Milli Mesele ve Kürdistan'da Feodalite Aşiret
C. Aladağ
Komkar Yayınları
1981
Uluslar kapitalizmle birlikte oluştukları için millî mesele de insan toplumlarmın tarihinde kapitalist
dönemde ortaya çıktı ve kapitalizmin evrimiyle birlikte millî mesele konusundaki tezlerde de
gelişmeler oldu. Batı Avrupa'da burjuvazi, aristokrasi ve kiliseye karşı, köylü ve işçi kitlelerinin de
desteğini sağlayarak mücadele etti. Batı Avrupa'da bir dizi burjuva devrimleri başgösterdi.
«Ulus»un ve «vatan»m birliği sağlandı. Burjuva hukuku, kültürü^ sanatı feodal hukukun, kültür
ve sanatın yerini aldı ve ekonomi ile birlikte ulusal dil, kültür ve sanat da hızla gelişti. Ancak
burjuvazinin ulusal hayattaki bu devrimci atılımı, iktidara geldikten, ya da ona ortak olduktan
sonra sönmeye başladı. Bundan böyle burjuvazi sınıf çıkarlarını korumak, genişletmek için bir
yandan içerde işçi sınıfı ve köylüler üzerinde baskıları yoğunlaştırırken, diğer yandan yeni sömürü
alanları, yeni pazarlar bulmak için başka ülkeleri ilhak etmeğe, sömürgeleştirmeye, başka ulusları
köleleştirmeye girişti. Böylece o, bir zamanlar şampiyonluğunu ettiği eşitlik, özgürlük, adalet
sloganlarım çiğneyip geçti. Bir yandan da, uluslaşma döneminde ilerici bir nitelik taşıyan «vatan»
ve «ulus» la ilgili sloganlar sınıf mücadelesini önlemek, kitleleri burjuvazinin kuyruğuna takmak,
ulusal egoizm, baskı ve saldırının araçları haline geldiler.[1]