Tüm Güney Kürdistan’da Hewraman bölgesi, kadınlara karşı suç ve şiddete dair şikâyetlerin yapılmadığı tek bölgedir.
Hewraman bölgesi, Halepçe vilayetinin kuzey kesimi ve İran ile sınırdır. Suleymaniye şehrinden 100 uzaklıkta Güney-Doğusundan bulunuyor.
Hewraman Bîyare nahiyesi, Tewêle kazası ve 50 köyden oluşuyor. Nüfusu yaklaşık olarak 10.000 civarında olduğu tahmin ediliyor.
Halepçe bölgesinde İnsan Hakları Bürosuna bağlı Kadınlara Karşı Şiddet Bürosunun verilerine göre son 14 yıl boyunca Hewraman’da kadınlara karşı şiddete dair tek bir dava ve şikayet yoktur. Hatta bölgede kadınlara karşı şiddetin uygulandığına dair tek bir duyum dahi yok.
Halebçe İnsan Hakları Bürosu sorumlusu Gulistan Ahmed Nîqaş’a yaptığı açıklamada: “ Hewraman Bölgesinde kadınlara karşı şiddete dair tek bir dava açılmamış ve bizim bölgede yaptığımız araştırmalarda da şiddete dair hiç bir belirtiye rastlanılmamıştır” diyor.
Gulistan Ahmed bunun sebebi olarak: “bölge halkının eğitimli, kadınlara karşı saygılı olmaları ve bölge ikliminin insanları rahat ve kendilerine karşı güvenli olmalarını ” gösteriyor. Bundan dolayı Hewraman Kürdistan’ın Güneyindeki tüm bölgelerden farklı bir konumdadır.
Sadece kadınlara karşı şiddet değil, Kürdistan’ın diğer bölgelerinde var olan bazı gelenek ve toplumsal belirtilerde Hewraman’da yok. Hewraman’da beşik kertme yok. Kadın karşılığında kadın geleneği yok. Kadınları kendi rızaları dışında zorla evlendirme yok. Başlık parası yok. Çokeşlilik Hewraman’da çok çok enderdir.
Hewraman Bölgesinde 27 yıldan beri evli olan 54 yaşındaki Şîrîn Saîd yaptığı açıklama da “ ne kendi evinde ne de tanığı ailelerde kadınlara karşı şiddet olayına tanık olmamıştır” diyor. Şîrîn Saîd açıklamasını devamında ise “Doğrudur, hiç bir aile sorunsuz değildir, fakat bu sorunlar şiddet boyutuna ulaşmamıştır” diyor.
Hewraman bölgesindeki bu duruma ilişkin olarak sosyal alanda uzman ve akademisyen kesimler bir dizi açıklama getiriyor.
Bunlardan Hawkar Rehim Niqaş’a yaptığı açıklamada : “Hewraman halkı cesur, kendilerine güvenen, aydın ve anlayışlılar. Kızlarını belirli bir yaşa ve kendilerine karşı güvenleri olmadığı sürece evlendirmezler. Bu ise ailelerde şiddet olayının meydana gelmemesi için iyi bir dayanaktır” diyor.
Hawkar Rehim açıklamasının devamında ise: “Kürdistan’daki tüm istatistik ve verilere baktığımız zaman şiddetin esas sebebi, eşlerin ayrılması, ailelerin dağılması, kadın ve erkek arasındaki uyumsuzluktur( ki bunların bir çoğu 18 yaşın altında ve reşit olmayanlardır)” diyor. Hawkar Rehim: “Hewraman bölgesinde bunlar çok ender görülüyor” diyor.
Kürdistan Bölgesinde Kadınlara Karşı Şiddet Genel Yönetiminin istatistiklerine göre 2015 yılında kadınlar tarafından kendilerine karşı şiddet uygulandığına dair 7436 dava açılmıştır.
Bu istatistik ve verilere göre öldürme, yakma ve cinsel şiddete dair Hewlêr 153 dava île birinci sırada yer alıyor. Bunlardan 23’ü öldürme, 120 yakma olayı ve 10 cinsel şiddet kayıt altına alınmıştır.
Suleymaniye 125 dava ile ikinci sırada yer alıyor. Bunlardan 17 öldürme, 65 yakma ve 43 cinsel şiddet olayı kayıt altına alınmıştır.
Duhok ise 113 dava ile 3. sırada yer alıyor. Bunlardan 12 öldürme, 58 yakma ve 43 ise cinsel şiddet olayıdır.
Hewraman bölgesinde ise tek bir şiddet olayı kayıt altına alınmamıştır.
Bazı uzmanlara göre kadınlara karşı şiddetin resmi kurumlar tarafından kayıt altına alınmaması tek başına kadınlara karşı şiddetin olmadığı anlamına gelmediğini söylüyorlar. Bu çevreler kuşkularını kadınların ailelerinin sınırları dışına çıkarak dava açmaya hazır olmadıkları gerekçesine bağlıyorlar. Hewraman’da ise bölgede bu yönde davaların açılmaması bir çok çevrenin gururla söz ettikleri bir olay haline gelmiştir.
Hewraman’da kadınlar konusunda aktif faaliyetler içinde olan Kejal Abdulrahman, Hewraman’da kadınlara karşı şiddetin olmadığı hususunda gururla söz ediyor, ailelerin açık ve liberal oluşu, kadınların yönetim, sanat ve diğer alanlarda aktif oluşlarına vurgu yapıyor.
Aktüel olarak Hewramanlılar sadece kendi bölgelerinde kadınlara karşı şiddetin olmayışı ile yetinmiyorlar. Bu tecrübelerinin Kürdistan’ın tüm vilayet ve şehirlerine taşıyarak, hepsinin kadınların ezilmediği bir ortam ile gurur duymalarını istiyorla.[1]