İmparatorluk Çökerken Yeni Bir Ulus Tahayyülü : Kürt Milliyetçiliğinin Yayın Organı “Jîn” (1918-1919)
Ahmet Özcan
Lotus Yayınları
2013
Günümüzde Kürt etnik kimliğine dayalı modern ulus tahayyülünün geçmişi yüzyıllık bir birikime sahiptir. Dolayısıyla bir olgu olarak varlığı kabul edildiğinde bu olgunun tarihsel süreçte ifade ettiği anlamın değişimi yeniden ele alınmalıdır. Osmanlı Devleti’nin son yıllarında ise tahayyül edilen Kürt ulusu kavramının Kürtler arasında toplumsal karşılık bulabilecek zemini bulunmuyordu. Yakın zamana kadar da böyle bir zemin olduğu söylenemez. Bunun için “yeni bir ulus” ifadesini kullanmayı tercih ettik. Elbette buna itiraz edenler veya ulus fikrinin bütün Osmanlı tebaası halklar için yeni olduğunu söyleyenler olacaktır; fakat Osmanlı kimliğiyle bütünleşme konusunda bu kimliğin merkezini oluşturan Türklere en yakın mesafede duran Kürtler için Kürt kimliğiyle tanımlanan bir ulus fikri yaşanılan tecrübeye bakıldığında oldukça muğlâk ve yeniydi. Mesela kendisini Kürt ulusal bilinci üzerinden tanımlayan Türk etnik kökenlilere rastlanmazken bu çalışmada Kemal Fevzi örneğinde açıkça görüleceği üzere Türk olma konusunda en azından bir dönem için tereddüt yaşamayacak birçok Kürt vardı. Hatta Türkçülüğün ideologu olarak Ziya Gökalp bu anlamda en dikkat çekici örnektir. Belki bu duruma milliyetçilik teorilerinin bir yerinden tutup açıklık getirebilecek tespitler bulunabilir, ama bu Türkiye’deki tecrübeyi ne derece açıklar bilinmez.[1]