکراوە
ئەم بابەتە بۆ دواجار لەلایەن: ( هەژار کامەلا )ەوە لە: 10-09-2022 باشترکراوە
ناونیشانی بابەت
ئەم بابەتە بەپێی ستانداردەکانی کوردیپێدیا هێشتا ناتەواوە و پێویستیی بە داڕشتنەوەی بابەتی و زمانەوانیی زۆرتر هەیە!
ئەم بابەتە 1,337 جار بینراوە
فایلی پەیوەستکراو - ڤێرشن
جۆر ڤێرشن ناوی تۆمارکار
فایلی وێنە 1.0.170 KB 10-09-2022 سارا کس.ک.
کوردیپێدیا پڕزانیاریترین و فرەزمانترین سەرچاوەی کوردییە!
ژیاننامە
فەرید ڕۆبینا
کورتەباس
لە پەراوێزی 101ساڵەی پەیماننامەی لۆزاندا
کورتەباس
عەزیز نەسین و مەسەلەی کورد
پەرتووکخانە
سایکس-پیکۆنامە - وەشانی 1
ژیاننامە
سەلاح گادانی
پەرتووکخانە
لۆزاننامە - وەشانی 2
وێنە و پێناس
تیمەکانی هۆشیارکردنەوەی خۆپارێزی لە مین لە ساڵی 2000
ژیاننامە
سایە ئیبراهیم خەلیل
وێنە و پێناس
کۆمەڵێک گەنجی شارەدێی دارەتوو، بەردەڕەش ساڵی 1998
ژیاننامە
مەنسوور محەمەد نەژاد
پەرتووکخانە
نزیکترین دووری
ژیاننامە
ڕەوا جەلیزادە
وێنە و پێناس
بەهرۆز گەڵاڵی و منداڵەکانی 21-09-1998 لە سلێمانی
شوێنەوار و کۆنینە
قەڵای سەردار
کورتەباس
پاسۆک و فيلمی کارتۆنی منداڵان
پەرتووکخانە
ساڤرولا
شوێنەوار و کۆنینە
سیاهگل.. پەرستگەی سەردەمی ساسانییەکان
شوێنەوار و کۆنینە
قەڵای زەرزوان
پەرتووکخانە
کوردی شەبەک لە پارێزگای موصل
پەرتووکخانە
سیاسەت و پلانی زمان بۆ هەرێمی کوردستان
ژیاننامە
شانیا شەهاب
پەرتووکخانە
ئەلێکسەندەر ئەرۆنسۆن (کاک ئەسکەندەر) لە کەمپی نازییەکانەوە بۆ بەرپەتی سێدارەی بەعسییەکان
وێنە و پێناس
سەروەت سەوز و ئیسماعیل خەیات لە ئەشکەوتی هەزارمێرد ساڵی 1980
ژیاننامە
نیان بەرزان
شوێنەوار و کۆنینە
قەڵای نارین
ژیاننامە
شیلان شەماڵ مستەفا
ژیاننامە
نیازی حەمە عەزیز
وێنە و پێناس
چەند کەسایەتییەکی دیاری شاری سلێمانی و هەڵەبجە لە ماڵی حامید بەگی جاف، لە ساڵی 1950
ژیاننامە
سەیوان سەحیحی
کورتەباس
سلێمانی لەئەفسانەی نیشتمانپەروەرێکدا
پەرتووکخانە
ژینانامە - وەشانی 1
پەرتووکخانە
کۆڵبەرنامە - وەشانی 1
شوێنەوار و کۆنینە
کاروانسەرای قەسری شیرین
پەرتووکخانە
وشەی بێگانە لەفەرهەنگی زمانی کوردی دا؛ کاریگەریی زمانی فارسی وەک نموونە
کورتەباس
زانستی زمان چی یە؟

ڕۆژەڤ
شەهیدان
ئەختەر ڕەشۆل
25-07-2019
زریان سەرچناری
ئەختەر ڕەشۆل
ژیاننامە
هۆشیار ئەمینی دەوسێنە
22-09-2023
شادی ئاکۆیی
هۆشیار ئەمینی دەوسێنە
ژیاننامە
مەنسوور محەمەد نەژاد
28-07-2024
شادی ئاکۆیی
مەنسوور محەمەد نەژاد
کورتەباس
لە پەراوێزی 101ساڵەی پەیماننامەی لۆزاندا
29-07-2024
زریان سەرچناری
لە پەراوێزی 101ساڵەی پەیماننامەی لۆزاندا
ژیاننامە
سەلاح گادانی
30-07-2024
زریان سەرچناری
سەلاح گادانی
 چالاکییەکانی ڕۆژی
بابەتی نوێ
ژیاننامە
خەلیل غەمگین
02-08-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
ڤیدیۆ
پایتەختی کوردستانی گەورە شاری ئامەد 2021
02-08-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
ژیاننامە
نیان بەرزان
02-08-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
ڤیدیۆ
ئامەد ئەو شارەی مێژوویەکی گرینگی هەیە و گرینگی پێ نادرێت!
02-08-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
ڤیدیۆ
ئامەد سپۆر یانە کوردەکەی باکووری کوردستان بە گۆرانی کوردییەوە درێسی وەرزی نوێی یانەکەی نمایشکرد
02-08-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
وێنە و پێناس
تیمەکانی هۆشیارکردنەوەی خۆپارێزی لە مین لە ساڵی 2000
02-08-2024
سەریاس ئەحمەد
کارە هونەرییەکان
کفن
01-08-2024
شادی ئاکۆیی
پەرتووکخانە
کوردی شەبەک لە پارێزگای موصل
01-08-2024
ڕاپەر عوسمان عوزێری
ڤیدیۆ
هاووڵاتییەکی کورد لە بری بانگ سروودی ئەی ڕەقیب بە گوێی منداڵە تازەبووەکەیدا دەخوێنێت
01-08-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
ڤیدیۆ
گۆرانی ئای لە گوڵێ بە دەنگی محەمەد شێخۆ، ساڵی 1982
01-08-2024
شادی ئاکۆیی
ئامار
بابەت
  528,075
وێنە
  106,908
پەرتووک PDF
  19,847
فایلی پەیوەندیدار
  100,072
ڤیدیۆ
  1,466
زمان
کوردیی ناوەڕاست 
302,004
Kurmancî - Kurdîy Serû 
88,798
هەورامی 
65,795
عربي 
29,049
کرمانجی - کوردیی سەروو 
16,722
فارسی 
8,766
English 
7,228
Türkçe 
3,580
Deutsch 
1,471
Pусский 
1,123
Française 
324
Nederlands 
130
Zazakî 
85
Svenska 
57
Հայերեն 
45
Italiano 
40
Español 
39
لەکی 
37
Azərbaycanca 
21
日本人 
19
Norsk 
14
עברית 
14
Ελληνική 
13
中国的 
12
پۆل
کوردیی ناوەڕاست
وشە و دەستەواژە 
130,242
پەرتووکخانە 
25,242
ژیاننامە 
24,454
کورتەباس 
17,169
ڕێکەوت و ڕووداو (کڕۆنۆلۆژیا) 
14,536
پەند و ئیدیۆم 
12,459
شوێنەکان 
11,577
شەهیدان 
11,562
کۆمەڵکوژی 
10,884
هۆنراوە 
10,201
بەڵگەنامەکان 
8,319
وێنە و پێناس 
7,313
ئامار و ڕاپرسی 
4,624
کلتوور - مەتەڵ 
3,150
ناوی کوردی 
1,919
پارت و ڕێکخراوەکان 
1,449
ڤیدیۆ 
1,367
پۆلێننەکراو 
990
بڵاوکراوەکان (گۆڤار، ڕۆژنامە و ...) 
816
کلتوور - گاڵتەوگەپ 
776
کارە هونەرییەکان 
724
شوێنەوار و کۆنینە 
630
فەرمانگەکان  
269
گیانلەبەرانی کوردستان 
243
هۆز - تیرە - بنەماڵە 
188
نەخشەکان 
182
نەریت 
160
ڕووه‌كی كورده‌واری (گژوگیا و دار) 
101
ژینگەی کوردستان 
94
زانستە سروشتییەکان 
80
خواردنی کوردی 
79
دۆزی ژن 
55
مۆزەخانە 
50
یارییە کوردەوارییەکان 
39
بەرهەمە کوردستانییەکان 
38
کەلوپەلی سەربازیی بەکارهاتوو لە کوردستان 
21
گەشتوگوزار 
2
کۆگای فایلەکان
MP3 
311
PDF 
30,102
MP4 
2,372
IMG 
195,356
گەڕان بەدوای ناوەڕۆکدا
کوردیپێدیا پڕزانیاریترین و فرەزمانترین سەرچاوەی کوردییە!
ژیاننامە
فەرید ڕۆبینا
کورتەباس
لە پەراوێزی 101ساڵەی پەیماننامەی لۆزاندا
کورتەباس
عەزیز نەسین و مەسەلەی کورد
پەرتووکخانە
سایکس-پیکۆنامە - وەشانی 1
ژیاننامە
سەلاح گادانی
پەرتووکخانە
لۆزاننامە - وەشانی 2
وێنە و پێناس
تیمەکانی هۆشیارکردنەوەی خۆپارێزی لە مین لە ساڵی 2000
ژیاننامە
سایە ئیبراهیم خەلیل
وێنە و پێناس
کۆمەڵێک گەنجی شارەدێی دارەتوو، بەردەڕەش ساڵی 1998
ژیاننامە
مەنسوور محەمەد نەژاد
پەرتووکخانە
نزیکترین دووری
ژیاننامە
ڕەوا جەلیزادە
وێنە و پێناس
بەهرۆز گەڵاڵی و منداڵەکانی 21-09-1998 لە سلێمانی
شوێنەوار و کۆنینە
قەڵای سەردار
کورتەباس
پاسۆک و فيلمی کارتۆنی منداڵان
پەرتووکخانە
ساڤرولا
شوێنەوار و کۆنینە
سیاهگل.. پەرستگەی سەردەمی ساسانییەکان
شوێنەوار و کۆنینە
قەڵای زەرزوان
پەرتووکخانە
کوردی شەبەک لە پارێزگای موصل
پەرتووکخانە
سیاسەت و پلانی زمان بۆ هەرێمی کوردستان
ژیاننامە
شانیا شەهاب
پەرتووکخانە
ئەلێکسەندەر ئەرۆنسۆن (کاک ئەسکەندەر) لە کەمپی نازییەکانەوە بۆ بەرپەتی سێدارەی بەعسییەکان
وێنە و پێناس
سەروەت سەوز و ئیسماعیل خەیات لە ئەشکەوتی هەزارمێرد ساڵی 1980
ژیاننامە
نیان بەرزان
شوێنەوار و کۆنینە
قەڵای نارین
ژیاننامە
شیلان شەماڵ مستەفا
ژیاننامە
نیازی حەمە عەزیز
وێنە و پێناس
چەند کەسایەتییەکی دیاری شاری سلێمانی و هەڵەبجە لە ماڵی حامید بەگی جاف، لە ساڵی 1950
ژیاننامە
سەیوان سەحیحی
کورتەباس
سلێمانی لەئەفسانەی نیشتمانپەروەرێکدا
پەرتووکخانە
ژینانامە - وەشانی 1
پەرتووکخانە
کۆڵبەرنامە - وەشانی 1
شوێنەوار و کۆنینە
کاروانسەرای قەسری شیرین
پەرتووکخانە
وشەی بێگانە لەفەرهەنگی زمانی کوردی دا؛ کاریگەریی زمانی فارسی وەک نموونە
کورتەباس
زانستی زمان چی یە؟
فۆڵدەرەکان
کۆمەڵکوژی - ڕەگەزی کەس - نێر کۆمەڵکوژی - نەتەوە - کورد شوێنەکان - وڵات - هەرێم - باکووری کوردستان شوێنەکان - وڵات - هەرێم - ڕۆژهەڵاتی کوردستان وشە و دەستەواژە - وڵات - هەرێم - ڕۆژهەڵاتی کوردستان هۆنراوە - وڵات - هەرێم - ڕۆژهەڵاتی کوردستان پەرتووکخانە - وڵات - هەرێم - باشووری کوردستان هۆنراوە - وڵات - هەرێم - باشووری کوردستان کۆمەڵکوژی - جۆری کەس - ئەنفالکراو کۆمەڵکوژی - جۆری کەس - قوربانیی ئەنفال

Kurdipedia.org (2008 - 2024) version: 15.75
| پەیوەندی | CSS3 | HTML5

| کاتی ئافراندنی لاپەڕە: 1.094 چرکە!