Halil Bayındır ve Şefik Yılmaz: Bundan 30-40 yıl önce Kanireş başta olmak üzere, Bingöl, Elazığ, Muş, Erzurum ve Kars’taki düğünlerde söylenen kilamları arşivliyoruz. Amacımız halk ezgilerini gün yüzüne çıkartmak.[1]
Halil Bayındır ve Şefik Yılmaz son yıllarda sanal medyada paylaştıkları videolarla birçok insanın gönlünü kazandı. Bingöl’ün Karlıova (Kanireş) ilçesinde esnaflık yapan Halil Bayındır (44) ve elektrik işi yapan Şefik Yılmaz (45) çocukluk arkadaşları. Aynı köyde doğup birlikte büyür. İkilinin 2019 yılında yerel seçim çalışmalarını yaparken, hava koşullarından dolayı arabaları yolda kalır. Bunun sonucunda Bayındır ve Yılmaz, can sıkıntısından video çekip sanal medyada paylaşır. Paylaşmaları büyük bir beğeni alan ikili, gördükleri ilgi nedeniyle farklı çalışmalar yürütmek için kolları sıvar.
Yeni nesillere aktarıyorlar
Kürt kültürünü yaşatmayı amaçlayan ikili, video çekimlerini sürdürürken, geçtiğimiz yıl “Strenên Geleri (Geleneksel Şarkılar)” isimli ilk profesyonel kliplerini hazırlar.
Kaybolmakla ve unutulmakla yüz yüze kalan Kürt kültürünü gelecek nesillere aktarma da köprü rolü olduklarını vurgulayan ikili ile müziğe başlama serüvenleri, müziğe bakışları ve geleceğe dair planları üzerine konuştuk.
“İlk videomuz olumlu anlamda çok iyi tepkiler alınca Şefik ile oturduk ve neler yapabileceğimiz üzerine konuştuk. Bu tartışmalar sonucunda yeni videolar hazırlama kararı aldık diyen Bayındır, Tabii bu kararı alırken sadece kendi egolarımızı tatmin etmenin ötesinde faydalı, yararlı bir şeylerde yapmanın uğraşı içerisine girdik” diyor.
80’lerdeki köy düğünleri
Son yıllarda Kanireş ve çevresindeki düğünlerde ağırlıklı olarak orkestra ve misket havasının olduğunu ve bundan duydukları rahatsızlığı dile getiren Bayındır, “Bunun üzerine Şefik ile 1980’lerde ve 1990’lardan bizim o çevrede düğünlerde söylenen kilamları araştırdık. Amacımız bunları seslendirerek kaybolmakta olan kültürümüzü geleceğe aktarma noktasında katkı sağlamaktı. Birkaç video çekerek sosyal platformlarda paylaştık. Çektiğimiz videolarla bir anda kendimizi müziğin içinde bulduk” diye belirtiyor.
Geçmişi geleceğe aktarmak
Geçmişte insan ilişkilerinin daha güçlü olduğunu, kilamların hayatlarında önemli bir yeri olduğunu belirten Bayındır, neden bu tür videolar çektiklerini şöyle anlatıyor: Akşamları dost sohbetleri olurdu. Gençler, köy meydanında toplanır, halaya tutuşur, eğlenirlerdi. İnsanlar birbirlerine söyleyemedikleri aşklarını, dertlerini, düğünlerde ve dost sohbetlerinde şarkılarla, kilamlarla, bakışarak birbirlerine anlatmaya çalışırlardı. İnsanlar hayvanlarını otlatırken, kızlar çeşmeye su almaya giderken, erkekler ekin biçmeye giderken ya da akşamları yayla yollarında giderken, şarkılar, kilamlar söylerdi. Yani hayatın her alanında halay, kilamlar vardı. Kilamlarımızda kahramanlık, fedakarlık, acı, aşkları ve yaşamın kendisi var. Ne yazık ki bugün gelinen aşamada sosyal medya, televizyonlar bu imkanları insanların elinden aldı. Geçmişi gençlere aktarmak gerektiğine inandığımız için bu yola girdik.
Dört parçadan mesaj alıyorlar
Paylaştıkları videolar nedeniyle daha önce kimi olumsuz tepkiler aldıklarını söyleyen Bayındır, videolar paylaşıldıkça bu olumsuz tepkilerin olumluya döndüğünü ve takdir edildiklerini belirtiyor: “Yıllardır duymadıkları hatta unuttuklarını söyledikleri kilamları yeniden duydukları için müthiş etkilendiklerini, duygulandıklarını dile getiren birçok mesajlar alıyoruz. Yaptığımız videolar sadece Bingöl ve çevresinden dinlenmiyor. Kürdistan’ın dört parçasından dinlendiklerine tanık oluyoruz. Dört parça Kürdistan’da bize mesajlar geliyor.
Arşiv çalışması yapmak istiyorlar
“Biz bu işi yaparken hiçbir maddi beklenti içerisinde olmadık” diyen Bayındır, “Şu ana kadar her şeyi kendi imkanlarımızla gerçekleştirdik. Bundan sonra da çalışmalarımıza her türlü olanaksızlığı rağmen devam edip halkımıza, kültürümüze hizmet edeceğiz” diye belirtiyor.
Videoları yayıldıktan sonra Kanireş çevresindeki düğünlere davet edildiklerini söyleyen Bayındır, gittikleri düğünlerde unutulmaya yüz tutmuş kilamları seslendirdiklerini ve imkanları dahilinde davet edildikleri düğünlere gitmeye çalıştıklarını ifade ediyor. Bayındır, “Sadece Kanireş’te değil, Bingöl, Elazığ, Muş, Erzurum’dan Kars’a kadar araştırmalar yapıp halk ezgilerini, halk kilamlarına dengbêjlerin parçalarını arşivleyip geleceğe aktarma noktasında bir çalışma içerisinde yer alacağız. Bu konuda bize yardımcı olmak isteyen ve yardım eden olursa memnun oluruz” diye ekliyor.
Halayları da canlandırıyorlar
Çocukluğunda düğünlerde kilam seslendiren Şefik Yılmaz ise “Açıkçası böyle bir planımız yoktu. Halil’in ısrarı üzerine bu yola girdik. Şimdi geriye dönüp baktığımızda iyi ki de başlamışız diyorum. Çok olumlu tepkiler alıyoruz. Daha önce unutulmaya yüz tutmuş halay parçalarını tekrardan çevremizde yaşayan insanlara hatırlattık. Unutulmaya yüz tutmuş kültürümüzü geleceğe aktarmada bir köprü rolü gördüğümüzü gördükçe daha da mutlu oluyoruz. Tabii kültürümüzü aktarırken, dinleyiciyi eğlendirmek için bazı hareketler, mimikler da ekliyoruz. Bu da kilama göre doğalığında gelişiyor” diyor.