İKTİDARLARIN TOPLUMALARA KARŞI GİZLİ SİLAHI: UYUŞTURCU-1
Uyuşturucunun tarihi ve kullanımı
EHMED SEMÎR- CÎHAN BÎLGÎN
#04-06-2023#
İşgalci ve iktidar sistemlerin toplumlara ve özgürlük hareketlerine karşı kullandığı en tehlikeli silahların başında uyuşturucu maddeleri geliyor. Bu maddeler nasıl ortaya çıktı, nasıl kullanılıyor, bugün toplumlara ve insanlara karşı nasıl özel savaşın temel aracına dönüştü?
Uyuşturucu madde bağımlılığı dünya halklarının gündemindeki en önemli konulardan biridir. On milyonlarca insanın kullandığı uyuşturucu her geçen gün artıyor. Uluslararası alanda ve devletlerin sınırları içinde bunu yasaklayan kanunlar olsa da ortaya çıkan görüntüler ve uygulamalar bizzat devlet yetkililerinin bu işe dahil olduğunu gösteriyor. Bu maddeler ticaret kaynağından, siyasi ve askeri malzemeye, insanların teslim alınması kaynağına dönüşmüş durumda.
6 bölümden oluşan bu dosyamızda, uyuşturucu maddenin tarihçesine, kullanım yöntemlerine, siyaset, savaş ve toplumla olan ilişkisine odaklanacağız. Ayrıca devletin, iktidarın ve işgalcilerin Ortadoğu halkları başta olmak üzere yürüttüğü politikalara da dikkat çekeceğiz.
Uyuşturucu maddelerin birçok türü var ve kullanımı birçok sorunu beraberinde getiriyor. Bu maddeler zehir gibi insan vücudunun tamamına yayılarak insanın bilincini kaybetmesine ve farkında olmadan düşmanca davranışlar sergilemesine neden oluyor.
Aynı zamanda kişinin psikolojisini etkiliyor ve bundan kolayca kurtulmak oldukça zordur. Saydığımız tüm durumlar psikolojik, fiziksel ve ruhsal sorunları artırarak hastalıklara ve ölümün kapısını aralıyor.
UYUŞTURUCU MADDELERİN TARİHÇESİ
Yapılan araştırmalara göre uyuşturucu maddelerinin yapımına ilk olarak kenevir, haşhaş ve afyon gibi bitkilerle başlandı. Kenevir, modern taş devrinin başlangıcında (M.Ö. 3000-10000) insanlar tarafından yetiştirilen bir bitki türüdür. İktidar sistemleri çıkmadan önce kabile devletleri ve halklar, bu bitkiyi dini ayinlerinde ve hastalıklarda ilaç olarak kullanıyordu. Ayrıca yemeklerin ve elbiselerin yapımında kullanıldı.
Afyon (Opium-xixxax), M.Ö. 4000’de Sümerler devletinde keşfedildi ve yetiştirildi. Araştırmalara göre Sümerliler bu bitkiyi yetiştirerek, suyunu kullandılar. Bu bitkiye mutluluk ve sevinç anlamına gelen “cel” adını verdi. O dönemlerde afyon ilaç yapımında kullanılıyordu. Aynı zamanda bu dönemde alkol yapımı da başlıyor.
Uyuşturucu maddeler üzerinde yapılan araştırmalara göre, uyuşturucular dini törenlerde rahatlama, konsantrasyon ve yaratıcılık için kullanılıyordu.
KULLANILDIĞI YER VE YÖNTEMLERİ
Tapınakların duvarlarına oyulmuş resimlerde uyuşturucu madde kullanımının izlerine rastlandı. Ayrıca yapılan arkeolojik kazılarda birçok işaret ortaya çıktı. Tablo ve belgelere göre afyon ve esrar Mezopotamya, Mısır, Çin, Avrupa, Hindistan ve Amerika’da dini ayinlerin yanı sıra acıları hafifletmek ve hastaların tedavisinde kullanıldı. Yine insanlar giysi, kağıt ve yiyecek yapımında kullandı. Bu aynı zamanda edebiyata, şiire ve felsefeye konu oldu.
Afyon Yunan yarımadasında binlerce yıl tedavi için temel unsur olarak kullanıldı. Toplumların kültürüne dahi yerleşen maddelere örnek verecek olursak “Haşhaş” yaprakları bazen hediye olarak verilirken, bazen de iş gücünü arttırmak için balla karıştırılarak askerlere ve kölelere verilirdi.
İKTİDARLARIN ELİNDE NASILBİR ARACA DÖNÜŞTÜ?
Devlet ve iktidar dönemi başlayınca uyuşturucu maddelerde iktidarın elinde bir silaha dönüştü. Asurlular “zevk otu” adını verdikleri afyon ekimini Mezopotamya’da yaygınlaştırdılar. Bu yöntemle insanları etkisizleştirerek hakimiyetlerini genişlettiler.
Mısır’da, M.Ö. 1500’lü yıllarda afyon artmış ve anestezi maddesi olarak kullanılmış. Mısır mitolojisine göre bu bitki tanrı Thoth (Güç Tanrısı) aracılığıyla Mısır’a ulaştı. Ayrıca uyuşturucu maddelerin yapımında zambak ve lotus çiçekleri de kullanıldı. Özellikle Mısırlılar bu uyuşturucu maddeleriyle köleleri daha fazla çalıştırmış. Şimdiye kadar yapılan arkeolojik kazılarda en eski afyon kalıntıları Mısır’daki mezarlarda bulundu.
Afyon, Hindistan’da M.Ö.1600’lü yıllarda kullanıldı ve yayıldı. Roma döneminde de afyon çok fazla kullanıldı. MS 390’lı yıllara kadar uzanan bir Roma mezarında esrar ve cam şişeler bulundu. Bu şişelerde uyuşturucu izleri bulundu. Bu konuya yer veren kitaplarda, Romalılar döneminde bu bitkinin köleleri daha çok çalıştırmak için bir araç olarak kullanıldığı belirtilmekte. Başka bir deyişle bu maddelerle köleleri uyuşturarak daha fazla çalıştırmışlar. Aynı zamanda bir intihar aracı olarak da kullanılmakta; bu yolla çok sayıda kişi öldürüldü.
MÖ. Amerika, Avrupa ve Afrika kıtalarında da afyon kullanılmış. Tüm bu bölgelerde uyuşturucu maddeleri iktidar tarafından topluluklara ve muhalif güçlere karşı bir silah olarak kullanıldı. Bunun sonucun çok sayıda katliam yaşandı.
KAPİTALİZM DÖNEMİ VE TOPLUMAN TAMAMEN UYUŞTURULMASI
Kapitalist sistemin hakim olduğu bu dönemde, uyuşturucu maddeler insanlara ve toplumlara karşı en etkili silahlardan biri haline geldi. Özellikle ulus-devletlerin gelişmesiyle birlikte artık temel bir silaha dönüştü. Her devlet ve iktidar, düşmanlarına karşı gizli bir silah olarak kullanmaktadır. Ancak en önemlisi de bu silah büyük bir ticaret kaynağı haline geldi. Yani bir silah olarak kullanıp insanları hem uyuşturuyorlar hem de ticaretiyle kirli bir kazanç elde ediyorlar.
Egemen güçler afyon ve kenevir yetiştirilen ülkeleri işgal etti, milyarlarca dolarlık uyuşturucu ticareti yaptı hem bu ülkeleri talan etti hem de insanları bilinçsizleştirdi. Şimdi bu bitkilerden iğneler, haplar ve toz şeklinde uyuşturucu üretiliyor ve toplumlara karşı kullanılıyor. Özellikle Afganistan’dan Amerika’ya kadar uyuşturucu ticaretinin ağı oluşturulmuş, tüm sermaye sahipleri ve iktidarlar içinde yer alıyor. Bu maddeler İran ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçiyor, oradan da ABD kıtasına geçiyor.
İngiltere’nin (1840) Çin’e karşı savaşı ile İngiltere, Fransa ve Çin arasında 1856-1860’da yapılan savaşlar afyon ticaretinin burjuva sınıfı için önemini kanıtlıyor.
Uyuşturucu maddeleri birinci ve ikinci dünya savaşlarından sonra tamamen iktidarın silahlarına dönüştü. 1950’li yıllardan sonra uyuşturucu ticareti tüm dünyada hakim oldu. Artık hap, iğne ve toz dışında pek çok yiyecek ve içecek maddesinde kullanılmış ve bunlarla insanlar ve toplumlar teslim alındı.
Uluslararası alanda ve devletlerin sınırları için her ne kadar uyuşturucu maddeleri suç sayan yasaklar kağıt üzerinde çıkarılsa ve tedavi merkezleri açılsa da, bunlar şekli kalmış ve gerçekte hiçbir devlet karşı çıkmıyor.
Birleşmiş Milletler’in (BM) raporuna göre 2020 yılında dünya genelinde saf kokain üretimi 2 bin tona ulaştı. Aynı rapor, 2020’deki üretim 2019’a göre yüzde 11 arttığını belirtiyor. Rapora göre Kolombiya, Ekvdor ve Brezilya limanları bu uyuşturucu maddelerin Avrupa’ya geçişinde önemli noktalardır.
BM raporuna göre 2020-2021 yılları arasında afyon üretimi yüzde 7 artarak yaklaşık 8 bin tona ulaştı. Bu üretimin yüzde 95’i Afganistan, Türkiye, Myanmar ve Meksika’da yapılmakta.
Araştırmalara göre captagon hapı üretimi de Suriye’de her geçen gün artıyor. Geliri bir yılda 5.7 milyar doları aştı. Umman Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi’ne göre eskiden uyuşturucunun kaynağı olan Ürdün, büyük bir dağıtım merkezine dönüştü.
Raporda, 2020 yılında dünyada yaklaşık 1.400 ton kokain ele geçirildi. Bu maddeler Kuzey Amerika ve Avrupa’dan Afrika ve Asya’ya gitti
Raporda, 2020 yılında dünyada yaklaşık 1.400 ton kokain ele geçirildiği belirtiliyor. Bu malzeme Kuzey Amerika ve Avrupa'dan Afrika ve Asya'ya gitti. BM, Rusya'nın saldırısından sonra Ukrayna'da uyuşturucu üretiminin artacağı uyarısında bulundu.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC), 27 Haziran 2022’de yaptığı açıklamada, uyuşturucu kaçakçılığındaki artışı uluslararası çatışmalara bağladı.
TİCARET AĞI VE KULLANMA ORANI
BM raporlarına göre 2010-2019 yılları arasında uyuşturucu madde kullananların sayısı yüzde 22 arttı. 2019 yılında yaklaşık 200 milyon kişi haşhaş, 20 milyon kişi ise kokain kullandı. Bu sayı dünya nüfusunun yüzde 4’e tekabül ediyor.
Aynı rapor, 2021 yılında ABD’de Corona virüsünün (Covid-19) yayılması sürecinde 100 binden fazla kişinin uyuşturucu madde kullanmaktan dolayı yaşamını yitirdiğine dikkat çekiyor.
BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC), 2019 yılında dünyada 275 milyon kişinin uyuşturucu kullandığını ve 36 milyon kişinin aşırı uyuşturucu kullanımı nedeniyle sağlık sorunları yaşadığını bildirdi.
Aynı raporlara göre dünyada her yıl 750’den fazla kişi uyuşturucu kullanımı nedeniyle hayatını kaybediyor.
UNODC’nin 2022’deki raporuna göre, 2020’de dünya çapında (yaşları 15 ile 64 arasında değişen) 584 milyon kişi uyuşturucu kullandı. Bu rakama göre kullanım oranı önceki yıllara göre yüzde 26 arttı.
UNODC’nin yeni raporuna göre yıllık uyuşturucu ticareti yaklaşık 500 milyar dolar değerinde ve narkotikle mücadele tedbirlerinin yıllık faturası 100 milyar doları aşmaktadır.
KITALARDAKİ ÜRETİM ORANLARI
BM raporları, uyuşturucu maddelerinin üretildiği ve ticaretinin yapıldığı ülkelerin sayısını da açıkladı. Buna göre 176 ülkede haşhaş üretiliyor. Esrarın yüzde 54’ü Amerika’da, yüzde 26 Afrika’da, yüzde 15’i Asya, yüzde 4’ü Avrupa ve yüzde 1’i Okyanusya’da kıtalarında yetiştirilmekte.
BM Uyuşturucuyla Mücadele Ajansı, 2022’de yaptığı açıklamada Afganistan’da esrar ekiminin önceki yıllara göre yüzde 32 arttığını ve ekim alanının 233 bin hektara ulaştığını duyurdu. Afganistan’da üretilen uyuşturucu maddeleri, Avrupa, Orta Asya, Pakistan ve Hindistan’a kaçak yollarla yapılıyor. Meksika ve Kolombiya, eroin üretimi ve dağıtımından en önemli ülkeler arasında yer alıyor. Eroin, bu ülkelerden Kuzey ve Güney Amerika kıtalarına taşınmaktadır. Avrupa Ecstasy haplarının üretiminde başı çekiyor.
Avrupa Göç ve İçişleri Komiserliği’ne göre, esrar, kokain, ecstasy, eroin ve amfetamin gibi 5 türde uyuşturucu kaçakçılığı yapılıyor. En fazla ecstasy üretimine sahip ülkeler Hollanda ve Belçika’dır; bunları Polonya, Estonya ve Litvanya takip ediyor. Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Hollanda ve Belçika amfetamin üretiminin yapıldığı ülkelerin başında geliyor. Kokain üretiminde de Peru, Bolivya ve Kolombiya ilk sıralarda yer alıyor. Batı Afrika bölgesi bu malzemelerin tüm dünya için en önemli depolama ve taşıma merkezidir.[1]