Ortadoğu’nun Solan Renkleri
Faik Bulut
Berfin Yayınları
2002
Ortadoğu’nun Solan Renkleri
Bedeviler
Çerkesler
Nusayriler
Dürziler
Yezidiler
Bu çalışmanın kitaplaşması, Atlas dergisine dışarıdan katkıda bulunan konuk yazar önerisini kabul etmemle
başladı. Yezidiler, Çerkesler, Bedeviler, Nusayriler ve Diirziler hakkında sosyo-kültürel makaleler yazma fikri
tarafımdan dile getirilmesine rağmen dergi Yazı Kurulu’nun bu düşünceye sıcak bakması ve söz konusu
dinsel toplulukların bulunduğu yerlere gitmemi kolaylaştırıcı her türlü desteği sağlaması işin esasıdır. Destek
olmasaydı, elinizdeki kitap gerçekleşemeyecekti. Bu bakımdan Atlas sorumlu ve çalışanlarına teşekkür etmek,
nezaket ifadesinin ötesinde bir anlam taşıyor. Öte yandan, dünyanın herhangi bir yerindeki dinsel veya etnik
azınlıkların sosyo-kültürel, inançsal, siyasal ve antropolojik yanları öteden beri ilgimi çekmiştir. Belki de gizemli
olana öze! merakım ya da sır olanı keşfetme güdülerim; insancıl, ezilene sempatiyle bakma ve onunla
dayanışma içinde olma yönündeki duygularım, beni bu mecraya sürükleyip durmuştur.
Mozaikler deryası sayılabilecek Kars çevresinde geçen çocukluk ve ergenlik yıllarımda bile, bize kapalı kutu gibi
görünen Türkmen denilen Alevi köylerini sık sık ziyaret eder; Terekeme, Tat, Çerkeş, Malakan ve Ermenilerle
konuşmaya can atardım. Yezidilik, efsane, hurafe ve gerçek” arasında rivayet ve karalama dolu bir anlatımla
bilinçaltıma yerleştirilmişti. Erişilemez gibi görünen bu kapalı kutuya ulaşıp sırrını çözmek, dilek ve meraktan öte,
başlı başına bir amaç olmuştu. Çerkeslerle kirveliğimiz vardı ama yeri geldiğinde boza ve 'rakı içen, kızlı erkekli
Kafkas dansları yapabilen insanlar olma dışında haklarında herhangi bir şey bilmiyordum. Olgunluk yıllarıma denk
düşen Çerkesleri araştırma faaliyeti, benim açımdan ‘‘sisli/buğulu yıllarıma dönüp; çocukluk düşlerimi tazelemem” demekti.[1]