8 Nisan 2000 tarihinde Londra da vefat eden Mamoste İbrahim Ahmed’in ölümü üzerine tam 17 yıl geçti. Bugüne kadar Kuzey Kürdistan’da onun yaşamı ve eserleri üzerine pek fazla bir şey yazılmadı.
Ölümünün 17. yıl dönümünü vesilesiyle Mamoste İbrahim Ahmed’in yaşamı ve eserleri hakkında bazı kısa bilgileri vermeye çalışacağım.
İbrahim Ahmed Fetahzadeh Mustafa, Bley, Brahim Ahmed, Ahereş vb isimler altında da Kürdler tarafından tanınan bir Kürd şahsiyetidir.
İbrahim Ahmed 6 Mart 1914 tarihinde Güney Kürdistan’ın Süleymaniye şehrinde tanınan bir Kürd ailesinin çocuğu olarak dünyaya gözlerini açtı. Babası Şeyh Mahmud’un yakın dostuydu. Amcası Remzi Osmanlı ordusunda subaydı. Şeyh Mahmud önderliğinde kurulan Kürdistan Kralığı sırasında Suleymaniye’ye geri döndü ve bir subay olarak devrime katıldı.
İbrahim Ahmed ilk eğitimini hücrelerde yaptı. Daha sonra Suleymaniye açılan normal orta dereceli okullarda eğitimine devam ederek lise eğitimini tamamladı. İbrahim Ahmed yüksek eğitimine Bağdat Üniversitesinde yaptı ve 1937 yılında mezun oldu. Amcası Remzi’nin onun eğitiminde önemli bir rolü vardı.
İbrahim Ahmed Hamza Abdullah’ı Bağdat Üniversite eğitimi sırasında tanıyor. Her ikisi birlikte 1937 yılında “Araplar ve Kürdler” ana başlığı altında bir broşür yayınlıyorlar. Bu broşürde Kürdlerin haklarını gündeme getirdiklerinden dolayı broşür yasaklanıyor ve ikisi mahkemeye veriliyor.
İbrahim Ahmed geçen yüzyılın 30’lu yılların başlarında bir grup Kürd öğrenci ile birlikte “Komelay Lawanî Kurd” adı altında bir oluşuma gidiyor. Bu oluşum “Dîyarî Lawan” ve “Yadgarî Lawan” adı altında dergiler çıkarıyor. İbrahim Ahmed 18 yaşlarında olduğu zaman Pîremêrd çıkardığı JÎYAN gazetesine yardımcı oluyor, Mamoste Goran ve Faîq Bêkes ile olan dostluğu o döneme dayanıyor.
Mamoste İbrahim Ahmed eğitimini tamamladıktan sonra Kürdçe bir dergi çıkarmaya karar veriyor. Bu düşüncesini Mamoste Goran, Hamid Ferec, Kamil Hasan, Mustafa Sahib ve başka arkadaşlarına açıyor. Onlarda çıkacak olan dergiye gereken maddi ve manevi yardımı yapacaklarına dair söz veriyorlar. Mamoste Goran dergiye isim olarak GELAWÊJ‚i ve önerisi kabul ediliyor. İbrahim Ahmed 1939 yılında o dönem Suleymaniye valisi olan Macid Yaqubi üzerine Irak İçişleri Bakanlığına Kürdçe bir dergi çıkarmak baş vuruyor. Yaqubi İbrahim Ahmed’e dergi çıkarmaktan vaz geçip devletin bazı kurumlarında çalışmayı öneriyor ve kendisini Serçinar nahiyesi yöneticisi olarak atamak istiyor. O dönem Sercinar nahiyesi müdürünün maaşı 18 dinar cıvarındadır. Döneme iyi bir maaştı. İbrahim Ahmed dergi için yaptığı redd ediliyor. İkinci bir girişimi Feyli Kürdlerinden olan Muhammed Başqa
yardımıyla yapıyor ve Irak devletinden GELAWÊJ dergisini çıkarmak için izin alıyor. Derginin imtiyaz sahibi İbrahim Ahmed ve baş yazarı Mamoste Aladdin Secadiydi.
1939 ve 1949 yılları arasında tam 105 sayısı çıkan GELAWÊJ dergisi Kürd dili, tarih, edebiyatı ve siyasal dünyasına büyük hizmetleri oldu. GELAWÊJ dergisine yazı yazan kadrolar o dönemin Kürdistan düşün dünyasının ağır toplarıydılar: Mamoste Goran, Şeyh Muhmmedi Xal, Mehmet Emin Zeki Bey, Piremerd, Tevfik Wehbi, Şakir Fetah, Hüseyin Husni Mukriyani, Abdullah Cewher, Aladdin Secadi ve daha başkaları………..
Irak devleti 1942 yılında Mamoste İbrahim Ahmed’i hakim olarak Hewler’de görevlendiriyor. Daha sonra Halebçe’ye naklini çıkarıyor. Irak devlet yetkililerinin hakimlik ve Gelawej arasındaki dayatmalarından dolayı 1944 yılında hakimliği bırakıp Suleymaniye’de avukat olarak çalışmaya başlıyor.
İbrahim Ahmed Doğu Kürdistan’da Kürdistan Cumhuriyeti ilan edilmeden ve Hizbi Demokrati Kurdistan oluşmadan önce Kürd aydınları tarafından oluşan kısa ismi Jekaf olan KOMELAY JİYANEWEY KURD’un bir seksiyonunu 1944 yılında Suleymaniye’de kuruyor. Kendisinin başında bulunduğu bu oluşum kısa süre içinde Güney Kürdistan’ın bir alanında birimlerini oluşturuyor.
Doğu Kürdistan’da bulunan , Molla Mustafa Barzani, Hamza Abdullah ve diğer Güneyli kadroları Güney Kürdistan’da yeni bir siyasal oluşuma gitmek için anlaşıyorlar. Sovyetlerin verdiği bilgilere bakılırsa orada kurulacak partinin program ve tüzüğü daha önce hazırlanmıştır. Mamoste Hamza Abdullah Kürd Demokratik Partisini kurmak için gıyabında idama mahkum edilmesine rağmen illegal bir şekilde Güney Kürdistan’a giriş yapıyor.
Mamoste Hamza Abdullah gizli bir şekilde Suleymaniye’ye geliyor ve İbrahim Ahmed’in evine yerleşiyor. İbrahim Ahmed o dönem Doğu Kürdistan’da kurulan JEKAF’ın Suleymaniye seksiyonun başındaydı. Mamoste Hamza Abdullah Suleymaniye’de olduğu zaman ailesine görüşmek amacıyla haber gönderiyor.
Gelawêjxan, dayısını görmek için Suleymaniye geliyor ve Mamoste İbrahim Ahmed’in evinde dayısını görüyor. Gelawêjxan Mamoste İbrahim Ahmed’i ilk defa bu vesile ile görüyor. (bir yıl sonrada İbrahim Ahmed ile evleniyor)Bu karşılaşma 1946 yılının Temmuz ayında olması gerekir. Zaten kısa bir süre sonra Mamoste Hamza Abdullah Bağdat’a geçiyor ve 16 Ağustos 1946 tarihinde Kürd Demokrat Partisinin kuruluşu ilan ediliyor. Bağdat’ta yapılan KDP’nin 1. Kongresinde Hamza Abdullah Parti sekreterliğine getiriliyor. Hamza Abdullah’ın tüm çabalarına rağmen İbrahim Ahmed Jekaf‚ın Güney Kürdistan seksiyonunu fesh etmiyor ve KDP’nin ilk kongresine katılmıyor. Aslında o dönem Doğu Kürdistan’da Jekaf kalmamış, Hizbi Demokrati Kurdistan’a dönüşmüştü.
İbrahim Ahmed ve arkadaşları 1947 yılında Jekaf’ın faaliyetlerine son verip Kürd Demokrat Partisine katılıyorlar. İbrahim Ahmed partinin önderlerinden biri olarak ön plana çıkıyor.
1949 yılında Nuri Said başbakan olunca siyasi partileri ve dizi yayını da yasakladı. Böylelikle GELAWÊJ dergisi de yasaklandı. İbrahim Ahmed 1949 yılında tutuklandı ve yaklaşık olarak iki hapis yattı.
İbrahim Ahmed serbest bırakıldıktan sonra 1951 yılının Mart ayında toplanan Kürd Demokrat Partisinin 2. kongresine katıldı. Bu kongre de partinin ismi Kürdistan Demokrat Partisi olarak değiştirildi ve İbrahim Ahmed sekter olarak seçildi.
İbrahim Ahmed sekreterliğinde 1953 yılında Kürdistan Demokrat Partisinin 3. kongresi Kerkük’te toplandı.. Bu kongrede partinin program ve tüzüğünde bazı değişiklikleri yanı sıra partiye bağlı örgütlenmelere gidildi. Köylü ve çiftçilerin haklarını savunduğundan dolayı 1954 yılında bir ağa tarafından saldırıya uğruyor ve ağır yaralanıyor. Nuri Said yeniden iş başına gelince illegaliteye geçiyor. 1955 yılında İbrahim Ahmed’in önerisi üzerine bir grup Kürd genci Mam Celal’ın başkanlığında Varşova’da yapılan Dünya Gençlik Festivaline katılıyor.. Mam Celal’a verilen görevlerden biri de Rusya’ya geçip Mola Mustafa Barzani ile görüşmekti. Bu görüşme de gerçekleşiyor.
1956 yılında KDP’nin farklı kanatlarını PDİK adı altında birleştirildi. KDP Merkez Komitesi, 16 Temmuz 1958 tarihinde Abdulkerim Kasım komutasında yapılan askeri darbeyi(bazıları devrim diyor) destekleyen bir bildiri yayınlıyor. 27 Temmuz 1958 tarihinde İbrahim Ahmed başkanlığında bir dizi Kürd şehirlerinin temsilcisi hazırlanan geçici Irak anayasasına Kürdler için otonomi talebiyle Bağdat’ta gidiyorlar.. Bu istemleri kabul görmüyor, ama Irak Anayasasına “ Irak Arap ve Kürdlerden oluşuyor” ibaresini geçiriliyor.
İbrahim Ahmed 1959 yılında Irak İçişler Bakanlığına XEBAT gazetesini çıkarmak için baş vuruyor. Irak devleti İbrahim Ahmed’in imtiyaz sahibi olduğu Xebat gazetesine izin veriyor. Xebat gazetesi 04 Nisan 1959 tarihinde yayına başlıyor. Hala da Xebat gazetesi KDP’nin resmi yayın organı olarak yayınlarına devam ediyor.
İbrahim Ahmed Mola Mustafa Barzani başkanlığında başlayan Eylül 1961 Devrimine partinin sekreteri olarak aktif bir şekilde yer aldı. 1964 yılında Politbüro ile Mola Mustafa Barzani arasında çıkan siyasal ve örgütsel sorunlardan dolayı yolları ayrıldı.. Daha sonra bu çelişkiler İbrahim Ahmed ile Mola Mustafa Barzani’den ziyade “Melayi-Celali” diye Kürd siyasal literünden yer aldı.
İbrahim Ahmed 1975’ten sonra Londra’ya yerleşti ve orada “Çirkey Kurdistan” adlı dergiyi çıkardı.. Kürdistan’ın farklı parçalarındaki gelişmelerle yakından ilgilendi. İbrahim Ahmed 8 Nisan 2000 yılında Londra’da vefat etti.. Cenazesi kendi istemiyle Suleymaniye’ye getirilerek Girdî Selim Beg de toprağa verildi.
Îbrahîm Ahmed sadece tanınan bir Kürd siyaset adamı ve gazetecisi değil, aynı zaman da romancı, hikaye yazarı, şair, tarihçi, çevirmen olarak da değerli eserler verdi. Şimdiye kadar 26 eseri basıldı.
İbrahim Ahmed 1956 yılında yazdığı JANÎ GEL adlı romanıyla Güney Kürdistan’da Kürd romancılığının önderlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu roman Alişer tarafından kurmanciye çevrildi. Cemil Rustemi 2007 yılında film haline getirdi. CHRIS KUTSCHERA gibi yazarlar İbrahim Ahmed’i: “Ibrahim Ahmed, The Rebirth of a Kurdish Novelist” olarak değerlendirebiliyorlar
Şiir de İbrahim Ahmed’in yaşamında önemli bir rol oynadı ve kendisine yoldaşlık etti. O şiir ve marşlarıyla Güney Kürdistan Ulusal Kurtuluş hareketine büyük katkıda bulundu. Örneğin “HEP KÜRD KALACAĞIZ” şiiri.
İbrahim Ahmed çok genç yaşlarda yani 1933 yılında kaleme aldığı ŞİRİN BAHARE adlı şiiri Kürd müziğinin Pirlerinden değerli sanatçı Tayar Tevfik tarafından 1934 yılında seslendiriliyor:
Mesela Nasır Rezazi’nin seslendirdiği İbrahim Ahmed’in “Min Peşmerge Kurdistanım” şiiri:
Sonuç olarak İbrahim Ahmed Kürdistan tarihinde önemli rol oynayan Kürd şahsiyetlerinden biridir. Acaba onun tüm mücadele süreci içinde yanlışları olmadı mı? Elbette oldu. Onun ile rahmetli Mola Mustafa Barzani arasındaki çelişkiler ancak parti ve Kürd siyasi sınıfın dışında tarafsız olan akademisyenler tarafından sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilinir. Çöl bir alanda Kürdistan ulusal kurtuluşu için bir mücadeleye giriştiler. Bugün dahi bazı siyasi Kürd çevreleri, şişelerin boş ve dolu taraflarına bakmaksızın, karşılıklı olarak toptancı davranıp bu iki Kürd şahsiyetini mezarlarında dahi rahat bırakmamaları beni ciddi bir şekilde rahatsız ediyor. Toprakları bol ve ruhları şad oldun!![1]