Bu duvara ilkin 'Şahsım’ı astım. O ara 'Helikopter’i tuvale yansıtmıştım. Onu da yanına astım ama eksik bir şey vardı. Sonra Gültan Kışanak resmini de oraya asınca olay tam anlamıyla politikleşti diyebilirim.
Van-Çatak’ta 11 Eylül’de Servet Turgut ve Osman Şiban’ın askerler tarafından helikopterden atılmasını tuvale yansıtan ressam Tumir Çelik, Mitoloji değil gerçek diyor.
Aslen Gümüşhaneli olan ressam Timur Çelik, Marmara Üniversitesi resim bölümü mezunu. Berlin’de yaşayan ressam Çelik, evinin bir odasını mütevazi bir atölyeye çevirmiş. Atölyesine adımımızı ilk attığımızda Şiban ve Turgut'un helikopterden atılmasını konu alan Helikopter, Kürt siyasetçi Gültan Kışanak'ın portresi ve Tayyip Erdoğan'ın resmedildiği Şahsım adlı resim bizi karşılıyor.
Bunun tesadüf mü yoksa bilinçili bir tercih mi olduğunu düşünmeden edemiyorum. Ressam Çelik, ilk bakışta tesadüf gibi görünse de bir bütünlük arzettiğini de belirtiyor: Bu duvara ilkin 'Şahsım’ı astım. O ara 'Helikopter’i tuvale yansıtmıştım. Onu da yanına astım ama eksik bir şey vardı. Sonra Gültan Kışanak resmini de oraya asınca olay tam anlamıyla politikleşti diyebilirim.
'Kürt avına yolluyorlar!'
Van'a 1986 yılında askerlik vesilesiyle gittiğini belirterek, Kentin tamamen Kürt olduğunu o zaman öğrendim diyen Çelik için, bu dönem bir dönüm noktası olmuş. Bu dönemi tanımlarken Aslında Kürt avına yollandık diyen Çelik şöyle devam ediyor: Devlet kişinin tipini görmese de Karadenizli sayılmak; Trabzonlu, Rizeli, Sinoplu, Gümüşhaneli olmak, devlet nezdinde Kürt avına gönderilecek kişi anlamına geliyor. Yani Karadenizli bir asker olunca kısa-uzun dönem fark etmez. Kürt avına yollanıyorsun!
Çıplak gerçekle tanıştım
Van'da yaşlı genç herkesin Kürtçe konuştuğuna şahitlik edince kendi içinde çok tartıştığını söyleyen Çelik, Burada askeriye, polis ve öğretmenler var. Farz edelim bunların hepsi Türk. Toplasan hepsi bin kişi eder. Geriye kalan kent Kürt, Kürtçe konuşuyor. O zaman dedim ki Hürriyet'in, TRT'nin anlattığı gibi değilmiş hayat. Van'da 5 buçuk ay geçirdikten sonra hayatım değişti. Gerçeği tüm çıplaklığıyla gördüm diyor.
Duyunca oralara gittim
Osman Şiban ve Servet Turgut'un Van'da helikopterden atılmasını resmettiği tuvaline konuyu getiriyorum. Tuvale fırçayı vurmadan önce, tuvale dokununca neler hissettiğini merak ediyorum. Askerlik yaptığı kışlanın Erek dağı yanında olduğunu söyleyen Çelik, Bu olayı duyunca, birden oralara gittim. Duygusallaştım diyor anlatmaya devam ediyor: Nerededir burası? Çatak şurada, Erek dağının çapraz arkasında. Araziyi düşünmeye başladım. Ardı sıra gelen paylaşımlara baktım, haberi yaptığı için tutuklanan gazetecileri gördüm. Olayın üzerinden bir hafta sonra İrfan Aktan’ın yazısını okudum. 'Osman Şiban'ın kanlı gözleri size ne anlatıyor?' diyordu. Yazıyı okuduğumun ertesi günü olayı resmetmeye karar verdim.
'Skorsky helikopter Hakkari'
Büyük tepki toplayan bu saldırıya ilişkin Nasıl olabilir diye düşünüyorum diyen Çelik, Çünkü insanların havadan düşmesi sadece mitolojide var. 'Ikarus'un düşüşü' mesela. Bizdeki olay mitolojik değil, gerçek! Devlet helikopterden iki kişiyi atıyor! diyerek şaşkınlığını ve tepkisini dile getiriyor.
Resmi yaparken olayı tüm detaylarıyla düşündüğünü ve hakikati göstermek istediğini belirten Çelik, İlk önce internetten 'Skorsky helikopter Hakkari' yazdım. Helikopterin havalanması, toprağın ve havanın rengi, günün vakti, vb tüm unsurları en ince ayrıntısına kadar bilmeliydim. İlk figürü çizdim, hani yaprağın düşüşü gibi. Sonra ikinci figürü yaptım. Akşam üzeri, ufuk çizgisi, seyir durumunu yerleştirdim diye anlatıyor.
Korkunç bir tablo var
Siyasal gelişmeleri yakından takip eden Çelik, sanatsal bakış açısını etkileyen, onu duygulandıran, sevindirdiği gibi öfkelendiren meseleler ile ilgili resim yaptığını ifade ediyor. Helikopter ismini verdiği sosyal medyadan paylaştığı eserinin yoğun ilgi görmesinin kendisine hem acı verdiğini hem gururlandırdığını söyleyen Çelik, 'Osman Şiban'ın kanlı gözleri ve helikopter' diye paylaşıldı. Resmin paylaşılması gurur verici bir ressam için. Ama korkunç bir durum da var. Eskiden helikopterden cesetler atılırdı. Şimdi insanlar, canlı canlı atılıyor diyerek tepkisini dile getiriyor.
'Görgü Tanığı’yla sergide
Yeni projelerini merak ettiğim Çelik 25 Şubat'ta yapılması planlanan sergisinin pandemi nedeniyle Mart ayı ortasına sarktığını söylüyor. Çelik, Türk cezaevlerindeki mahpusların çalışmalarını içeren Görülmüştür sergisinde resimlerini sergileyecek. Berlin Gorki Tiyatrosu’nda açılması planlanan serginin tarihi henüz net değil. Çelik, Ahmet Türk, Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, Osman Kavala, Ahmet Altan, Zehra Doğan ve Helikopter’i de dahil edince 'Görgü Tanığı' adlı sergim ile programda yer alacağım bilgisini paylaşıyor.[1]