Amidart Kültür&Sanat Topluluğu kültürel hafızanın ve kimliğin korunması amacıyla kentin ses sembollerini kayıt altına alıyor. Kaydedilen sesler türlerine göre sınıflandırılıp, dijital koleksiyon/kütüphane ile erişime açılacak.[1]
Amidart Kültür&Sanat Topluluğu kültürel hafızanın ve kimliğin korunması amacıyla kentin ses sembollerini kayıt altına alıyor. Kültür İçin Alan desteğiyle yürütülecek, “Somut Olmayan Kültürel Miras Örneği Olarak Kentin Sesi (Diyarbakır)” adlı projeyle kültürel sesler konusundaki farkındalık ve toplumsal bilincin arttırılması hedefleniyor.
Proje kapsamında, günümüz Diyarbakır’ının sembolik seslerinin gerçeğe en yakın işitsel deneyim sağlayacak teknik donanımla kaydedilmesi amaçlanıyor. Kaydedilen sesler türlerine göre sınıflandırılıp, dijital koleksiyon/kütüphane ile erişime açılacak.
İlerleyen aşamalarda korunmaya değer bulunan tüm seslerin paylaşılabileceği, ilgilenen herkesin katkıda bulunabilecekleri interaktif bir platform olarak hayata geçirilmesi ve çevre kentlerle başlayacak şekilde ses haritalarının artırılması amaçlanıyor.
Farklı disiplinlerde sanatçılarla kentin sesinin işlenerek disiplinler arası üretim sağlanması ve eserlerin dijital olarak sergilenerek kalıcı ve ulaşılabilir olması da temel hedefler arasında.
Kayıt altına alınmazsa yok olur
Proje Koordinatörü Murat Aygün, günlük hayatın ve kültürün ayrılmaz parçaları olan seslerin kayıt altına alınmadığında ve arşivlenmediğinde yok olup gittiğini hatırlatarak, “Dinamik bir şehrin yaşayışı sonucunda kent sesleri hızla değiştiği için şehrin ses sembollerinin korunması, kültürel hafızanın ve kültürel kimliğin sürdürülebilirliği açısından önemli ve gereklidir” dedi
Kent kimliği kapsamına duyusal faktörlere yönelik yeni belirleyicilerin eklendiğini ve bunların UNESCO’nun “Somut Olmayan Kültürel Miraslar” listesinde yer aldığını söyleyen Aygün, şunları kaydetti: “Duyusal faktörlerin listede yer alması; korunması, geleceğe aktarılması, araştırılması ve belgelenmesi gibi konuları beraberinde getirmektedir. Bu sebeple öncelikle toplumsal bilincin ve farkındalığın artırılması gerekiyor.”[1]
Eş zamanlı olarak
Aygün, projenin en temel amacının kentsel-kültürel seslere olan farkındalığı artırırken, bu seslerin korunmasını kolektif bir çalışmaya dönüştürmek olduğunu söyledi.
Projeye ilişkin söyleşi ve sergiler StreamYard aracılığıyla eş zamanlı olarak Youtube, İnstagram ve Twitter üzerinden gerçekleştirilecek. Ayrıca canlı yayın sonrasında sürekli ulaşılır bir kaynak olması için video olarak Youtube, podcast olarak da Spotify’da paylaşılacak.