Apê Musa'sını, Gurbetelli Ersöz'ünü, Hüseyin Deniz'ini, bıyığı yeni terleyen Nazım'ını, Ersin Yıldız'ını, Nujiyan'ını, Apê Musa'nın küçük generallerim dediği sayısız dağıtımcısını, Kadri Bağdu'sunu bu uğurda yitirdi. Özgür Basın Çerx'i, işte böyle döndü. [1]
Özgür Basın'ın Çerx'i (Çark), son 30 yılda büyük bedellerle dönüyor. Ateşten yıllar denilen 1990'larda, köy yakmaları, asit kuyularını, toplu katliamları, gözaltında işkenceleri, faili belli cinayetleri bir tek Özgür Basın yazdı. Kendisi de faili belli cinayetlerin kurbanı olması pahasına. Apê Musa'sını, Gurbetelli Ersöz'ünü, Hüseyin Deniz'ini, bıyığı yeni terleyen Nazım'ını, Ersin Yıldız'ını, Nujiyan'ını, Apê Musa'nın küçük generallerim dediği sayısız dağıtımcısını, Kadri Bağdu'sunu bu uğurda yitirdi. Özgür Basın Çerx'i, işte böyle döndü. Âpe Musa'nın mirasını devralan kızları ve oğulları onun bıraktığı gazeteyi bir okul olarak gördü ve o okuldan binlerce basın emekçisi yetişti. Hakikat mücadelesi kolay olmadı, ama sadece karanlık da yoktu. Bu bedeller an an direniş neşesi, umudu, onuru ve yaşam sevinci ile kendini yeniden üretti. Küçük generaller, akla gelmeyecek yaratıcı yöntemlerle gazeteleri halka ulaştırdı. Bu bir kısa filme konu oldu. Belki ilerde uzun filmlere, romanlara, şiirlere de konu olur. Apê Musa'nın generallerini konu alan kısa film Çerx, 2. Kürt Film Festivali'nde halk ile buluştu. Filmin yönetmeni Metin Ewr ile Çerx üzerine konuştuk. Kendisi de daha önce Özgür Basın'da emek veren Ewr, bize Çerx'in hikayesini kısaca anlattı. İyi okumalar...
Çerx ne demek? Film isminin Çerx olmasının bir hikayesi var mı?
Çerx benim için bir gelenek, devamlılık, bağlılık, azim, direniş ve iradeyi ifade ediyor. Şahit olduğum 90'lı yıllarda çok yoğun bir savaş, işgal, baskı ve yasaklamalar vardı. Buna karşı da o yoğunlukta bir direniş vardı ve günümüz de halen bu bir çark gibi sürekli dönmekte.
Nereden çıktı kısa filmin hikayesi?
90'lı yıllar da gazete okuruydum, sonrasında Azadiya Welat Gazetesi'nde çalışmaya başladım. O dönemde gerçekleri halka ulaştırmak için Özgür Basın'ın ne zorluk ve baskılarla karşılaştığına şahit oldum. Ben ve dağıtımcı arkadaşlarım Adana da çok şey yaşadık fakat Kürdistanda'ki gibi şiddetli değildi. Kürdistan'da o dönem olağanüstü hal bölgesi olduğu için bütün her şey OHAL valiliğine bağlıydı. Gazete yasal olmasına rağmen bölgeye sokulmuyor, yasaklanıyor ve dağıtım engelleniyordu. Bunun nedeni ise Kürdistan'da yürütülen kirli savaşlarının, gerçeklerinin halk tarafından bilinmesini engellemekti. Bunun için gazetenin şehre girmesi engelleniyor, dağıtımcılar ve muhabirler takip ediliyor, tehdit ediliyor, kaçırılıyor, işkencelerden geçiriliyor, tutuklanıyor yada katlediliyordu. Çerx filmin hikayesi de o dönmede köyleri yakılan, göç etmek zorunda kalan ve şehirlere sığınan yoksul, yurtsever Kürt çocuklarının geçimlerini sağlamak ve yurtseverlik görevlerini yerine getirmek için gazete dağıtımcılığı yapan çocuk ve gençlerin hikayesidir.[1]
Filminizde Özgür Basın'da çalışanların yaşadığı zorlukları görüyoruz. Biraz okurlarımız için içeriğinden bahseder misiniz?
Az önce zaten biraz buna değindik. Gerçekten o dönemde o koşullar da gazetede çalışmak, gazete çıkarmak ve dağıtmak biraz cesaret işiydi çünkü her an ölümle karışı karşıyasınız. Düşünün yasal, bir ülkenin yasalarına göre çalışma yürüten ve çıkan bir yayın organı o ülkenin başkentinde ve en büyük şehrinde aynı anda Genel Merkezi bombalanıyor. Onlarca çalışanı, muhabiri, yazarı ve dağıtımcısı katlediliyor. Herhalde gerçeği anlamak için bu kadarı yeterli olur.
Çok sayıda gazeteci ve gazete dağıtımcısı katledilen bir yayın organının yaşadıklarını perdeye yansıtmak siz de nasıl bir duygu uyandırdı?
Dediğim gibi bende bir dönem gazetede çalıştım. Beraber çalıştığım arkadaşların bir kısmı tutuklandı ve bir kısmı katledildi. Dağıtımcı çocuklara şahitlik ettim. Bu bende vicdani bir yük oluşturdu. Onların anısına bağlılığımı göstermek ve yükümü hafifletmek anılarını yaşatmak için böyle bir film yapma gereği duydum.
Bir bisiklet, bir el arabası, gazetelerin saklandığı davul, fırın vs. izlerken bizi geçmişe götürüyor. Çiçeğe sarılan gazeteler... Bunlara dair bize ne söylemek istersiniz?
Her şey yasaklı olduğu için sizde buna karşı her şeyi gizli yapmak zorundasınız. Dağıtımcı çocuklar da gazeteyi şehir dışından gizli yollarla şehre belirlenen gizli noktaya getirir orada kılık değiştirip her biri farklı bir biçimde gazete dağıtımına çıkarlardı. Kimi eskici, kimi öğrenci, kimi çekirdekçi vb. şekilde gazetelerini kamufle edip okurlarına ulaştırırlardı. Dağıtımcı çocuğun bisikleti tamir edip, bisiklet ile daha çok gazete dağıtmak için çarkını döndürmeye çalışıyor ve arkadaşı ondan kalan bisikletin çarkını döndürür. Bu gördüğümüz ilk çarktı. Çekçekte, eskici arabasında ve eskici arabasının üzerinde gördüğümüz bisiklet tekerleğindeki çark bize bu Özgür Basın geleneğinin çarkını ifade ediyor. Gazeteyi çiçeğe sarıp okura vermesi biraz gazetenin verdiği bedelleri ifade ediyor.
Filme alamadığınız başka gazete dağıtımı ile ilgili hikayeler var mı?
Evet, burada sayamayacağım kadar hikaye var. Bir gün bu konuyu tekrar işlersem onları da göreceğiz.
Polis baskısı ve hayatı pahasına gazete dağıtan gençler. Filmde rol alanlar gençler, profesyonel oyuncular mı? Yoksa bölgeden yurttaşlar mı?
Dağıtımcı çocukların hepsi bölgeden yurttaşlardır. Sadece polis rolünde oynayan bir arkadaşımız, hurda dükkanı sahibi arkadaş ve bakkalı oynayan arkadaş profesyonel tiyatrocudurlar. Geriye kalan oyuncular sivil yurttaşlardır.
Birçok arkadaşımızın fotoğrafı bile yok. Filmde de buna vurgu yapıldığına tanıklık ediyoruz. Filimdeki fotoğrafın bir hikayesi var mı?
Mücadele içerisinde adı olup yüzü görünmeyen onlarca arkadaşın hikayesidir.
Bu konuda uzun metrajlı bir film düşünüyor musunuz?
Keşkelerimden bir tanesi de budur.
Son olarak Apê Musa’nın generallerine ne söylemek istersiniz?
Her daim var olun başarılar diliyorum…
Yönetmene dair...
Metin Ewr 1978 yılında Amed'de doğdu. Adana'da bir dönem Azadiya Welat Gazetesi'nde çalıştı, daha sonra Mezopotamya Kültür Merkezi'nde (MKM) dil, edebiyat ve tiyatro çalışmalarında bulundu. 2009 yılında Amed'e döndü ve sinema çalışmalarına başladı. Axu Jiyan, Ref ve Malino dizilerinin senaristliğini yaptı. 14 Temmuz uzun metraj filimin senaryosu'nda yer aldı. Şu an sinema çalışmalarına Ortadoğu Sinema Akamesi Derneği'nde devam ediyor.