VENEDİK VE SAFEVÎ KAYNAKLARINA GÖRE ÇALDIRAN SAVAŞI
Osmanlıların Avrupa'ya doğru ilerlemesi, Venediklilerde Şark’ta müttefik arayışına sevk etmiştir. Venediklilerde Osmanlılara karşı Safevîlerle ittifak hayali, Uzun Hasan döneminden (1452-1478) itibaren şekillenmiştir. Bu durum Safevî Hanedanlığı’nın kuruluşunda da devam etmiştir. Esas itibariyle Venediklilerin deniz ticaretiyle uğraşmaları, Karadeniz ve Akdeniz’deki kaynaklarının Osmanlıların eline geçmesi, Venediklileri, kendilerine şarkta güvenebilecekleri bir müttefik aramaya iten nedenlerden biri olarak ortaya çıkmıştır. Bundan dolayı Venedikliler, Safevî ile Osmanlı Devleti arasında çoğunlukla mezhebî ve siyasî ihtilaflar üzerinden meydana gelen hadiseleri dikkatle takip etmişlerdi. Konsolosların yazdıkları raporlar, seyahatnameler, hatıratlar ve yazılmış başka eserler bize Safevî Dönemi’ne ait tarih sayfalarında o dönemin karanlık noktalarını aydınlatacak nitelikte olan önemli bilgiler vermektedir. Çaldıran Savaşı, Safevîler ve Osmanlılar arasındaki ilk büyük
savaştır. Çaldıran Savaşı’nda Safevîlerin askerî açıdan mağlup olması ve aynı zmanda Şah İsmailin, yenilemez olduğu düşüncesini zihinlerden silinmesinin neden olurken ona atfedilen ilahî gücün de olmadığı anlaşılmıştır. Osmanlılar ve Safevîler, bu savaşı kendi kaynaklarına ve bakış açılarına göre taraflı olarak yazmışlardır. Bu araştırmamızda, Çaldıran Savaşı Venedik kaynaklarına dayanarak tarafsız bir şekilde açıklanmıştır. İran kaynakları çoğunlukla Safevî ordusunu daha detaylı anlatıp Osmanlı ordusu hakkında detaylı bilgi vermezken, Venedik kaynakları iki ordunun savaş pozisyonu ve ordu düzeni hakkında bilgiler vermiştir. Venediklilerin İran ile irtibatı İlhanlılar Dönemi (1256-1353) kadar uzandığından dolayı Venediklilerin geçmişten o güne dek İran’la olan ilişkisini merkeze almak gerekmektedir.
Dönemin Venedikli gezginleri, diplomatik ve ticari gelişmelerin her ikisiyle birden ilgilenmişlerdir. Esas görevleri Osmanlılar’a karşı Akkoyunlu-Venedik ilişkilerini güçlendirmek olan Venedikli tacir-elçiler, Venedik’i, Doğu Anadolu ve İran'ın iktisadî durumu konusunda da bilgilendirmişlerdir. 2 Bu seyyahlardan olan ‘Polo Ailesi’, şarka gelen ilk seyyâhlardır. Niccolo Polo ve kardeşi Mafio,
Marco Polo henüz çocuk yaştayken babası Niccolo ve amcası Mafio Karadeniz ve Akdeniz’de ticaret yaparlarken ticaretlerini de Asya’ya seyahat ederek genişlettiler. Polo Ailesi’nden sonra İlhanlı Sultanı Argun’un (1284-1291) sarayına gelen Buscarello De Ghizolfiv de tacir ve Cenovalı bir diplomattı. 1289’da Argun, onu elçi olarak Papa IV. Nikolay’a, Fransız ve İngiliz sarayına göndermiş, aynı yıl Fransız Kralı IV. Filip ile görüşüp Argun’un Kral’a yazdığı mektubu takdim etmiştir. Mektubta; İlhanlıların isteğinin Hristiyanlarla birlikte Mısır’a ordu göndermek olduğu bilgisi verilmektedir. 1290 yılı ocak ayında Sultan Argun da aynı içerikli mektubu İngiltere Kralı I. Edward’a göndermiştir. Buscarello 1292’de Tebriz’e geri döndükten sonra 1301’de Papa’dan bir mektup taşıdığı için Gazan Han tarafından yeni bir görev verilmiştir. Han ve Nasturilerin patriği III. Yahbullah’ın mektubunu, 12 Mart 1303'te I. Edward’a getiren Buscarello, daha sonra kaynaklarda yer almamasına rağmen onun 1317 yılından önce öldüğü düşünülmektedir. Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan döneminde İran ve Venedik arasındaki ilişkiler yeni bir ivme kazanmıştır. Uzun Hasan ve Fatih Sultan Mehmet arasında meydana gelen Otlukbeli Savaşı’ndan önce Venedik ve Akkoyunlular arasında da ikili görüşmeler olmuştıur. 1464 ve 1465'te Akkoyunlu elçiler, Venedik'egitmişlerdir. Elçi Kasım Hasan, Uzun Hasan'ın Osmanlılarla savaşma konusundaki istekliliğini dile getirmiştir. Bu gelişmelerden hareketle Sultan Mehmet ve Uzun Hasan arasındaki Otlukbeli Savaşı ortaya çıktığında, Uzun Hasan Venediklilerden askeri yardım talep etmiştir. Venedik, yardımları yola çıkarmasına rağmen Uzun Hasan’a gelen top ve tüfekler, Osmanlıların limanı ele geçirdiği için limana yaklaşamamıştır. Gelen
yardımlar, Venedik’e geri gönderilmişti. Bu askeri yardımlarla gelen seyyah Barbaro ise askerî malzemeleri indiremediğinden Tebriz’e eli boş gitmişti.5 Hatta Venedikliler, Uzun Hasan ile Fatih Sultan Mehmet arasında gerçekleşen Otlukbeli Savaşı’na gönderdikleri silahlar ulaşmamış olsa da Uzun Hasan’ı desteklemişlerdi (11 Ağustos 1473). [1]
=KTML_Link_External_Begin=https://www.kurdipedia.org/docviewer.aspx?id=480690&document=0001.PDF=KTML_Link_External_Between=https://www.kurdipedia.org/admin_editor.aspx?expand=0&lng=13&id=20230408185801480690=KTML_Link_External_End=