Kitap Adı: Türkiye İnsan Hakları Raporu 2008
Yazar: 1.Evren Özer, 2. Nadia Di Maggio, 3. S. Erdem Türközü
Basım Yeri: Ankara
Yayınevi: TİHV
Yayın Tarihi: 2009
2008 yılı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yayınlanışının 60. yılıdır. Bu nedenle geçen yılın değerlendirmelerine başlarken insan hakları alanında uluslararası ortamımızla ilgili birkaç olguya değinmek gerekir.
Önce, Bildirge’yi yayınlayan BM’nin, kuruluş belgelerinde başlıca amaç olarak belirlenen, “Dünyada Barış”ın tesis edilmesi meselesine bakalım. 60 yıl sonra dünya, en kanlı savaşlara sahne olmaya devam ediyor. Afrika’da (Ruanda ve çevresi), Kafkasya’da (Rusya-Gürcistan), Ortadoğu’da (Filistin’de, 2009 yılı başlarında Gazze’de, Lübnan’da), ve özellikle Irak’ta, Asya’da (Afganistan, Pakistan, Hindistan), Güneydoğu Asya’da (Tayland, Kamboçya, Sri Lanka), Latin Amerika ülkelerinde
(Kolombiya, Bolivya) savaş adeta bir yaşam biçimi haline geldi. Sivillerin uğradığı kayıplar çok yüksek. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Sudan Cumhurbaşkanı El Beşir’in 300.000 sivilin öldürülmesinin sorumlusu olarak tutuklanmasına karar verdi.
Time Dergisi’nin 23 Mart 2009 tarihli sayısında verilen bilgiye göre, Irak’ta 2008 yılında saldırı ve patlamalarda ölen sivillerin sayısı dokuz bin kadardır. Bu rakam 2006’da yirmi yedi bin, 2007’de yirmi dört bindir. 2003’ten beri süre giden çatışmalarda ölenlerin toplam sayısı yüz bini aşmıştır.
Savaş suçlarının insanlığa karşı suçların işlendiği, “sistematik işkence”nin meşrulaştırıldığı, işkence tanımının daraltıldığı ve işkencenin uluslararası suç ortaklığı halinde uygulandığı bir dünyada yaşıyoruz. Guantanamo işkence üssü, Ebu Garip Cezaevi, terör suçlamasıyla özgürlüklerinden alıkonulmuş insanları taşıyan gizli uçaklar ve bu uçakların konduğu Avrupa ülkeleri, gizli sorgulama merkezleri ve gizli CIA cezaevleri, suç ortaklığının unsurlarını ve kanıtlarını oluşturdu. Ayrıca, Evrensel Bildirge’nin üzerinden 60 yıl geçmesine rağmen savaş suçlularının ve işkencecilerin cezasız kaldığı bir dünyada yaşıyoruz..
[1]
Yavuz Önen
Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkani