Kürdistan Bölgesi’nde yapılan yeni bir araştırma, arkeologların dağlarla kaplı bir vadide bulunan kayıp kraliyet şehri Natonia olabileceğine inandıkları eski bir kalenin bulunduğunu ortaya çıkardı.
Zağros Dağlarındaki bir vadide Alman ve Süleymaniye Tarihi Eserler Müdürlüğünden Kürt arkeologların ortaya çıkardıkları kalıntıların, antik Natounia kentindeki Rabana-Marguli Kalesine ait olduğu düşünülüyor.
Drone fotoğrafçılığının yardımıyla 2009 ve 2022 yılları başlatılan kazılarda, yaklaşık 2,5 mil (4 kilometre) surlardan, iki küçük yerleşim yeri, kaya oymalar ve kompleksten oluşan taş bir kalenin kalıntıları bulundu.
Rabana-Marguli taş kelesi, MÖ 247-224 yılları arasında hüküm süren Parth İmparatorluğu'nun bölgesel bir parçası olan Adiaben’e ait.
Kale, bölgede yerel bir hanedanın kralları tarafından yönetilen küçük bir krallık olan Adiaben sınırında yer alıyor. Bu hükümdarlar, yaklaşık 2 bin yıl önce İran ve Mezopotamya’nın bazı bölgelerine yayılmış olan komşu Part İmparatorluğu’na haraç öderdi.
Yeni araştırmalar, kalenin Part imparatorluğunun bölgesel merkezlerinden biri olarak hizmet verdiğini gösteriyor.
Adiaben hanedanının kurucusu Natounisar'a adanmış kent
Zagros Dağları'nda bulunan yerleşimin iki girişinde çift petroglifler keşfedildi. Araştırmacılara göre buradaki yazıtlar Adiabene'den bir kralı tasvir ediyor.
Araştırmacılar bu muhteşem yerin kuzey Mezopotamya'nın antik krallığı olan Adiaben hanedanının kurucusu Natounisar'a adanmış kayıp şehir olduğunu bildiriyor.
Almanya'daki Heidelberg Üniversitesi'nden İlkel Tarih ve Yakın Doğu Arkeolojisi alanında baş araştırmacı Michael Braun, Life Science dergisinine gönderdiği e-postada şunları söyledi:
İkiz kaya oymaları, Part hükümdarlarının gerçek boyutlu anıtlarının nadir örneklerinden. Bu, kaleyi inşa edenlerle ilişkilendirmemizi sağlıyor. Her iki oyma da girişin hemen yanında yer alıyor ve net bir şekilde tasarlanmış. Bu oymalar eski bir reklam aracı olarak tanımlanabilirler.”
Kentin bilinen tek görüntüsü sikke üzerinde belgelenmişti
Bilim insanlarına göre, özellikle bu keşiften önce, “Natonia” kentinin (Nadonisarogerta olarak da bilinir) bilinen tek görüntüleri, MÖ 1. yüzyıla kadar uzanan çok sayıda sikke üzerinde belgelenmişti.
Brown, “Natonia” şehri ile en belirgin ilişkinin, eski zamanlarda Kapros Nehri olarak bilinen Aşağı Zap nehri üzerinde konumlandıran nadir sikkeler üzerindeki yazıttan geldiğini belirtiyor. Bu nedenle şehir bazen Kapros Nehri üzerinde bulunan Natonia olarak da anılıyordu.
Muhtemelen Kral Natonizer'i (şehrin kurucusu veya doğrudan kral soyundan gelen) tasvir eden yazıtlara ek olarak, araştırmacılar, alanın bulunduğu iki yakın yerleşim olan Rabana- Merguli’ yi çevreleyen yaklaşık 4 km uzunluğundaki surları keşfetmek için drone kullandılar.
Brown, Rabana-Merguli, bölgedeki açık ara en büyük ve en etkileyici Part alanı. Kraliyet simgelerine sahip tek bölge. Bu yüzden, Nantonia olabilecek için açık ara en iyi aday” dedi.
Kale ticari, diplomasi ve askeri merkez olarak rol oynadı
Yönetimi sırasında Part İmparatorluğu, Roma, Hindistan ve Çin ile olan karmaşık ilişkiler kurdu ve Avrasya’da biçimlendirici bir rol oynadı. Brown’a göre kalenin bu ilişkilerin ticaret ve diplomasinin yanı sıra askeri güç yoluyla yönetilmesinde önemli bir rol oynaması oldukça muhtemel.
Kale, yapımından kısa bir süre sonra Partlar tarafından terk edilmiş gibi görünüyor. Zira mimarisi tek aşamalı. Bu nedenle kalenin Part dönemindeki asıl işgali sırasında çok uzun süre kullanılmadığını düşünülüyor.
Brown ve ekibi araştırma alnındaki vadide büyük bir şelale de buldu. Brown şelaleye dair şunları söyledi:
“Bunun Part döneminde Rabana'nın sakinleri için dini önemi olabilir. Pers su tanrıçası Anahita ile bu konuda makul bir ilişki kurulabilir. Yakınlarda kayaya oyulmuş, muhtemelen ateş yakmak için dini ritüellerde bulunulan küçük bir oyuk da var.”[1]