Bu sergide bir Kürt kentinin toplumsal hafızasından küçük kesitlerini bir bütün halinde sunuyorum. Duyulanların aslında görülmediği, yazılanların da aslında okunmadığını anlatan kültürel soykırım kıskacındaki 3 kadının anlattıklarının ve zeytin ağaçlarının anlattıklarının arabulucusu oluyorum.”
Kürt sanatçı Serdar Mutlu'nun 13 Mart'ta açılacak olan ∞ Evrim adlı sergisi, şimdiden Avrupa sanat camiasında konuşulmaya başlandı. Sosyal hafıza olarak Kürt kültürünün bazı kısımlarına odaklanan, konuklarla çatışma çözümü ve barış inşası biçimlerini tartışacak olan sergi, bir video enstalasyon formunda sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Rojava sarısı diye bilinen sarı rengin önünde ses, görüntü ve altyazının ayrı ayrı gösterileceği öğrenildi.
İsviçre'nin Basel kentinde 13 Mart saat 18.00'de Lotstremark Galeri'de açılacak olan sergi 17 Nisan tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Türkiye'ye bağlı cihatçılar tarafından işgal edilen Efrîn'deki yaşantıdan ve bu kadim yaşantı anlayışının maruz kaldığı saldırılardan yola çıkarak hazırlanan sergi, çarpıcı anlatı ve çözümlemeleriyle dikkat çekiyor. Mutlu bu konuda, Bu sergide bir Kürt kentinin toplumsal hafızasından küçük kesitlerini bir bütün halinde sunuyorum. Duyulanların aslında görülmediği, yazılanların da aslında okunmadığını anlatan kültürel soykırım kıskacındaki 3 kadının anlattıklarının ve zeytin ağaçlarının anlattıklarının arabulucusu oluyorum diyor.
Güvercin ve zeytin
Sergisi hakkında konuşurken zeytin ağacının Anadolu ve Mezopotamya'daki en eski halklar için sembolik ve hayati derecede bir önemi olduğunu hatırlatarak söze giren Mutlu, Mezopotamya'dan doğan şu toplumsal hafıza bazlı hikayeyi bilmeyen yoktur: Nuh Peygamber'e (veya bir diğer deyişle Sümer kralı Ziusudra'ya) dayanır. Tufanla cezalandırılan insanlık, dünyada hayatın normale dönüp dönmediğini anlamak için yeryüzüne beyaz bir güvercin gönderirler. Güvercin ağzında zeytin yüklü bir zeytin dalı ile geri döner. Böylece insanlar arasında barış sağlandığına inanırlar. O günden bugüne güvercin ve zeytin dalı barışın simgesi olarak kabul edilmiştir. Mezopotamya'daki zeytinle ilgili hikayeler Hurriler, Sümerler, Babiller, Asurlar ve Medler döneminde de benzerliklerini korumuştur diyerek, zeytinin Anadolu ve Mezopotamya halklarındaki sembolik değer ve anlamına işaret ediyor.
Zeytinlikte doğan tanrılar
Antik Yunan'da mitolojik tanrıça Athena'nın aynı zamanda zeytin ağacının koruyucusu olarak bilindiğini de ekleyen Mutlu, Zeytin ağacına verilen önem kanunlarla vurgulanmıştır. Büyük bilge kabul edilen Atinalı devlet adamı Solon'un kanunlarına göre zeytin ağacını kesenler ölüm cezasına çarptırılıyordu. Eski Yunan ve Roma uygarlıklarında kutsal bir aileden gelmenin işareti zeytin ağacı altında doğmuş olmaktır. Çünkü tanrı Zeus'un çocukları Artemis ve Apollon zeytinlikte doğmuştur. Ayrıca bu dönemde ölülerin sayısı kadar zeytin ağacı dikildiği de bilinmektedir diyerek zeytin imgesinin evrenselliğine de dikkat çekiyor.
İmgelere savaş açmak
Türk Silahlı Kuvvetleri ve Cihatçı grupların ittifakı sonucunda, 20 Ocak 2018'de Suriye’nin Kuzey Doğu’sundaki Kürt şehri Efrîn işgal edildi. Operasyonun adı Zeytin Dalı Harekatı'ydı hatırlatmasını yaparak insanlığın ortak değerlerine dair olumlu anlamlar taşıyan imgelerin Türkiye tarafından kirli politikalarına hoyratça malzeme edildiğini işaret ediyor.
Guernica'nın önünde yıkım toplantıları
Suriye iç savaşının başından bu yana önemli bir çatışmaya sahne olmayan bu şehirde yaşayanların kendi ekonomik ve siyasal öz yönetimlerini kurduğunu belirten Mutlu, Demokratik, ekolojik ve cinsiyet özgürlükçü bir paradigmayı benimseyen Efrîn halk meclisleri kurduğu kadın savunma birlikleri ve bölgedeki tüm inançları ve kültürleri barındıran bir parlemento ile bu sistemi koruma ve geliştirme iddiasındaydı. İşgal harekatının isminin 'Zeytin Dalı' olması elbette akıllara hemen ABD'nin Irak'ı işgal etmesinden sonraki Birleşmiş Milletler toplantısını getirdi. Birleşmiş Milletler Meclisi'nde Picasso'nun Guernica tablosunun bulunduğu salonda 'Irak'ta demokrasi inşa etme' konusuyla bir toplantı gerçekleştirilmişti. 'Batı'nın 'Doğu'ya -üstelik 'Doğu'ya sormadan, demokrasi ve adalet götürme çabaları bir kez daha yıkım ve milyonlarca insanın ölümü, sakat kalması ve asla silinmeyecek psikolojik sarsıntısıyla sonuçlanmıştı dedi.
Kültürel bir çöle dönüşen Anadolu
Mutlu, sergisinin dayanağını 900 yıl önce Orta Asya'dan büyük aileler halinde Anadolu ve Mezopotamya'daki Yunan, Kürt, Asuri ve Ermeni topraklarına yerleşmeye başlayan devletçi Türk toplulukları, Anadolu'nun kültürel bir çöle dönüşmesinde büyük rol oynadılar. Cumhuriyet kurulduktan sonra ise yapılan anayasaya Türkiye Türklerindir konseptinde maddeler eklendi. Önce Yunan ve diğer Anadolulu halklar, Daha sonra Ermeniler, Asuriler ve halen varlık savaşını sürdüren Kürtler ve Türklük Sözleşmesi'ni kabul etmeyen diğer halklar, ait oldukları coğrafyadan silinmeye başlandılar diye aktarıyor.
Zeytin hırsızlığı
Amnesty International ve yerel insan hakları kuruluşlarına göre Efrîn işgalinden sonra 300'ün üzerinde kadın Türkiye’ye bağlantılı cihatçı gruplar tarafından kaçırıldı, halen fidye için insanların kaçırıldığı kayıt altına alınıyor. Efrîn'de yaşayan halkın yüzde sekseni kentten göç ederken, bir çoğu Kuzey Suriye Kantonal Yönetimi'nin farklı şehirlerde açtığı mülteci kamplarına yerleştirildi veya Avrupa ve diğer komşu ülkelere göç etti. Kentten ayrılan Efrîn halkının en önemli ekonomik gelir kaynağı olan zeytincilik de bu olaylardan sonra büyük bir darbe aldı. Türkiye'nin hasat mevsiminde, radikal cihatçı gruplardan 22 milyon dolara satın aldığı zeytinleri 80 milyon dolar karşısında Avrupa'ya satıldığı bugün hala konuşuluyor.
Serdar Mutlu Kimdir
Kürt sanatçı Serdar Mutlu (1988) İstanbul'da güzel sanatlar okudu. Siyasi durumu ve devlet baskıları nedeniyle 2017'de İsviçre'ye göç etti. Yunanistan ve İsviçre'deki kamplarda mültecilerin hikayelerini “sosyal hafızanın kayıtları” olarak belgeledi. Sanatçı, insan vücudunu bir duyusal materyal olarak tasarlıyor. Serdar Mutlu, şu anda Zürih Sanat Üniversitesi'nde Küratöryel Çalışmalar alanında yüksek lisans yapmakta. İstanbul'daki “Ji Sanat” sanat merkezinin kurucu üyesidir ve şu Bern'de yaşamaktadır. [1]